Esmer Tom, Unicorn'la burada kal ve koru onu. | Open Subtitles | براون توم ستظل هنا مع وحيد القرن, واحرسها جيدا |
Ölüme bir an bile kala Tekboynuzlu kanı içersen, hayatta kalırsın. | Open Subtitles | شرب دماء وحيد القرن يبقيك حياً ولو كنت على شفا الموت، ولكن بثمن باهظ.. |
İnsanlara bunun bir çeşit öldürücü Tekboynuz figürü olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | احسب اني ساخبر الناس انه نوع قاتل من وحيد القرن |
harika bir işe girdim. Geçtiğimiz 10 yıldan beri, 40'ı aşkın ülkeye giderek jaguarları, ayıları, filleri, kaplanları ve gergedanları gördüm. | TED | و على مرور العقد الأخير، سافرت إلى أكثر من ٤٠ دولة لمشاهدة النمور المرقطة، و الدببة والفيلة والنمور و وحيد القرن. |
Bir gergedanı uyutacak kadar yatıştırıcı verdim. | Open Subtitles | اعطيته مسكن يكفي لأسقاط حيوان وحيد القرن |
Birkaç tane Rhino orospusu kaldırma fırsatı gördüğünü ve kendini kontrol edemediğini. | Open Subtitles | أنك رأيت فرصة لأمساك زوجين من وحيد القرن |
Bayılır dinlemeye gergedanın nasıl avlandığını fundalarla,.. | Open Subtitles | إنه مغرم بسماع الحديث عن إمكانية صيد وحيد القرن بخداعه عن طريق الأشجار، |
bir gergedan misali kalın ve sert bir derisi varmış. | Open Subtitles | كيف لهذا الجلد أن يكون سميكًا وقويًا، مثل وحيد القرن. |
gergedanların bu flörtözlüğü kimin aklına gelirdi? | Open Subtitles | من كان يظن أن وحيد القرن يمكن أن يكون مغازلا ؟ |
Unicorn'u bulmamız daha önemli. | Open Subtitles | سكروبول علي حق,من الاهم ان تجد وحيد القرن |
O gazoz bana lazım, parıltılı saç bandın, yarının heceleme ödevi, kantinden Unicorn silgisi almak için 50 sent. | Open Subtitles | أريد هذه الصودا، قوسكِ اللامع. وظيفة التهجئة ليوم غد... و 50 سنتاً لشراء ممحاة وحيد القرن من متجر المدرسة. |
Nerede tanıştıklarını sorunca da Sophie çifte gökkuşağının altında Unicorn'lu bir bahçede olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | وإذا سألتها أين إلتقيا، ستقول انه كان في حديقة تحت قوس قزح مزدوج مع وحيد القرن. |
Tekboynuzlu kanıyla hayatta kalıyorum ama kendi bedenime dönemiyorum. | Open Subtitles | دماء وحيد القرن تبقيني حياً لكنه لا يعطيني جسداً لي |
12 yaşlarındayken Tekboynuzlu atlara kafayı takmıştı çünkü onların büyülü olduklarına ve her şeyi yapabildiklerine inanıyordu. | Open Subtitles | عندما كان عمرها12سنة كانت كانت مهووسة بحصان وحيد القرن لأنه كان سحري ويمكن ان يفعلوا أشياء عظيمة. |
Hâlâ Tekboynuz için üzülüyorum deme sakın. Onu öldürmek zorunda değildin. | Open Subtitles | لاتقل لي بأنك لاتزال مستاءاً حول وحيد القرن .. |
Bir Tekboynuzu öldüren kişi kalbindeki saflığı ispatladığı zaman Tekboynuz yeniden hayata döner. | Open Subtitles | عندما يثبت من يقتل وحيد القرن نفسه بأنه صافي القلب سيعيش وحيد القرن مجدداً |
gergedanları helikopterlerle taşımak, göremediğiniz bir ruhla konuşmaktan çok daha kolay bence, değil mi? | TED | نقل وحيد القرن باستخدام طائرات الهلوكوبتر أعتقد أنه أسهل بكثير من الحديث عن روح لا يمكنك رؤيتها، أليس كذلك؟ |
Pardon anne! Büyüdüğüm zaman vahşi filleri ve gergedanları takip edeceğimi düşlerdim. | Open Subtitles | أتخيّل أنّي حينما أكبر سأتعقبُ الأفيال البّريّة وكذلك وحيد القرن. |
Bilmiyorum ama bir gergedanı bile uyutur. | Open Subtitles | الله وحده يعلم، ولكن انها تريد وضع وحيد القرن إلى النوم. |
İlk Rhino'mu bununla kazandım. | Open Subtitles | فاز بأول وحيد القرن التي أجريتها مع ذلك. |
Bir gergedanın ateş görünce söndürdüğü doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح أنه عندما يرى وحيد القرن النار، انه الطوابع بها؟ |
Ayrıca bir gergedan ateş gördüğünde içgüdüsel olarak söndürmeye çalışacağını da biliyordu. | Open Subtitles | و علمت أيضا أن وحيد القرن .. عندما يرى اللهب سيقوم بالابتعاد غريزياً |
Siyah gergedanların aksiliği meşhurdur... ve bir anda saldırırlar. | Open Subtitles | وحيد القرن الأسود سيئ السمعة لكونه حادّ الطبع ويهَاجَمَ بشكل مفاجئ. |
Augie, kıçından tek boynuzlu at çıkar da, izciliğe katılan olmaz. | Open Subtitles | أوجي، وحيد القرن سيطير من مؤخرتك قبل ان ينضم شخص الينا |
Kendini kanıtlayana ve bir Tekboynuzu öldürmenin bedelini ödeyene kadar lanet ortadan kalkmayacak. | Open Subtitles | حتى تثبت نفسك , وتعوض قتل وحيد القرن سوف تبقى اللعنة |
Tepeciğin gölgesine saklanmış tekboynuzları arıyor ve kimsenin onu bulmamasını umuyor. | Open Subtitles | ـ ـ ـ أتعلمين , إنه يبحث عن وحيد القرن و يأمل أن لا يجده أحد |
"Kız gücü"nü bilmeden ve Vageena Hertz'ü tanımadan önce... ...kadınlara ve tek boynuzlu atlara kesinlikle inanmazdım. | Open Subtitles | لم أكن أؤمن بالنساء و وحيد القرن لكن هذا قبل أن أعرف عن القوة في أشياء الفتيات و قبل أن أعرف فجينيا هيرتز |
gergedanlar C130 uçaklarıyla bu vahşi doğada yaşamak için getirildi. | TED | تُنقل حيوانات وحيد القرن جواً في طائرات سي 130 من أجل البحث عن ملاذ في البرية. |