"وترى" - Translation from Arabic to Turkish

    • görmek
        
    • gör
        
    • görmelisin
        
    • görmen
        
    • görüyor
        
    • görürsün
        
    • bakmıyorsun
        
    • görüyorsun
        
    • görüyorsunuz
        
    • bakalım
        
    • görmeye
        
    • gidip
        
    • bakmak
        
    • gördüğünde
        
    • bakmalısın
        
    Dedem dedi ki, büyüyünce Samuel amcanın tüfeğini alabilirmişim. Gelip görmek ister misin? Open Subtitles ,قريبا سأخذ بندقية عمى صامويل أيضاً هل يمكنك أن تأتى وترى هذا ؟
    Pencereden dışarı baktığında daha somut şeyler görmek güzel olurdu. Open Subtitles كان لطيفاً أن تنظر خارج النافذة وترى شيئاً عدا الخرسانة
    Şu teklifi kabul et ve bütün her şeyi kaçırmak yerine 6 yıl ile kurtul ve en azından çocuğunun okulu bitirdiğini gör. Open Subtitles ,أو توقع على العرض , تدخل السجن ستةَ سنوات وترى إبنك ينهي دراسته .عوضاً عن أن تفوّت الأمر كله
    Yarın gelip yeni yazlık evimi görmelisin. Open Subtitles لماذ لا تخرجي إلى ماليبو وترى بيتي الشاطئي الجديد
    Netleştirmek için çok nazik dokunman lazım... kalbinle görmen lazım. Open Subtitles عليك أن تستفيد من رقة اصابعك في اللمس لكي تركز وترى شكله بقلبك
    O kadın her sabah uyanıp mutfağında beni çocuğunu kucaklarken görüyor. Open Subtitles هذه المرأة تصحوا كل صباح، وترى وجهي في مطبخها حاملًا طفلتها،
    Dışarı çıkıp kötü şeyler görürsün berbat şeyler ve bununla ilgili bir şeyler yapmak istersin, yapacağın şey de o fotoğrafı çekip, göstermekten ibarettir. Open Subtitles تخرج وترى الأمور السيئة أشياء شريرة وترغب بفعل شيئ بشأنِها ، إذن ما تفعله
    Neden şu başkan şeyini yapıp ilk kim cevap verecek bakmıyorsun? Open Subtitles حسنا، لما لا تجرب ذلك وموضوع الرئيس وترى من سيرد أولا
    görüyorsun neye vardığını dünyamızın. Open Subtitles أنت ترى العالم يا فولامنيوس وترى كيف تجري الأمور
    Eğer gerçekten her şeyden uzaklaşmak ve daha önce hiç görmediğiniz bir şey görmek, ve daha önce kimsenin görmediği bir şeyi kesinkes görmek istiyorsanız, denizaltına binin. TED إذا كنت فعلا تود أن تبتعد عن كل شئ وترى شيئا لم تشاهده أبدا ويكون لديك فرصة ممتازة لمشاهدة شئ لم يره أحد, إدخل في داخل غواصة
    Dedem bunu da söyledi. Dedem dedi ki, büyüyünce Samuel amcanın tüfeğini alabilirmişim. Gelip görmek ister misin? Open Subtitles ,قريبا سأخذ بندقية عمى صامويل أيضاً هل يمكنك أن تأتى وترى هذا ؟
    Sinemaya gidip aşıkları öpüşürken görmek gibi... Open Subtitles إنه أشبه بالذهاب إلى فيلم وترى المحبين .علىالشاشهيقبلونبعضهم.
    Adamım, fiyatımı beğenmediysen git de yedek parçacıda ne kadarmış gör. Open Subtitles يا رجل ، إذا لم تُعجبك أسعارى فلتذهب وترى كم ستُكلفك شركة السحب
    Bence halkına neler oluyor gidip görmelisin artık. Open Subtitles أظن عليك الذهاب وترى ما الذي يحصل لشعبك الآن.
    Etrafına bakıp tehlikeleri görmen gerekiyor. Open Subtitles عَليكَ أن تنظر حولك وترى المخاطر
    O bir hemşire, her gün sağlık hizmeti eksikliğinin yaşadığı halka olan etkisini görüyor ve bu yüzden aday olmaya karar verdi. TED وهي ممرضة مسجلة، وترى بعينها كل يوم أثر انعدام الوصول إلى الرعاية الصحية في مجتمعها الذي تعيش فيه، فقررت أن تترشح.
    Birincisi, hiçbir şey yapmayabilir ve neler olacağını görürsün. Open Subtitles الأول، هو ألا تفعل شيء وترى كيف ستسير الأمور.
    Bu eşek arıları için ne yapacağına bakmıyorsun? Open Subtitles وترى مالذي تستطيع فعله لاعشاش النحل هناك
    Parayı çöpe atıyorsun. Kendi kendine konuşuyorsun. Hayal görüyorsun. Open Subtitles تصرف النقود وتتخلص منها تكلم نفسك، وترى اشياء غريبة
    Ve bunun şu anda tüm dünyada asıl mücadele olduğunu görüyorsunuz. TED وترى هذا ظاهراً حول العالم مجدداً ان هذا هو الصراع الرئيسي.
    Belediyeye git. bakalım ne diyecekler? Open Subtitles والان فلتذهب الى قصر المدينة وترى ماذا يريدون
    Birkaç hafta içinde buradan çıkacağımıza göre şartlı tahliye memurunu görmeye gidecek ve bu işi adam akıllı sonlandıracaksın. Open Subtitles بما أننا سنخرج من هنا بعدَ بضعة أسابيع أريدكَ أن تذهب وترى ضابطة المراقبة وتنهي المهمة كما يجب
    Eğer oraya gidip bir ay kalmayı kabul edersen... al sana 10 gine, bozdur bozdur harca. Open Subtitles إذا لم يكن عندك مانع للذهاب هناك وترى المدينة لمدة شهر هاك عشرة جنيهات في خدمتك
    Bazen şöyle bir geri adım atıp elinde ne kalmış bir bakmak iyidir. Open Subtitles في بعض الأحيان من الجيد ان ترجع خطوة الي الوراء وترى ماالذي مازال لديك
    Markette bir bayan gördüğünde, ona bir göz kırp ve gülümse. Open Subtitles إذا كنت في في محل بقالة وترى سيدة، يعطيها دافع وابتسامة.
    Kusurlu mallardan kurtulup, Chelsea'yle neler olacağına bakmalısın. Open Subtitles يجب أن تتخلص من البضاعة المعطوبة (وترى كيف ستتطور علاقتك مع (تشلسي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more