"وتبقى" - Translation from Arabic to Turkish

    • kaldı
        
    • kalın
        
    • kal
        
    • kalıyor
        
    • kalır
        
    • kalacak
        
    Ne yazık ki evcil keçiniz dört parça panzehiri yedi ve geriye sadece bir tane kare kaldı. TED لسوء الحظ، أكلت عنزتك الأليفة لتوها أربعةً من المربعات، وتبقى لك واحدٌ فقط.
    Birkaç gün sonra zaman etkisini gösterdi geriye sadece üç kişi kaldı ve içlerinden biri yorulmuştu. Open Subtitles بعد بضعة أيام تسبب الوقت في حدوث خسائر فادحة وتبقى منهم فقط 3 أشخاص وكان أحد هؤلاء الأشخاص متعب
    Max, haftalarca yapacak işim var ve açılışa sadece iki hafta kaldı. Open Subtitles ماكس ، لقد مر أسابيع من العمل وتبقى أسبوعين عن الإفتتاح
    Bütün ekipler beklemede kalın ve durumunuzu koruyun. Open Subtitles فلتتأهب جميع الفرق، وتبقى في موقعها.
    Ve sağlıklı kalın Majesteleri. Open Subtitles وتبقى بصحة جيدة، يا جلالة الملك
    Bence burayı tekrar kiralayabilirsin. Sadece burda kal. Open Subtitles أعتقد أنهُ يمكنكَ أن تستأجر المنزل مرة أخرى وتبقى هنا
    Burada başlıyorlar, insanların gözlerini seviyorlar ve oldukça da sabit kalıyor. TED بيدأون من هنا, يحبون أعين الناس, وتبقى النسبة ثابتة.
    Dişi, birkaç hafta daha yeraltında, öldürücü sıcaktan uzakta kalır. Open Subtitles وتبقى الأنثـى تحت الأرض بعيداً عن الحرارة القاتله لعدة أسابيع
    Puştların üçünü indirdim, geriye çok azı kaldı. Üç tane kaldı. Open Subtitles لقد قتلت 4 من أولئك الأوغاد وتبقى ثلاثة.
    4 saat geçti, 96 saat kaldı. Open Subtitles أربع ساعات من مغادرة، وتبقى ستة و تسعين.
    Tamam. Biri gitti, biri kaldı. Open Subtitles حسنٌ، فُتحت واحدة، وتبقى واحدة.
    30.300 litre gitti, 117.600 litre kaldı. Open Subtitles أفرغنا 8200 جالون، وتبقى 31800.
    Biri gitti, biri kaldı. Open Subtitles إنتهينا من واحد وتبقى الآخر
    Demek geriye bir tek kurşun kaldı. Open Subtitles وتبقى رصاصة واحدة
    İki gitti , iki kaldı. Open Subtitles هكذا مات إثنان وتبقى إثنان
    Başlar aşağı, öyle kalın! Open Subtitles الرؤوس للأسفل، وتبقى في الأسفل!
    Başlar aşağı, öyle kalın! Open Subtitles الرؤوس للأسفل، وتبقى في الأسفل!
    Başlar aşağı, öyle kalın! Open Subtitles الرؤوس للأسفل، وتبقى في الأسفل!
    kumsalda kal, dalgaları dinle.. Open Subtitles أريد منك أن تتجاهل الألم وتبقى على الشاطئ ، وتستمع إلى الأمواج
    Sana söylenileni yap, hayatta kal. Anladın mı? Open Subtitles افعل بما يقال لك، وتبقى حياً أذلك مفهوم؟
    Ben gideyim. Sen çocuklarla kal. Olur mu? Open Subtitles ما رأيك في أن أذهب أنا وتبقى أنت مع الأطفال ؟
    Balık patronum yüzmesine izin verene kadar yerinde kalıyor. Open Subtitles وتبقى الأسماك هنا حتى يقول .رئيسي أنّها تستطيع السباحة مبتعدة
    Buna rağmen, biz bunları birçoğunu attık dersek, sadece elimizde birkaç tane kalır. TED ولكن لنفترض أننا أزلنا معظم هذه المرايا وتبقى القليل منها.
    Bu ve diğer sorulara cevap bularak belki bir gün kendimizi yaralar sadece hatıralarda kalacak kadar iyi iyileştirebiliriz. TED حين نجد إجابات على مثل هذه الأسئلة وغيرها ربما سنتمكن من شفاء أنفسنا جيداً وتبقى الندوب شيئا من الماضي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more