"وحيد واحد" - Translation from Arabic to Turkish

    • tek bir
        
    • sadece bir
        
    Sadece tek bir şey bu adamların ateş etmesini engelleyebilir Open Subtitles هناك شيء وحيد واحد الذي سَيَتوقّفُ هؤلاء الناسِ مِنْ الطَرْح
    Şey, tek bir dünya var... Open Subtitles حسنا, هناك عالم وحيد واحد العالم الحقيقي, وفي ذلك العالم
    Ve o kulüpte sade Zintol kullanan tek bir kişi daha var. Open Subtitles وهناك شخص آخر وحيد واحد الذي إستعملَ Zintol مستقيم في ذلك النادي.
    Sahte paraları anlamanın sadece bir yolu var. Open Subtitles .هناك طريق وحيد واحد لإكتشاف العملات المزيفة
    Sahte paraları anlamanın sadece bir yolu var. Open Subtitles .هناك طريق وحيد واحد لإكتشاف العملات المزيفة
    Yeryüzünde bu kodu kırabilecek tek bir bilgisayar korsanı var. Open Subtitles هناك لصّ كومبيوتر وحيد واحد في العالمِ مَنْ يَسْتَطيع فَكّ هذه الشفرةِ.
    Bunu yapabilecek tek bir kişi var. Open Subtitles وهناك رجل وحيد واحد أَعْرفهُ يَسْتَطيع فعلُ ذلك.
    Adını temize çıkarmak istiyorsan, istediğin buysa bunun tek bir yolu var. Open Subtitles الآن، إذا تُريدُ لتَبْرِئتكَ، إذا ذلك الذي تُريدُ أَنْ تَعمَلُ، هناك طريق وحيد واحد ليَعمَلُ هو.
    Gidecekleri tek bir yer var. Open Subtitles هناك مكان وحيد واحد الذي هم يَختفونَ.
    Kabul edeceğim tek bir karşılık vardır: Open Subtitles هناك سعر وحيد واحد الذي أنا سَأَقْبلُ:
    Yapacak tek bir şey var. Open Subtitles هناك شيء وحيد واحد إلى يعمل.
    Yapacak tek bir şey var. Open Subtitles هناك شيء وحيد واحد ليَعمَلُ.
    Onu yenmenin tek bir yolu var. Open Subtitles هناك طريق وحيد واحد لهزيمته
    Şu anda Batı Gothia'da tek bir yasal kral var o da benim. Open Subtitles الآن هناك ملك شرعي وحيد واحد
    lan Sykes'ın nerede olduğunu bilebilmenizin sadece bir yolu var. Open Subtitles هناك طريق وحيد واحد أنت could've المعروف حيث كان إيان Sykes.
    Bu şehirde sadece bir iyi adam var. Open Subtitles هناك رجل جيد وحيد واحد في هذه البلدةِ...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more