"وخبز" - Translation from Arabic to Turkish

    • ekmek
        
    • ekmeği
        
    • tost
        
    Kahvaltı için biraz yumurta, süt, ekmek ve kahve getirmiştim. Open Subtitles ابتعت بعض البيض ، الحليب وخبز وقهوة للإفطار
    Haşlanmış bütün havuç ve kızarmış patatesler. Fırından yeni çıkmış ekmek ve arkasından raventli turta gelecek. Open Subtitles وبعض الجزر والبطاطا البنية وخبز طازج وفطيرة راوند بعدها
    Ama Flopsy, Mopsy ve Cotton-tail, akşam yemekleri için ekmek, süt ve böğürtlen yemişti. Open Subtitles لكن فلوبسي , موبسي , وكوتن تيل كان لديهم حليب وخبز وعليق للعشاء
    İngiliz kahvaltısı..ekmeği.. Open Subtitles إفطار إنجليزي عتيق ؟ فاصوليا و لحم وخبز أعشق الخبز
    İki az pişmiş yumurta, gözlemeler füme jambon ve kızarmış tam tahıl ekmeği. Open Subtitles بيضتان متوسّطتا الطّبخ، فطائر، شرائح من اللّحم المقددّ، وخبز محمّص.
    Ballı çay ve kenarları kesilmiş bir tost alabilir miyim? Open Subtitles هل لي بشاي مع العسل، وخبز محمص منزوع الطبقة الخارجية
    Bu Longo usulü makarna Longo usulü sotelenmiş biber, peynirli sarımsaklı ekmek. Open Subtitles هذا لنجوينى من لونجو فلفل مطبوخ من لونجو وخبز بالثوم والجبن
    - Sadece kahve, teşekkürler. - Omlet ve kızarmış ekmek getir ona. Open Subtitles ـ أريد فقط قهوة، شكرًا ـ عجة البيض وخبز محمص لها
    Krep, gözleme, kızarmış ekmek ve yanında harika pişmiş pastırma ve sosisimiz var. Open Subtitles لدينا فطائر محلاة وبسكويت وافل وخبز فرنسي قديد خنزير وسجق كاملا النضج
    O sandviç. Hindi, Mounster peyniri, yumurtalı ekmek. Open Subtitles "انه هذا الشندويتش " الديك الرومي مع جبن المونستر وخبز البيض
    Küçük bir Japon balığı, kıtır ekmek, bayat simit... Bir bakayım. Open Subtitles قطع من السمك, وخبز محمص, خبز ناشف
    elimizdeki tek şey vodka suyu ve ekmek. Open Subtitles مزيج ، كل ما لدينا هو شراب "فودكا" ، عصير وخبز
    Alkolün etkisini azaltmak için su ve ekmek lazım sana. Open Subtitles تحتاج إلى ماء وخبز لكي توقظك من الكحول
    Şunu dinle, fıstık ezmesi ve ekmek. Open Subtitles اسمع هذا، جرّة زبدة فول سوداني وخبز
    Onlara yiyecek, ekmek, özgürlüklerini ver. Open Subtitles اعطيهم طعام وخبز و حريتهم
    Bana hediyeler, sigaralar, ekmek verdi. Open Subtitles وأعطونى هدايا، سجائر وخبز
    Fasulye ve fırında da mısır ekmeği var. Open Subtitles لدي وعاء من الفاصولياء وخبز الذرة في الفرن.
    En son fasulyelye mısır ekmeği yaptığında eski kız arkadaşın buradaydı. Open Subtitles آخر مرة قمت بها الفلفل الحار بك وخبز الذرة... ... كانت لديك صديقته السابقة هنا.
    Foccacia ekmeği üzerinde mortadella, biraz kavrulmuş kırmızı biberle. Open Subtitles المرتديلا وخبز جبنة " فوشيتا " الذائبة مع الفلفل الأحمر المقلي
    Et, mısır ekmeği ve çorba. Open Subtitles لحم مُملح وخبز ذرة وحساء.
    Kahvaltıda tek yediğim içtiğim yulaf, yoğurt... ..kahve, portakal suyu ve tost. Open Subtitles أتعلم أن كل ما أفطرت عليه كان شوفان ولبن قهوه وعصير برتقال وخبز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more