"وتخبرهم" - Translation from Arabic to Turkish

• söyleyeceksin
• söylemen
• söyler
• anlatırsın
• anlatacaksın

Basına gideceksin ve gerçekte ne kadar korkunç biri olduğunu açığa çıkarmalarını söyleyeceksin.
تذهب لوسائل الاعلام وتخبرهم بفظاعة ما يقوم به

Laboratuara inip Dr. Campbell'in kanına yanlış etiket taktığını söyleyeceksin.
سوف تذهب إلى المعمل وتخبرهم بأنك أخفقت في تعيين " فحص دم الدكتور " كامب

İşyerimi arayıp gelemeyeceğimi söylemen gerekiyor.
أريدك أن تتصل بالعمل وتخبرهم بعدم تمكني من الذهاب.

Onları araman ve muhbirin olduğumu söylemen gerek.
أريد منك ان تتصل بهم وتخبرهم بأنيمخبركالسري.

Dostum Gaurau, oteli arayıp 1-2 saat gecikeceğimi söyler misin?
أيمكنك يا صديقي غاراو أن تتصل بالفندق وتخبرهم بأني سأتأخر لساعة

Belki bir gün, ben ölüp annene yeniden kavuştuktan yıllar sonra aileni toplar ve onlara gerçeği anlatırsın.
بعد سنين طويلة من الان، ساموت وارحل والتقي بوالدتك, تجمع عائلتك باكملها وتخبرهم الحقيقة.

Geldiğin yere geri döndüğünde gördüklerini herkese anlatacaksın ve burası insan kaynayacak.
أنا أريد مساعدتك سترجع من حيث تنتمي وتخبرهم بمارأيته...

Hayır merak etmeyecekler çünkü onları arayıp söyleyeceksin.
لا، لن يفعلوا لأنك ستتصل بهم وتخبرهم

Onlara, Jason Bourne'un öldüğünü söyleyeceksin.
أنت سوف تذهب وتخبرهم أن (جيسون بورن) ميت.

O.T. Teknolojileri adında bir şirketle bağlantı kurup yönetim kurulu başkanlarıyla röportaj yapmak istediğini söyleyeceksin.
يتعين عليك الاتصال بشركة تدعى (أو تى)للتقنيات وتخبرهم أنك تريد مقابلة مديريهم التنفيذى الأول,اسمه لارى جلاسر.

Pekala T-T-Tyler, şimdi gidip çetene Sons'la olan anlaşmazsızlığın sona erdiğini söyleyeceksin.
(حسناً, (تايلر يجب ان تعود إلى عصابتك وتخبرهم ان صراعهم مع السانز انتهى

Aziz Ursula'nın Evi'ni arayacaksın ve küçük Thomas'ın ailesinin onu almaya geldiğini söyleyeceksin.
"ثمَّ سوفَ تتصل بـ "سانت آرسيلا (وتخبرهم بأنَّ والدي (توماس قادمين لأخذه

Tren şirketini arayıp tam olarak ne istediğini onlara söylemen lazım.
تحتاج لان تتصل بشركة القطارت وتخبرهم بالظبط ماذا تريد

Geri dönüp yalan söylediğini söylemen gerek.
عليّك أن تعود إليهم وتخبرهم بأنّك كنت تكذب

Tek yapman gereken bunu o iki salağa vermen senin kanın olduğunu söylemen ve bana gelmelerini sağlaman.
كل ما أطلبه هو أن تعطي هذا للأخوين وتخبرهم أنه دمك، ثم تتراجع وتدعهم يأتون إلي

Benim için onlarla konuşur musun ve onlara bir sipariş vermek istediğimi söyler misin?
هل يمكنك التحدث معهم عني... وتخبرهم أنني أريد التقدّم بطلب؟ ...

Gidip dağılmalarını ve akşam gelmelerini söyler misin?
- هل بإستطاعتك أن تذهب إلي هناك وتخبرهم أن يهربوا و يعودوا الليلة ؟

Gözlerine bakıp baş ağrısının... kimin yüzünden olduğunu söyler.
وتخبرهم من الذى يتمنى الصداع

Yerel polisin sorgu odasına girersin Ve yaptığın her şeyi anlatırsın,
تذهب إلى غرفة الاستجواب مع الشرطة وتخبرهم بالذي فعلت...

Sonra da onlarla oturup hikayeni anlatırsın.
بعدها بإمكانك الجلوس معهم وتخبرهم بقصتك

Yeni gelenlere hoş geldin edip durumu anlatırsın.
ترحب بالوافدين الجدد، وتخبرهم بكل شيء

Rusya'ya gidip ailemi bulacaksın ve benimle Vlad'a neler olduğunu onlara anlatacaksın.
ستذهب لـ (روسيا) وتجد والديّ وتخبرهم بما ألم بي وبـ (فلاد).