Şu zengin insanlar ve lânet dizi gibi hayatları işte. | Open Subtitles | أنت تعرف، الأثرياء وحياتهم الأشبه بالمسلسلات التلفزيونية |
Yalan söyleyen, çalıp çırpan, ciğeri beş para etmez insanları görüyorum bir de bakıyorum ki, hayatları güllük gülistanlık. | Open Subtitles | لكنني أرى من الناس من هم أسوأ حثالة من البشر الذين يكذبون، ويسرقون وحياتهم تسير على ما يرام |
Bu insanların çoğu, topluma hizmet eden etkin bireyler ve hayatları, seçimleri ve ilişkileri bu bozukluk ile belirlenmiyor, ama yine de, birçoğu için ciddi sonuçlar doğuran bir durum. | TED | معظم هؤلاء الناس أعضاء فعالون مساهمون في المجتمع، وحياتهم واختياراتهم وعلاقاتهم لا يحددها الاضطراب، ولكن ما زالت العواقب وخيمة بالنسبة للكثيرين. |
Bütün Pondlar, evleri, işleri ve günlük hayatlarıyla... | Open Subtitles | جميع عائلة بوند، ببيتِهم و وظائفهم وحياتهم اليومية |
Onları zavallı hayatlarıyla beraber ezerdim. | Open Subtitles | أسحقهم هم وحياتهم المثيرة للشفقة. |
Ev, aşk ve soysal yaşamları benim problemim değil. | Open Subtitles | حياتهم المنزلية وعلاقاتهم وحياتهم الإجتماعية ليست بـ مشكلتي |
Bu savaşçılar bugün kendilerini ve hayatlarını, başlarından geçenlerin diğer insanların başına gelmemesi için uğraşmaya adamışlar. | TED | هؤلاء المحاربين الآن يكرسون أنفسهم وحياتهم للتأكد بأن ما حدث لهم، لا يحدث لأي شخص آخر. |
Çok havalılar, sanattan anlıyorlar ve hayatları erkeklere bağlı değil. | Open Subtitles | هم بارد ويشترون الفن وحياتهم ارين وأبوس]؛ [ت معقدة من قبل الرجال. |
Onların da bildiği gibi hayatları ellerinden alındı. | Open Subtitles | وحياتهم اصبحت كما يعرفون اخذت منهم |
İnsanlar karmaşıktır, hayatları da karmaşıktır. | Open Subtitles | الناس مُعقدين. وحياتهم تضحى معقدة. |
"Şu zengin insanlar ve lânet dizi gibi hayatları." Zenginleri pek sevmiyorsun, değil mi Kinsey? | Open Subtitles | "الأثرياء وحياتهم الأشبه بالمسلسلات التلفزيونية" لا يروق لكَ الأثرياء كثيراً، أليس كذلك يا (كينزي)؟ |
Ailesi, işi, hayatları olan insanlar. | Open Subtitles | مع وظائفهم، عائلاتهم وحياتهم |
Ve bir daha hayatları hiç bir zaman eskisi gibi olmuyor. | Open Subtitles | وحياتهم لا تعود ابدا |
Hepsinin kendi hikayeleri, hayatları ve aileleri var. | Open Subtitles | ولديهم قصصهم وحياتهم وعوائلهم... |
Şimdi, evleri ve hayatları değiştirmek üzere. | Open Subtitles | يوشك أن يتغيّر بيتهم وحياتهم |
Onların hayatları sizin hayatlarınız değil. | Open Subtitles | وحياتهم ليست حياتكم |
Çoğunlukla ölüm korkusu öbür dünyada daha iyi bir yaşam ve kederleri, zorlu yaşamları üzerine. | Open Subtitles | غالباً عن خوفهم من الموت يأملون حياةً أفضل في الآخرة و حزنهم ، وحياتهم الصعبة |
Onlar sadece bir tuşa basıyorlar, bir bomba düşüyor ve hedefi şaşırıyor ve onların evini, ailesini vuruyor ve yaşamları yerle bir oluyor. | Open Subtitles | والقرار يصنع من قبل شخص بعيد جداً ثم يضغطون على الزر وتسقط القنبلة وتخطئ الهدف وتصيب ذلك المنزل والعائلة التي فيه وحياتهم تنتشر كالأشلاء |
Dışarı çıkmayı çok istedikleri için kaçtılar, ve geçen onbir yılı, özgürlüklerini ve hayatlarını korumaya çalışarak geçirdiler. | Open Subtitles | وقضوا الـ11 سنة الاخيرة يدافعون عن حريتهم وحياتهم |
Hislerindeki basit değişimlerin günlerini veya hayatlarını etkileyeceğini bilmezler. | Open Subtitles | ولا يشتبهون أن تحويلا بسيطا في وجهة مشاعرهم يمكنه أن يغير نهارهم كله وحياتهم |