| Yani bir hafta sonunda Bennett'tan daha iyi iki adam buldun. | Open Subtitles | إذاً في عطلة نهاية أسبوع واحدة وجدتِ رجلين أفضل من بينيت |
| Peki ya cesedi bulan arkadaşıyla ilgili bilgi buldun mu? | Open Subtitles | حسناً، هل وجدتِ أيّ معلومات من الصديقة التي وجدت الجثة؟ |
| Şey, dün buldun. Ve beş kişi bunun yüzünden öldü. | Open Subtitles | حسناً، لقد وجدتِ مُطابقة البارحة، وخمسة أشخاص ماتوا بسبب ذلك. |
| Tıbbi kayıtlarında işe yarar bir şey bulabildin mi? | Open Subtitles | و آخر مرّة فحصتِ وثائقه الطبية هل وجدتِ أيَّ شيء ؟ |
| gerçekten konunun gizli güzelliğini buldun | Open Subtitles | بالفعل لقد وجدتِ الجمال الداخلي لمادتك وأخرجته للجميع |
| - Başparmağımı buldun mu? - Çek git buradan, Carl! | Open Subtitles | هل وجدتِ ابهامى - "اذهب من هنا يا "كارل - |
| O okulu kendin buldun. Her zaman yaptığımız şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | لقد وجدتِ تلك المدرسة، وتقومين بما قمتِ به دائماً |
| Kendine iyi bak. Bu arada bu şimdiye dek gördüğüm en iyi tesisat işiydi. Bir sürü değişik bakır boru, Küçük kızı buldun mu? | Open Subtitles | أنابيب نحاسية متقنة هل وجدتِ الفتاة الصغيرة؟ |
| Kimsenin bilmediği bir depoda saklanan o lanet şeyi nasıl buldun? | Open Subtitles | , كيف وجدتِ هذا الشئ اللعين , المخبأ في المخزن في منتصف المجهول؟ |
| İyi iş. Subklavyeni ilk denemende buldun. | Open Subtitles | من الرائع أنكِ وجدتِ الترقوة من اول محاولة |
| Paltonu buldun mu, yoksa cüzdanları mı araklıyorsun? | Open Subtitles | وجدتِ معطفك؟ أو كنت تقومين بسرقة المحافظ |
| Gelmeye karar verdin ve birden kendini burada buldun. | Open Subtitles | بعد قرارك القدوم، وجدتِ نفسك فجأة قد وصلتِ |
| Köpeğin dişlerinde kurbanın derisini, kurbanda köpeğin tükürüğünü buldun. | Open Subtitles | وجدتِ لحم الضحية على أسنان الكلب، ولعاب الكلب على الضحيّة. |
| İstediğini buldun. Artık durma zamanı. | Open Subtitles | لقد وجدتِ ما تبحثين عنه حان الوقت لتتوقّفي |
| Ben senin yanındayım ama bu, yeni bir aile buldun diye eskisini bir kenara atman anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | أنا موجودةٌ مِن أجلك لكن فقط لأنكِ قد وجدتِ عائلةً جديدة لا يعني أن ترمي بالعائلة القديمة بعيداً. |
| Parayı elde etmenin yolunu bulabildin mi? | Open Subtitles | هل وجدتِ سبيلا للحصول على المال بعد؟ |
| Eğer hoşuna gidecek bir şey bulursan, eminim yorganını buraya bırakmana ses çıkarmazlar. | Open Subtitles | إن وجدتِ شيئاً أعجبكِ، فإنني متأكد من أنهم سيسمحون لكِ بترك البطانية هنا |
| Sanırım kibirli, bencil ve kontrolcü bir annen varmış ve sen kendinde çekip gidebilecek gücü bulmuşsun. | Open Subtitles | أخمّن أنّه كان لديكِ أمّ أنانيّة، لا تُطاق، مُحبّة للسيطرة، وقد وجدتِ القوّة للإبتعاد عنها. |
| Ona Lisa'nın ölmeden önce kaydettiği bir kaseti bulduğunu söyle. | Open Subtitles | تخبريه بأنك وجدتِ شريطا كانت ليزا قد سجلته قبل أن تموت. |
| Ben uyurken, telefon sinyali aldın, değil mi? | Open Subtitles | عندما كنتُ نائمة، وجدتِ إشارة خليويّة، أليس كذلك؟ |
| - O gece neden orada olduğunu bulabildiniz mi? | Open Subtitles | هل وجدتِ أي شىء يدل على لماذا كان هناك في تلك الليلة؟ لا. |
| Kendine bir yoldaş bulmuş olman harika. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا رائع أنكِ وجدتِ رفيقاً في هذه المرحلة العمرية |
| Peki başka ne öğrendin? | Open Subtitles | وماذا وجدتِ أيضًا؟ |
| Eğer hukuk kliniğimizde kahraman olmanın bir yolunu bulduysan beni de dâhil etmeni istiyorum. | Open Subtitles | اذا وجدتِ طريقة لتكوني بطلة بخصوص فريقنا للمحاماة أريدكِ أن تحتسبيني معكِ |
| Acaba bir şey bulursanız beni de haberdar eder misiniz? | Open Subtitles | أتُمانعين إبقائي على إطلاع في حال وجدتِ أي شيءٍ آخر؟ |
| Tam da şu hayatta yerinizi bulduğunuzu düşünürken böyle bir şey çıkıyor. | Open Subtitles | عندما تعتقدِ بأنّكِ وجدتِ مكانك في الحياة يأتى هذا الشىء |
| Şu büyücü testini hâlâ bulamadın mı? | Open Subtitles | هل وجدتِ اختبار المشعوذ بعد؟ |
| Eğer bulabilirsen, yemekle birlikte günde iki defa al bundan. | Open Subtitles | تناولي هذهِ مرتين في اليوم مع الطعام أذا وجدتِ بعضهُ |
| Şu şeyi hemen bulup, dünyayı kurtaralım. | Open Subtitles | اذا وجدتِ ذلك الشىء بسرعه و انقذتي العالم |