Nick, tepeye uzun bir yolculuğa ve Meclisten önce... tanıklık etmeye hazır mısın? | Open Subtitles | أناقدأقول . نيك، أمستعد للإرتحال فوق التل وتشهد للكونجرس؟ |
Eğer başka duruşmalar da olursa, ki eminim olacaktır gelip tanıklık etmenizi çok isterim. | Open Subtitles | اذا كانت لدينا جلسات استماع في المحكمة والتي اظن انها ستحدث اريدك ان تاتي وتشهد |
Adliyeye gelip tanıklık ettiği zamanki bakışlarını görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الانتظار لأرى عينيك عندما تتقدم إلى منصة المحكمة وتشهد |
Suçu itiraf edip ortağının aleyhinde tanıklık yapmanı isteyecekler. | Open Subtitles | تعترف أنك مذنبا وتشهد ضد شريكك |
Yine de nasıl pencereden bakıp bir cinayete tanık olduğunu anlamış değilim. | Open Subtitles | لكن مايزال , أنا لا أرى كيف يمكنها أن ترى خارج النافذة وتشهد جريمة |
Yine de nasıl pencereden bakıp bir cinayete tanık olduğunu anlamış değilim. | Open Subtitles | خارج ترى أن يمكنها كيف أرى لا أنا , مايزال لكن جريمة وتشهد النافذة |
Ya burada kalıp ölürsün ya da anlaşma yapıp Lobos'a karşı tanıklık edersin. | Open Subtitles | تبقى هنا وتفارق الحياة أو تبرم اتفاقاً وتشهد ضد (لوبوس) |