"وجعلت" - Translation from Arabic to Turkish

• sağladım
• sağladın
• izin verdim

O yüzden bir-iki düzen kurup yerel polisin onu gözaltına almasını sağladım.
قمت بتقييده، وجعلت الشرطة المحلية تحتجزه

Telefon zincirini kurdum, toplanma noktalarını ayarladım, hatta postanedeki fıstığın kargodan para almamasını sağladım.
أنا جهزت كل شىء أعددت نظام الاتصال ومكان التجميع وجعلت فتاة البريد تتبرع بالنقل البحرى

Tek başıma Los Angeles'a gittim ve yolda beni kolayca takip etmesini sağladım.
فذهبت وحيدآ الى "لوس انجلوس" وجعلت من السهل له ان يتعقبنى

Simülasyonu kapatıp geminin devam etmesini sağladın.
لقد إستطعت ان تجتاز المحاكاه وجعلت السفينه تستمر

Benim bir daha düşünmemi sağladın, bence bu da bir şey.
وجعلت بحاراً مسناً يتردد وهذا أمر قيم

Uzun zamandan sonra ilk defa bu gece çıktım, ve bir arkadaşıma beni giydirmesine izin verdim.
انا ذهبت للخارج الليلة لإول مرة منذ زمن طويل وجعلت صديقة لي تقوم بتلبيسي

Dikkatim dağıldı ve boş bir Broadway hayalinin araya girmesine izin verdim.
لقد فقدت التركيز وجعلت فقاعة حلم برودواي تقف في طريقنا ونحن آسفون لأن الشخص الذي وضعوه محلك

Nathan'ın anılarını senin zihnine yerleştirdim. Vücudunun Nathan olduğunu düşünmesini sağladım.
لقد نقلت ذكريات (ناثان) إلى عقلك وجعلت جسدك يعتقد أنه (ناثان)

Silahı Jenna'ya doğrulttum ve Lance'in herkesi sandalyeye bağlamasını sağladım.
وضعت المسدس على (جينا) وجعلت لانس) يقيد الجميع إلى كراسيهم)

Çocukların da gidip konuşmasını sağladım.
وجعلت الطلاب يتحدثون معه أيضا

Onların da sana güvenmesini sağladım!
وجعلت الأخرين يثقوا فيك أيضا

Babanın doğru olan şeyi yapmasını sağladın.
وجعلت أباك يفعل ماكان صحيحا

Bir keresinde sarhoş oldum ve Ward 'un beni emmesine izin verdim.
قد شربت في يوما ما وجعلت ورد) يلعق قضيبي)

Herkesin yanıldığıma dair beni inandırmasına izin verdim.
وجعلت الجميع يقنعونني بالعكس

Annemin beni ikna etmesine izin verdim.
...وجعلت أمي تقنعني