Tabii. Bir çatışmada yaralandın ve seni kurtarmamız için bizi çağırdın. | Open Subtitles | أنّك أصبت في تبادل إطلاق نار وجعلتنا نأتي إلى هنا لننقذك. |
Amir'in de dediği gibi Tunus'ta olanlar hepimize ilham oldu ve bir çıkış yolu olduğunu gösterdi. | TED | الثورة التونسية ألهمتنا وجعلتنا نشعر أن هناك أمل وأنه يمكننا تحقيق حلمنا |
ve bu gerçekten bu enstitünün bu tür hikayeleri anlatmak için sahip olması gerek duruşu bize çok iyi anlattı. | TED | وجعلتنا حقا نتعرف لما يحتاج هذا المعهد من أجل رواية تلك القصة. |
Evlenmeden önce seni ve Elizabeth'i ziyarete gelmiştik. - Ayrı odalarda uyumuştuk. - Evet. | Open Subtitles | حينما جاءنا لزيارتك أنت واليزابيث، وجعلتنا ننام في غرف نوم منفصلة |
ve bir hikaye uydurup altımızı bir kıyma makinesine attın. | Open Subtitles | إذن ابتدعت قصة وجعلتنا نسقط في مجزرة لحم هنا |
Seni ve poşetini ele geçirmek için suya girmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | وجعلتنا نخوض فى الماء لنخرجك أنت والكيس الذى تحمله |
Birbirimize daha da yakınlaştırdı. İçimizdeki ve birbirimizdeki zaafları ve büyüklükleri fark etmemizi sağladı. | Open Subtitles | وجعلتنا نلاحظ الضعف والعظمة في أنفسنا ومن خلال بعضنا |
İyi hatırlıyorum, bir kez amcası tatilde Hindistan'a gitmişti ve bizi kendisinin de gittiğine inandırmaya çalışmıştı. | Open Subtitles | اتذكر ,عمها كان ذات مرة فى اجازة فى الهند وجعلتنا جميعا نصدق انها كانت هناك ايضا. |
.. ve aklındaki,i her şey de pisti ve sen bunu anladın | Open Subtitles | وجعلتنا كلنا فاسدين بعد ذلك أعتقد أنك تعتقد أنه يمكنك الخروج بهذا معتقداً أنه يمكنك أن تعود لسخافتك |
Bu kadının soruşturmana dahil olmadığını başından beri biliyordun ve bizi de buna inandırdın. | Open Subtitles | أنني لم أقل أن جهاز هذه المرأة له علاقة كنت تعلم أنها غير متورطة بتحقيقك من البداية , وجعلتنا نصدق ذلك |
Evde ölmek istedi ve bize söz verdirtti. | Open Subtitles | وهي ارادت ان تموت في البيت وجعلتنا نعدها بذلك |
Görüyorsun, eğer biraz daha beklemiş olsaydın SWAT işini yapmış olur ve böyle sonuçlanmazdı. | Open Subtitles | أترى، لم يكن ليحص هذا لو إنتظرت قليلاً وجعلتنا نفعل عملنا. |
Bence, ben ve diğerleri bu şekilde üye olup, bu kadar uzun süre kaldık. | Open Subtitles | اعتقد أن هذه هى الطريقة التى تورطتُ بها أنا وآخرون, وجعلتنا نستمر لوقتٍ طويل. |
Fakat duvar aynı zamanda bizi hapse attı ve bizi birbirimize düşürdü. | Open Subtitles | ولكنها احتجزتنا أيضاً , وجعلتنا ننقلب على بعضنا البعض |
Orada hiç milkshake yok. Sonra bize çıplak meme gösteriyorsunuz ve dışarı çıkartıyorsunuz. | Open Subtitles | ولم يكن بداخله ميلك شيك وجعلتنا نشاهد نساء عاريات الصدر |
Annem ona bir mesaj kaydetmiş ve büyükannemin evinden öyle çabuk çıktık ki, onu alamadım bile. | Open Subtitles | انها سجلت رسالة بالنسبة لي على ذلك، وجعلتنا مغادرة الجدة بسرعة أنا لم تحصل حتى للاستيلاء عليها. |
Okyanusların büyük bölümü hala keşfefilmedi ama yine de elimizde şunun gibi bizi cezbeden ve okyanuslara aşina kılan görüntüler var. | TED | ومعظمها غير مكتشفة، ولكن هنالك مناظر جميلة لقد أسرتنا وجعلتنا نصبح على دراية بها . |
Ülkemizi tehlikeye soktun ve bizi sömürge haline getirdin! | Open Subtitles | انتَ وضعت البلاد بالخطر، وجعلتنا خاضعين للعدو... |
Küvetin tıkandığı zaman ve sen yine de bize orada düş aldırmıştın. | Open Subtitles | عندما عطل حوض الاستحمام وجعلتنا نستعمله بالرغم من ذلك! |
Hepimizi birer suçlu yaptın! Yalancı ve kurban yaptın bizi. | Open Subtitles | جعلتنا مجرمين، وجعلتنا كاذبين وضحايا. |