"وجدنها" - Translation from Arabic to Turkish

    • bulduğumuz
        
    • bulursak
        
    Bu sabah evlerimizde bulduğumuz işaretlerle. Open Subtitles بالعلامات التي وجدنها هذا الصباح على بيوتنا.
    bulduğumuz tırmanma donanımını kim getirdiyse rotasını işaretlemiş. Open Subtitles عده المتسلق التى وجدنها أين كان من أحضرها إلى أسفل لقد علم الطرق
    Detektif Salerno'nun cebinde bulduğumuz kağıt üzerindeki madde ile aynı. Open Subtitles نفس المادة التي وجدنها في قطعة الورق في جيب المحقق ساليرنو
    Şu çöp kutusunu da hemen bulursak diye getirmem iyi olmuş. Open Subtitles شئ جيد أنى أحضرت سلة المهملات هذه فى حال وجدنها بسرعة
    Ama bulursak, ona nerede sakladığını söyletmek için kozumuz olur. - Evet. Open Subtitles ولكن إن وجدنها ، سيكون لدينا نفوذ . لكي يخبرنا من أين حصل عليها
    Evinde bulduğumuz günlüğünde okuduk. Open Subtitles لقد قرأنا يومياتها. لقد وجدنها في منزلها.
    Çenesinde bulduğumuz desenli izlere bu sebep oldu. Open Subtitles التي على الأغلب نمط الانطباعات التي وجدنها على فكها.
    bulduğumuz ilk organik maddeleri amonyak kristalleriyle karıştırdı. Open Subtitles لقد أخطأ في التعرف على المواد العضوية التي وجدنها كبلورات الأمونيا.
    Sizi bulduğumuzda Satürn yakınında bulduğumuz makine. Open Subtitles ـ أجل، الآلة التي وجدنها بقربك عند كوكب زحل
    bulduğumuz şu eşyalara bakabilirsin, belki herhangi biri tanıdık gelebilir. Open Subtitles لريما عليك إلقاء نظرة بتلك الأشياء التي وجدنها فكري إذا كنتِ ستقرين لنا بشيء
    Bu akşam yatak odanızda bulduğumuz tabloyu. Open Subtitles الذي حاول سرقة اللوحة من المتحف نفس اللوحة التى وجدنها على حائط في غرفة نومك هذا المساء
    Konu neydi? Dün gece Hollywood'da bulduğumuz iki ceset ve olay yerinde parmak izinizin olduğu bir ayakkabıyla alakalı. Open Subtitles -هذا عن جثتين وجدنها في هوليوود الليله الماضيه
    Bu bizim vadide bulduğumuz kız, Max. Open Subtitles هذه الفتاة التي وجدنها في الوادي ( يا (ماكس
    bulduğumuz ilk kurban Webber'ın akıl hocasıydı, bir ömür dostu. Open Subtitles أول ضحية وجدنها كانت المرشد (ويبر), أصدقاء مدى الحياة.
    Yani olay yerinde bulduğumuz atık ya ordaydı ya da onu Strahm tesise getirdi. Open Subtitles هل المواد الملوثة التي وجدنها ...كانت في الموقع مسبقاً أو (ستراهم)، جلبها معه ؟
    Tabii onu tek parça halinde bulursak şaşırırım. Open Subtitles بالطبع, سأفاجأ اذا وجدنها في مرة واحدة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more