"وتَركَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    • bıraktı
        
    Marlene intihar etmeden önce, Lester'ı aradı ve ona mesaj bıraktı. Open Subtitles قَبْلَ أَنْ قَتلَ نفسه مارلين، هي مسمّى ليستر وتَركَ رسالة إليّ.
    Ama akşam yemeğinden bahsetti, ve bu talimatları bıraktı. Open Subtitles لَكنَّه أخبرَني عن العشاءِ, وتَركَ تلك التعليمات
    Lobide yürü, cama bas... ve gerisini ben hallederim. Open Subtitles أمشى مباشرة ألى الأستقبال، و أضرب بقدمك الزجاجة، وتَركَ الجاذبيةَ تَعمَلُ البقيةُ.
    Bunun yerine yakıp buraya güzel dumanlı bir koku veriyor ve dumanın yıldızlara dönüştüğü göklere ulaşmasını sağlıyorum. Open Subtitles ويُصبحُ رائحة مدخّنة لطيفة هنا , وتَركَ الدخانُ يصعد الى السماءَ حيث يتحوّلُ إلى النجومِ.
    Pistin ortasında durmuş ve bir 747 başının üstünden uçmuş. Open Subtitles وَقفَ على الممر وتَركَ الطائرة a 747 تمر من فوق رأسهِ.
    Carmel başından sert bir darbe almış çöp torbasıyla boğulmuş ve bir seks pozisyonunda bırakılmıştı. Open Subtitles إستلمَ كارمل الصدمة الصريحة إلى الرئيسِ. هي خُنِقتْ مَع a حقيبة وتَركَ في a موقع مُجَنَّس.
    Kocam sonsuzluğa kucak açtı ve arkasında Patiraji'yi bıraktı. Open Subtitles ذهب زوجُي الى الخلود وتَركَ وراء العمه
    Cindy öldükten sonra da arabayı Trevor'ın evine götürdün ve anahtarları içinde bıraktın. Open Subtitles وبعد cindy أصبحَ مقتولاً، قُدتَ ظهرَ السيارةَ إلى بيتِ trevor وتَركَ المفاتيحَ داخل السيارةِ.
    ...ve kendi kendini harap etmişti. Open Subtitles وتَركَ نفسه إليه.
    Odadan çıktım ve bir daha geri dönmedim. Open Subtitles وتَركَ الغرفةَ ومَا رَجعَ.
    ve cüzdanı da bıraktı. Open Subtitles وتَركَ المحفظةَ.
    ve kapıyı açık bıraktı. Open Subtitles وتَركَ البابَ مفتوحا
    Bu irin üç gündür kişinin penisinde bulunuyor... ve idrarını yaparken oldukça ağrı yapıyor. Open Subtitles وتَركَ المهبلَ؟ ؟
    ...hepimizde silinmez izler bıraktı. Open Subtitles وتَركَ علامات دائمةَ في كُلّ منّا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more