Birimimiz binlerce hasta, aile ve topluluk için umut verdi. | TED | توفر وحدتنا الأمل لآلاف المرضى والأسر والمجتمعات. |
Ama bizim Birliğimiz General Cornelia'nın arkasında duracak. Sen buna arka mı diyorsun? | Open Subtitles | نعم , لكن وحدتنا يجب أن تنتظر خلف الحاكم كورنيليا |
birliğimizin tam olarak kurulmasının vaktinin geldiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | حسناً , أعتقد أنه قد حان الوقت لإعادة وحدتنا العظيمة |
Yıl sonuna 3 hafta kaldı ve birim olarak oranımız %50'nin altında. | Open Subtitles | بقيت 3 أسابيع على نهاية السنة معدل وحدتنا تحت 50 بالمئة |
Mısır'ın müttefiki olduğu için, ona birliğimizi ve gücümüzü göstermeliyiz. | Open Subtitles | لأنها حليفة ل " مصر " ، يجب أن نريها وحدتنا و قوتنا |
Bizim birlik bunu, 124'teki piçlerden şüphesiz daha iyi yapabilir. | Open Subtitles | وحدتنا 684 ستتفوق على وحدة 124 الأوباش |
Pekala, genetik ve üreme konulu üniteye başlıyoruz. | Open Subtitles | سوف نبدأ وحدتنا بدراسة الجينات والاستنساخ. |
Tam anlamıyla tecrübesiz sayılmazdım ancak birliğimizde bulunan askerlerin çoğunun da öyle ahım şahım bir savaş tecrübesi yoktu. | Open Subtitles | لم أكن وقتها بالضبط قليل الخبرة لكن هناك كثيرين فى وحدتنا تحديداً لم تكن قد تكونت لديهم بعد خبرة عظيمة بالقتال |
Tek bir yanlış hamlemizle Birimimiz tasfiye edilir. | Open Subtitles | إذا قمتِ بحركة واحدة خاطئة ، فسيتم القضاء على وحدتنا |
Birimimiz, Almanya'nın İslam toplumunun içinde istihbarat kaynakları oluşturmak için kuruldu. | Open Subtitles | وحدتنا وضعت لإيجاد مصادر استخباراتية داخل المجتمع الألماني المسلم |
Ben transfer olmadan bir ay önce Birimimiz, Jersey'deki bir maden şirketi aracılığıyla para aklayan yerel bir elebaşını yakalamıştı. | Open Subtitles | قبل نحو شهر نقلي خارج، أخذت وحدتنا أسفل المهيمن المحلي الذي غسل الأموال من خلال شركة تعدين في جيرسي. |
Birliğimiz Amerikalılar ve Koalisyon Güçleri tarafından saldırıya uğradı. | Open Subtitles | حدث هجوم على وحدتنا العسكرية من قبل الامريكان وقوات التحالف |
Birliğimiz bir köye sıkışmıştı. Sayımız azdı, birimize dört kişi düşüyordu. | Open Subtitles | كانت وحدتنا مُحاصرة في قرية، كانوا يفوقوننا عدداً بأربعة أضعاف. |
Birliğimiz, sabah 7:00 sularında o günkü hedefine ulaştı. | Open Subtitles | -حوالي الساعة السابعة صباحاً وصلت وحدتنا منطقة الهدف.. |
O şey birliğimizin yarısını yok etti. | Open Subtitles | -أعرف أنه وحش . هذه الأشياء قضت على نصف وحدتنا. |
O şey birliğimizin yarısını yok etti. | Open Subtitles | هذه الأشياء قضت على نصف وحدتنا. |
Tanrıya ve birliğimizin kutsallığına inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أؤمن بوجود الرب وبقداسة وحدتنا هذه. |
O yüzden sen uzaktayken, anne işe koyulup kutuları temizledi ve birim şefimiz için süper bir ofis hazırladı. | Open Subtitles | لذا، بينما كنتم مسافرين قمت بإزالة بقية الصناديق وقمت بإعداد مكتب مناسب لرئيس وحدتنا |
Bizim birim böyle olaylarla sık sık karşılaşır. | Open Subtitles | إفهم، مخبر، بأنّنا رأينا... ... يفتّشيحبّلك بإنتظام على وحدتنا. |
birliğimizi parçalamak isteyen bir yalancının sözlerine inanıyorsun! | Open Subtitles | تصدّق كلام الكذّابين الذين يتمنون عرقلة وحدتنا! |
Irak ve terörizm hakkındaki tartışma ulusal güvenlik konularıyla ilgili birliğimizi mahvetti. | Open Subtitles | سنوات من النقاش حول "العراق" والإرهاب .تركت وحدتنا حول قضايا الأمن القومي مشتتة |
Halk bizi birlik içinde görmek isteyecektir. | Open Subtitles | أعتقد أن الشعب يريد رؤية وحدتنا |
Jeolojide bir üniteye başlıyoruz, yılın en sevdiğim zamanı. | Open Subtitles | إنه جيد بدأنا وحدتنا في الجولوجيا الذي هو وقتي المفضل من السنة |
Doktor Ishii birliğimizde bir sürü kalifiye eleman var onlara ölmelerini emretmek, sizce bir ziyan olmaz mı? | Open Subtitles | وحدتنا تحتوي على طاقم من نخبة الأطباء في اليابان ألن تكون خسارة أن ينتحرون جميعا؟ |