"وخسر" - Translation from Arabic to Turkish

• kaybetti
• kaybetmiş
• Kaybederler

Bir yıl sonra, Kaliforniya Meclisi'ne aday oldu ve kaybetti.
وبعد عام، تقدم للانضمام إلى هيئة كاليفورنيا التشريعية وخسر أيضاً.

Sam'in Oğlu'nu yakaladılar yine de belediye başkanlığı koltuğunu kaybetti.
القبض عليهم ابن سام، وخسر لا يزال مقعد رئيس البلدية.

Sonunda Senato kazandı ve Temsilciler Meclisi kaybetti,
وهكذا، في النهاية، فاز مجلس الشيوخ وخسر مجلس النواب،

Ve 20 maç kaybetmiş.
لديه38 ضربة قاضية وخسر 20 مباراة

Kaybederler!
وخسر!

Kocamın ölümünden sonra, içmeye başladı ve öğrencilerini kaybetti.
بعد ان أصبح ارمل, بدأ بالشرب وخسر تلاميذه.

Sonra babam tvde canlı yayında pantolonu düştü ve seçimi kaybetti.
وهكذا تخلى أبي عن سرواله على البث المباشر وخسر الإنتخابات

"1881'de bu savaş alanında, 56 Kızılderili hayatını ve dört cesur Amerikalı şapkasını kaybetti.
في معركة على هذه أرض في 1881 قُتل 56 هِندي وخسر أربع أميركا شجعان قبعاتهم

Yegeni öldü ve 30 milyon dolar kaybetti
وقد قُتل ابن أخيه وخسر 30 مليوناً بمنتهى البساطه.

Tanıdığım bir beyefendi yeni bir hisse senedi almaya çalışıyordu ve bir yatırımcı arkadaşı tarafından dolandırıldıktan sonra her şeyini kaybetti.
، زميل عمل أعرفه حاول شراء سهم جديد سريع الربح وخسر كل شيء بعد أن خُدع من قِبل المستثمرين الآخرين

Eski avukatını kaybetti tahminimce adamın işi çok kârlı.
وخسر عمله السابق التمثيل وتخميني هو انها مربحة جدا

kaybetti. Geçmişteki tüm akınlarının ve başarılarının büyüsü de kayboldu.
وخسر أيضاً مهارته في شن الغارات والنجاحات

Atmosferi güneş rüzgarlarıyla soyuldu, Manyetosferini kaybetti, kozmik ve U.V. ışınlarıyla yüzeyi bombalandı ve su buharlaşıp uzaya uçtu ve yerin altına gitti.
كان الغلاف الجوي منزوعًا بواسطة الرياح الشمسية، وخسر المريخ غلافه المغناطيسي، ثم قصفت الأشعة الكونية والأشعة فوق البنفسجية السطح وهربت المياه إلى الفضاء وذهبت تحت السطح.

Bir araba kazasında sakat kaldı. Bir bacağını kaybetti.
لقد تأذى في حادث سيارة وخسر ساقيه

Mike, Üniversitede içki yüzünden Futbol Bursunu kaybetti.
في الكلية , "مايك داكستر" شرب كثيراً وأثمل وخسر منحته للالتحاق بكرة القدم , وقد زاد وزنه

Ve büyük kısmını da sana öğrettiği o s.kindirik sistem yüzünden kaybetti.
وخسر معظمه فى النظام الذى علمه إياك

Bolton 4-3 kaybetti.
وخسر فريق بولتون بأربعة أهداف إلى ثلاثة

Chaney kasabada sarhoş olup kumar oynamış ve tüm parasını kaybetmiş.
وفي البلدة، أخذ (شيني) يعاقر الخمر. ويلعب القمار، وخسر كل نقوده.

Anlaşma 1 ay önce suya düşmüş. Her şeyini kaybetmiş.
لقد خسرت الصفقة قبل شهر وخسر كل شيء

- Babası simge için dava açmış ve kaybetmiş. - Kızgın bir kaybedenmiş.
قام الأب بمقاضات الشعار وخسر - إنه فاشل كبير-