"وخلف" - Translation from Arabic to Turkish

• arkasında
• ardında
• arkasına
• ötesinde
• ızgarayı

Ve bu kartların birinin arkasında yepyeni bir otomobil var.
وخلف واحدة من هذه البطاقات السيارات هي العلامة التجارية الجديدة.

Bu rahat hayatın arkasında ışığı hiç sönmeyecek nükleer enerji santrali bulunmaktadır.
وخلف هذه الحياة المُريحة، محطة طاقة نووية حيث الأنوار لن تتوقف أبدًا.

Bunun arkasında daha sonraki aşamalarda olasılığı mümkün olan kocaman noktalar var olacaktır.
وخلف كل هذا، هناك مجموعة كبيرة من اللحظات والتي يمكن أن تصبح أكبر في مرحلة لاحقة.

İkinci kattaydım ve koridorun sonunda hiç kapı falan yoktu olmayan kapının ardında ise hiç kimse benim için düşünmüyordu.
كنت في الطابق الثاني لم أجد باب فى نهاية الممر وخلف هذا الباب المفقود لم يكن هنالك احد يفكر عني

Beethoven’in birinci ve dördüncü senfonilerinin performansını az önce dinlemiş, ve sahne arkasına gelerek kendini tanıtmıştı.
وكان قد أدى للتو معزوفة بتهوفن الأولى والرابعة ومن ثم وخلف الكواليس تعرف عليه

Ayrıca burada görebileceğiniz üzere tarihi köprünün ötesinde, plazanın hemen yanında, nehir size sanki bir çöp nehriymiş gibi görünebilir.
وخلف الجسر التاريخي الذي ترونه هنا، بجانب الساحة، تستطيعون رؤية أن النهر كان يبدو كنهر من القمامة.

Arkada görünen inekler babamın ve ineklerin de arkasında Nairobi Milli parkı bulunuyor.
هذه أبقار أبي خلفي, وخلف هذه الأبقار, يقع منتزه نيروبي الوطني.

Olağan kutlamaların arkasında ise, ortaklıkları tamamen çürümüştü.
لكن ، وخلف تبادلهم للتهاني كانت علاقتهم تتعفن حتى النخاع

Duvarların arkasında ya da gövdenizden duvara bağlı bile olsanız, kafanızı boşaltmanız için bir fırsattır.
انها فرصة لتحرروا أذهانكم حتى ان كنتم محتجزين خلف جدارن وخلف قيود للأطراف وللصدر

Boğazın önünde ve arkasında düz çizgi halindeki morluğu görüyor musun?
أنظر للكدمة ذات الخط المباشر على أمام وخلف عنقه

Ve tüm kapıların arkasında, başka bir İçerisi ve Dışarısı var.
وخلف كل الأبواب يوجد مكان داخلي آخر و ..

Taşların içine, sıvanın arkasında binanın içerisinde yani?
داخل الألواح وخلف الجبس داخل أساسات المنزل

Barın üzerinde ayrılmış bir gazete parçası ve gazetenin üzerinde bir bardak bira ve bir bardak biranın arkasında da ince boynuz at yarışçısı Charlie Raymond vardı.
فى البار كان هناك اعلان فى الصحيفة وعلى الصحيفة, كان هناك كأس من البيرة وخلف الكأس, كان يوجد مراهن على الجياد اسمه شارلى ريموند

- Bir numaralı kapının arkasında, gümüş bir vazo, şampanya şişesi ve bunlara uygun kadehler var.
حسناً، خلف الباب رقم واحد، لدينا فازة فضية، زجاجة شمبانيا وكل ما طابقناه هو الأنية الزجاجية، وخلف الباب الثاني، لدينا قناع تزلج من الصوف

Bu duvarın arkasında da hiç bir şey yok. Boş.
وخلف هذا الحائط لاشيء إنه خالي

Hamilton hattındaki dükkanların arkasından sıvışıyor. Buranın arkasında başka bir sokak var.
يذهب خلف المحلات في طريق "هاملتون" وخلف المحلات هناك ممر آخر

Erzak dolabında, jeneratörün arkasında verandanın altında--
فى غرفة الامدادات... ....... وخلف المولد

Askeri soruşturmalar, kapalı kapılar ardında ve yavaş ilerler.
التحقيقات العسكرية بطيئة وخلف أبواب مغلقة

Herkes gözlerden uzak kapalı kapılar ardında kalacak tamam mı?
لقد أتى من إجازة لتوه فليبقى الجميع بعيدًا عن الرؤية وخلف الأبواب المغلقة

Ve boynun arkasına, bu da uygun değil. Kurallar bunlar.
وخلف الرقبة ، وهذا ليس جيد تلك هي القواعد

Dağların hemen ötesinde bir kanyon var... onun içinde de yıkıntılar var.
إذَن كيف سنقضي عليها؟ خلف الجبل هناك وادي وهناك بعض الأطلال به وخلف الوادي يوجد حفرة من الحمم

Tamamen bağlanmış, tamamen uyuşturulmuş bir hastanın... şu hava menfezinden çıkıp ızgarayı yerine taktığını... ve havalandırma sisteminin içinde sürünerek kaçtığını mı söylüyorsun?
حسنا ، أتحاولين اخبارى انه كان مقيدا باحكام ومخدرا وقد هرب بطريقة ما وخلف ذلك وراءه ومن ثم دخل الى نظام التهوية