"وحدات" - Translation from Arabic to Turkish

    • ekip
        
    • ekipler
        
    • birlikleri
        
    • birimlerin
        
    • birimlerine
        
    • ekipleri
        
    • ekibi
        
    • birimimiz
        
    • birlikler
        
    • birimlerini
        
    • birliği
        
    • ünitesi
        
    • tane
        
    • Özel
        
    • devriye
        
    Anlaşıldı, Bölüm 1. 3 ekip daha yolda. Beklemede kalın. Open Subtitles حسناً، الفرقة الأولى يوجد 3 وحدات قادمة إليك كن مستعداً
    Araştırmak için sahip oldukları en iyi bilimadamları ile bir ekip görevlendirdiler ve bütün bu bant sürücülerin havalandırma kanalının yakınında yer aldığını buldular. TED فجمعت خيرة علمائها لكي يتحروا عن الامر فوجدوا ان كل تلك الاقراص التي عُطبت كانت مخزنة بجانب وحدات تنقية الهواء
    Diğer ekipler hareket etmeden önce işaretimi bekleyin, yoksa Trent'i kaybederiz. Open Subtitles تنتظر إشارة بلدي قبل قمت بنقل وحدات أخرى أو تفقد ترينت.
    10 ay önce, senin üssünü araması için gözlem birlikleri gönderdim. Open Subtitles قبل عشرة أشهر مضت ، أرسلتُ وحدات إستطلاع للبحث عن قاعدتك.
    Gitmeden önce, atlı birimlerin eğitimiyle ilgili bir ilan gördüm. Open Subtitles قبل ان تذهب , رأيت اعلان عن تدريب وحدات الفرسان
    Tüm birimlere, tüm LA birimlerine. Polis vuruldu. Open Subtitles كلّ الوحدات، كلّ الوحدات، كلّ وحدات لوس أنجلس ضابط مصاب.
    - Bütün ilkyardım ekipleri acilen Fort Hamilton İstasyonuna yönelsin. Open Subtitles كل وحدات الطوارىء إذهبوا الى محطة فرونت هاميل الأن
    Sizin eve doğru dört ekip yola çıktı. Open Subtitles هناك اربع وحدات على. الطريق الموصل الى منزلك.هيا
    Yeni bir emre kadar üç ekip çevreyi tutsun. Open Subtitles ثلاث وحدات تبقى على الحافة حتى أوامر أخرى
    Josh, Short ve Vine civarındaki 20 apartmanlık bölgeyi kordon altına alması için bir ekip yolla. Open Subtitles جوش ارسل وحدات لتطويق المكان ب 20 شبكه من القضبان بسرعه ودقه
    CDC durumu kontrol altına almak için ekipler gönderdi. Open Subtitles وحدات متنقلة للمركز التحكم بالأوبئة تحاول السيطرة على الموقف
    Mahalle polis, köpekli ekipler ve arama kurtarma takımlarıyla doluydu. Open Subtitles الحي كان يعج بالشرطة الكلاب البوليسة, وحدات البحث والانقاذ
    Bütün Japon-Amerikalı birlikleri ayrı tutulup Avrupa'daki savaş alanına gönderildiler ve onlar da kendini onun içine attılar. TED وتم وضعهم في معزل كل وحدات اليابانيون الأمريكيون أُرسلت إلى ساحات المعارك في اوروبا، وألقوا أنفسهم فيها.
    Sahillerden yayılan Müttefik öncü birlikleri ağır Alman saldırıları altında ezilmişlerdi. Open Subtitles وحدات الحلفاء المتقدمه ...إنطلاقاً من الشواطئ سُحقت على ثقل الهجوم الألمانى
    Yani bir kutu tost ekmeği birleşmiş birimlerin birleşmiş halidir ve bir dilim pizzayı kestiğimde, bölünmüş bir birimi tekrar bölmüş olurum. TED إذن فعلبة من الحلويات المحمصة تتألف من وحدات مؤلفة، وعندما أقسّم شريحة من البيتزا، أنا اقسم وحدة مقسّمة.
    21. Bölge birimlerine, bir silahlı saldırı. Open Subtitles منطقة 2 وحدات 1، إضافة علي أي دي دبليو مستمرّ.
    Tüml 7. süvari ekipleri: Open Subtitles كلّ وحدات سلاح الفرسان السابع الجوي. : منطقة هبوط أشعة إكس مغلقة.
    Üç destek ekibi ve ilk yardım ekibi istiyorum. Open Subtitles أطلب ثلاثة من وحدات المساعدة ومجموعه من الاطباء.
    Kuzeye havaalanına doğru gidiyorlar. Aşağıda dört birimimiz var. Open Subtitles انهم متجهين شمالا خارج مطار لوس انجلوس لدينا أربع وحدات على الأرض
    Bölgede hala Beyaz birlikler var. Doktor kalacak. Open Subtitles في هذه الأثناء فطالما ما زال هناك وحدات بيضاء فليبقى الطبيب بتلك المنطقة
    birimlerini ana yollara kaydırıyorlar, ancak bunu yapmak biraz zaman alacak. Open Subtitles ينشرون وحدات في الطرق الرئيسية لكن إعدادها سيستغرق نفس الفترة الزمنية
    Saha birliği, nakil timinden; komuta ekibiyse ikisinden de ayrı olur. Open Subtitles وحدات الميدان منفصلة عن وحدات النقل مع وحدة تحكم منفصلة عنهما
    Uzun menzil tarayıcı kontrol ünitesi bu gün de gelmedi. Open Subtitles وحدات تحكم مستكشفات المدى البعيد لم تأتي مجدداً اليوم
    Şimdi boktan kafana ben koyacağım bir tane.Bunlar Afganistan yolcuları,ç.kkafa. Open Subtitles سأقتلع رأسك الغبى بنفسى الآن هؤلاء وحدات الأفغان، أيها الأحمق
    Babasının da Özel kontrol gereçlerini satın alacak gücü yok. TED و هو لا يمكنه بالضرورة تحمل تكلفة شراء وحدات تحكم خاصة.
    Sizin için arama emri çıkarıldı. 8 devriye size doğru geliyor. Open Subtitles نعم سيدي، كل الوحدات تتجه نحوكم، ثمانية وحدات تعترض طريقكم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more