| Sadece tek bir şey bu adamların ateş etmesini engelleyebilir | Open Subtitles | هناك شيء وحيد واحد الذي سَيَتوقّفُ هؤلاء الناسِ مِنْ الطَرْح |
| Şey, tek bir dünya var... | Open Subtitles | حسنا, هناك عالم وحيد واحد العالم الحقيقي, وفي ذلك العالم |
| Ve o kulüpte sade Zintol kullanan tek bir kişi daha var. | Open Subtitles | وهناك شخص آخر وحيد واحد الذي إستعملَ Zintol مستقيم في ذلك النادي. |
| Sahte paraları anlamanın sadece bir yolu var. | Open Subtitles | .هناك طريق وحيد واحد لإكتشاف العملات المزيفة |
| Sahte paraları anlamanın sadece bir yolu var. | Open Subtitles | .هناك طريق وحيد واحد لإكتشاف العملات المزيفة |
| Yeryüzünde bu kodu kırabilecek tek bir bilgisayar korsanı var. | Open Subtitles | هناك لصّ كومبيوتر وحيد واحد في العالمِ مَنْ يَسْتَطيع فَكّ هذه الشفرةِ. |
| Bunu yapabilecek tek bir kişi var. | Open Subtitles | وهناك رجل وحيد واحد أَعْرفهُ يَسْتَطيع فعلُ ذلك. |
| Adını temize çıkarmak istiyorsan, istediğin buysa bunun tek bir yolu var. | Open Subtitles | الآن، إذا تُريدُ لتَبْرِئتكَ، إذا ذلك الذي تُريدُ أَنْ تَعمَلُ، هناك طريق وحيد واحد ليَعمَلُ هو. |
| Gidecekleri tek bir yer var. | Open Subtitles | هناك مكان وحيد واحد الذي هم يَختفونَ. |
| Kabul edeceğim tek bir karşılık vardır: | Open Subtitles | هناك سعر وحيد واحد الذي أنا سَأَقْبلُ: |
| Yapacak tek bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء وحيد واحد إلى يعمل. |
| Yapacak tek bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء وحيد واحد ليَعمَلُ. |
| Onu yenmenin tek bir yolu var. | Open Subtitles | هناك طريق وحيد واحد لهزيمته |
| Şu anda Batı Gothia'da tek bir yasal kral var o da benim. | Open Subtitles | الآن هناك ملك شرعي وحيد واحد |
| lan Sykes'ın nerede olduğunu bilebilmenizin sadece bir yolu var. | Open Subtitles | هناك طريق وحيد واحد أنت could've المعروف حيث كان إيان Sykes. |
| Bu şehirde sadece bir iyi adam var. | Open Subtitles | هناك رجل جيد وحيد واحد في هذه البلدةِ... |