"وبطريقةٍ" - Translation from Arabic to Turkish

• Bir şekilde

Her şey dağılıyor ve Bir şekilde aynı gündeme döndük.
حالتي الكاملة تَتفكّكُ وبطريقةٍ ما، نَعُودُ إلى جدول الأعمال هذا

Matematiksel modellemenin gücü ve güzelliği bildiğimizi düşündüğümüz şeyleri çok titiz Bir şekilde formülize etmemizi sağlamasında yatıyor.
فعالية وجمال النمذجة الرياضية تكمنُ في أنها تجعلنا نضفي الطابع الرسمي وبطريقةٍ دقيقةٍ جدًا، على ما نعتقد أننا نعرفه.

Ama Bir şekilde senin içine girdim.
وبطريقةٍ ما أصبحتُ في داخلك بدلاً مِن ذلك.

Eksiklik çok ve Bir şekilde hayat böyle geçip gidiyor işte.
والكثير من الإرادة وبطريقةٍ ما، تلك حياتك

Bozulmuş beyin hastalıklarını komikleştirmek zordur ama Bir şekilde beceriyorsun.
من الصعب جعل أمراض الانحلال الدماغي ومع ذلك، وبطريقةٍ ما فإنكَ تستطيع فعل ذلك

Kendi berbat durumundan Bir şekilde kurtulmak için davama karışmana izin vermeyeceğim.
لن أدعك تدّمر قضيتي بمخيلتك اللعينة، وبطريقةٍ ما تخليص نفسك.

Bu resme bir kitapta o kadar uzun süre baktım ki beynim Bir şekilde kafamda resmi değersizleştirmiş.
حسنـًا، أعتقد أنه لفترةٍ طويلةٍ نظرت إلى هذه اللوحة بالكتاب وبطريقةٍ ما، عقلي قلّل من أمرها

Bu belki de Bir şekilde, neredeyse başlangıcında orada olmak kadar özel bir şey.
ربما وبطريقةٍ ما يصبح الأمر مميزاً لوجودك بهذه اللحظات من البداية

Bir şekilde - öykünün aslını bilmiyoruz - tren yanlış yoldan gitmiş ölüm kampı yerine çalışma kampına gitmiş.
وبطريقةٍ ما - لا نعرف كامل القصّه بالضبط - لكن اتّخذ القطار السكّه الخطأ وأُرسلت الى مخيّم أشغال بدلاَ من مخيّم الموت.

Ve Bir şekilde zayıflıkları... bize güç verir.
وبطريقةٍ ما, ضعفهم يمنحنا قوة.

Yine de Bir şekilde, bizim bölümdekilerin bir adım önüne geçmeyi başardık. Hepsi D'Angelo gibi uyanık tiplerdi.
وبطريقةٍ ما بَقينَا قبل فِرَقنا، رجال حكماء يَحْبّونَ D'Angelo.

Bir şekilde hala buradayız ve hala beraberiz.
أجل وبطريقةٍ ما مازلنا هنا، مازلنا معاً

Kurban Bir şekilde arabaya bindi ve araba nehre yuvarlandı. -Tamam.
وبطريقةٍ ما، دَخلَ vicي سيارته وتلك السيارةِ دَخلتْ النهرَ.

Bir şekilde onun tehlikede olduğunu anlamıştım.
فقط عرفت وبطريقةٍ ما بأنه في خطر

Seni ele verecekti ve Bir şekilde bunu anladın.
كان سيعلم عليك وبطريقةٍ ما تخلصت منه

Ve sihirsel Bir şekilde silahı yok ettim.
وبطريقةٍ سحرية جعلتُ السلاحَ يختفي.

Bir şekilde ruhları onunkine bağlanmış.
وبطريقةٍ ما قام بربط أرواحهم لروحه.

Bu senin işin, ve Bir şekilde içine ben de dahil oldum.
-هذا عملك أنت، وبطريقةٍ ما علقت أنا به

Ve başladığı işi bitirmek için Bir şekilde Sleepy Hollow'a geri döndü.
وبطريقةٍ ما عاد إلى (سليبي هولو) لينهي ما بدأه

Anahtarlığına taktığın küçük bir şey... içinde küçük bir çip var, ve Bir şekilde nerde olduğunu bulabiliyorlar.
إنه شيء صغير يوضع في ميدالية مفاتيحكِ... وبه حاسوبٌ صغير بداخله، ويومض به ضوءٌ ضعيف وبعدها تنبعث للعالم كله, وبطريقةٍ ما يمكنهم معرفة مكانكِ, وبالإضافة للدعاية