"وتعترض" - Translation from Arabic to Turkish

• ve

Silahşorun ilk görevi Kral'ı korumaktır. Calais'e git ve ulağının yolunu kes.
أنت ستركب الى كاليه وتعترض مبعوث الكاردينال

Size bir tavsiye; alüminyum folyodan güzel şapka olur ve hükümetin zihin okuma dalgalarını engeller.
هاك نصيحة: ورق الفضة يصنع قبعة ظريفة.. وتعترض سبيل عقل الحكومة.

Bu çakra zevk ile ilgilidir ve suçluluk duygusu tarafından tıkanır.
الشكرة تتعامل مع المتعة وتعترض من قبل الشعور بالذنب

Bu çakra irade gücü ile ilgilidir ve utanç duygusu ile tıkanır.
هذه الشكرة تتعامل مع القوة وتعترض من قبل الخزي

Aynı hafta içinde savaştık ve savaşı protesto ediyoruz. Daha havalı olabilir mi?
أن تخوض الحرب وتعترض عليها في نفس الاسبوع كم يكون هذا رائعاً

Her yere esiyor ve her yeri örtüyor.
أجل، إن العاصفة تهب في كل مكان وتعترض كل شيء

Sevgi ile ilgilidir ve keder tarafından tıkanır.
أنها تتعامل مع الحب وتعترض من قبل الأسى

Doğruluk ile ilgilidir ve yalanlar tarafından tıkanır.
تتعامل مع الحقيقة وتعترض من قبل الكذب

Anlayış ile ilgilidir ve yanılsama tarafından tıkanır.
تتعامل مع البصيرة وتعترض من قبل الوهم

ve korku tarafından tıkanır.
وتعترض من قبل الخوف

ve dünyevi bağlılıklar tarafından tıkanır.
وتعترض من قبل رابط أرضي