Yani onun tam olarak nerede olduğunu sadece ben biliyorum. Tam olarak nereye gittiğini sadece ben biliyorum. | Open Subtitles | أيّ أنّي فقط أعرف مكانها بالضبط و وحدي أعرف وجهتها بالضبط |
Yani gecenin bir körü dışarı çıktı nereye gittiğini de ne zaman döneceğini de söylemedi öyle mi? | Open Subtitles | إذاً رحلت بمنتصف الليل، ولم تذكر وجهتها أو متى ستعود. |
Bu ilişkinin anlamını veya nereye doğru gittiğini hiç konuşmadığımızı biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أننا لم يسبق أن... تحدثنا عن طبيعة هذه العلاقة أو إلى أين وجهتها |
Pekala, pekala, dışarı çıkmayı planlıyorduk ve son anda iptal etti ve nereye gittiği hakkında bana yalan söyledi. | Open Subtitles | حسناً، لقد كان يفترض أن نتعشّى معاً، وبعدها ألغت الموعد في آخر لحظة، وبعدها كذبت عليَّ بشأن وجهتها. |
Her nereye gidiyorsa, gittiği zaman sakın bir şey yapmayın. - Beni bekleyin. | Open Subtitles | وعندما تصل الى وجهتها مهما كانت لا تفعلا أي شئ |
Başlata basıyorsunuz, kimse hiçbir şeye dokunmuyor, ve hedefine tamamen otomatik olarak ulaşıyor. | TED | تضغط ابدأ ، لا أحد يمس أي شيء، ويمكن أن تصل إلى وجهتها بشكل مستقل تماما. |
hedefine varınca tıkanmış bir damarı açık tutuyor, fakat oraya yolculuğu esnasında çok daha küçük olmak zorunda, damarlarınızdan geçebilmek için. | TED | تحمل في طياتها شرايين منسدة عندما تصل إلى وجهتها ولكن لا بد أن تكون أصغر بكثير لتقوم بالرحلة، من خلال الأوعية الدموية |
Onu takip ediyorum ama nereye gittiğine emin değilim. | Open Subtitles | أنا أتعقبّها، ولكنني لستُ متأكداً من وجهتها |
Onun nereye gittiğini görmüş mü diye onunla konuşurum. | Open Subtitles | سأتحدث معه، وأرى ما إن كان يعرف وجهتها |
Bayan Stubbs nereye gittiğini söylemedi. | Open Subtitles | الآنسة " ستاب " لم توضح وجهتها |
Nereye gittiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | ولا أعرف وجهتها |
İddiaya girerim ki nereye gittiğini biliyorum. | Open Subtitles | أراهن أني أعرف مكان وجهتها |
Kızın nereye gittiğini biliyorsun. | Open Subtitles | أجل، تعرف وجهتها |
Öyleyse nereye gittiğini öğrenelim. | Open Subtitles | نكتشف وجهتها التالية إذاً |
Nereye gittiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف وجهتها |
Nikita Bölüm'den ayrıldı. Nereye gittiği bilinmiyor. | Open Subtitles | نيكيتا)، قد غادرت الشعبة) وجهتها غير معروفة |
Nereye gittiği konusunda bir fikrin var mı? | Open Subtitles | ألديكَ أدنى فكرة عن وجهتها ؟ |
Kargonun hedefine varmasını sağlamaktan sorumlu olacaksın. | Open Subtitles | ستكون مسؤولاً عن وصول البضاعة إلى وجهتها. |
Bu konteynerın hedefine ulaşmamasından emin olması için bir arkadaşımı işe aldım. | Open Subtitles | استأجرت صديقًا كي أتأكد ألا تصل هذه الحاوية إلى وجهتها أبدًا |
Sevgili yolcular, eğer bunu okuyorsanız Avalon uzay gemisi hedefine ulaşmış demektir. | Open Subtitles | زملائي المسافرين إذا كنتم تقرأون هذا، فإن المركبة (أفالون) قد وصلت إلى وجهتها |
nereden gelip nereye gittiğine. | Open Subtitles | مصدرها و وجهتها |