| Her Allah'ın günü karının yüzüne bakıp ona yalan söylüyorsun, sana inanayım mı yani? | Open Subtitles | تنظر الى وجه زوجتك كل يوم لعين وتكذب عليها ومن المفترض مني ان اصدقك؟ |
| Son zamanlarda işe geç geliyorsun ve o konuda yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | كُنت تأتي إلى العمل مُتأخراً وتكذب بشأن الأمر ، واليوم |
| Henson'ın o gece gördüğü sendin. Waters hakkında yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | . كنت أنت من رأى " هنسون " تلك الليلة أنت كذبت بشان " ووترز " وتكذب الآن |
| Ne yani bunca zamandır onunla görüşüyordun da bize yalan mı söylüyordun? | Open Subtitles | هل يعنى هذا انك كنت تقوم برؤيتها وتكذب علينا، كل هذه الفترة |
| Ne yani, sana gelmesini bekleyip sonra yalan mı söyleyeceksin? | Open Subtitles | هل ستنتظر حتى يأتي إليك وتكذب بشأن ذلك ؟ |
| En iyi arkadaşına yalan söyledin. Artık Fogell'la vakit geçirip arkadaşlığımızı umursamayacak mısın? | Open Subtitles | وتكذب على اعز اصدقائك ولا تهتم بالامر اطلاقاً؟ |
| Yılın her günü yalan söyleyeceksin. | Open Subtitles | تكذب عليها طوال اليوم وتكذب عليها كل ليلة |
| Orada durup da yüzüme karşı yalan söyleyebiliyorsan ya saf bir şeytan yada sıradan bir sosyopatın tekisin. | Open Subtitles | إذا كنت تستطيع الوقوف هناك وتكذب على وجهي, فأنت إما شر محض أو مجرد معتل. انت حقا تصدقين ذلك? |
| Kameraya yalan söylüyorsun. Annene yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تكذب على امك وتكذب عل العالم كله |
| Elbette biliyorsun, ve şu an yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | بلّ إنّكَ تعلم معانيها، وتكذب الآن. |
| Bana yalan söylüyorsun, lanet kızına yalan... | Open Subtitles | تكذب عليّ وتكذب على أبنتك كذلك |
| Sattın ve seni öldürmemeleri için yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | وبعته، وتكذب لكي لا يقتلوك |
| Öyleydim ama FBI sana içinde hazine haritası olan bir dosya veriyor ama sen bana yalan mı söylüyorsun? | Open Subtitles | كنت , لكـن المباحث الفيدرالية تعطيك ملف بـه خريطـة للكنز , وتكذب علي بشأنها |
| Ne yani bunca zamandır onunla görüşüyordun da bize yalan mı söylüyordun? | Open Subtitles | اهذا يعنى انك كنت تراها وتكذب علينا كل هذه الفترة |
| Ondan hediye alıp, bana da bu konuda yalan mı söylüyorsun? | Open Subtitles | تأخذ هدية منها وتكذب علي بهذا الشأن؟ |
| Ya da orada durup yüzüme yalan mı söyleyeceksin? | Open Subtitles | أم أنك ستقف هناك وتكذب قُبالةَ وجهي؟ |
| Şehirde bir genelev var, çabuk gidip, sonra yalan söyledin. | Open Subtitles | وتذهب إلى منزل الدعارة الموجود في المدينة .. تبلغ نشوتك سريعاً، وتكذب بخصوص ذلك لاحقاً .. |
| Ayırca burada yemezsen, eve gittiğinde, surat yapıp bana bu konuda yalan söyleyeceksin. | Open Subtitles | وإنلمتأكلههنا ،ستعودللمنزل.. وستلتهم ملئ فمك وتكذب عليّ بشأن الأمر |
| Yani, doktorsan ve özgürce yalan söyleyebiliyorsan. | Open Subtitles | خصوصاً لو كنتَ طبيباً، وتكذب بكلّ راحة |