| Çok etkileyici bir veda töreni oluyordu ve nasıl olduysa çevirmen için ayrı bir mikrofon koymak kimsenin aklına gelmemişti. | Open Subtitles | كانت مراسم وداعية حافلة وكما هي العادة لم يُفكر أحد إعطاء المترجم ميكروفونًا خاصًا |
| veda etmek için aramadım, sadece lütfen sabret demek için aradım. | Open Subtitles | هذه ليست مكالمة وداعية بل مكالمة للحث على الصبر فحسب --افتقد |
| Madem veda partisi istemiyorsun, tamam o zaman. | Open Subtitles | أنتَ لا تريد حفلة وداعية كبيرة, إذن |
| Tek başıma dolanıyordum. Bir elveda turu. | Open Subtitles | لقد كنت أجول بمفردي لفترة من الوقت، جولة وداعية و آخر شيء كان القدوم لزيارتك |
| Bir dakika, elveda turu mu dedin sen? Ne demek elveda turu? | Open Subtitles | لحظة، لقد قلتَ جولة وداعية ماذا تعني بذلك ؟ |
| Geziden sonra yeni kiliseme gitmeden önce benim için güzel bir uğurlama şansı olur. | Open Subtitles | ذلك سيكون وادع جيد لي . أعطيني وداعية جيدة . |
| Senin için bir veda hediyemiz var. | Open Subtitles | إذن، لدينا هدية وداعية من أجلك |
| Bu bir veda partisi. | Open Subtitles | انها حفلة وداعية |
| Bu insanoğluna veda etme vakti geldi. | Open Subtitles | لنعطي هذا البشري قبلة وداعية |
| Burada ikinize veda ediyorsun. | Open Subtitles | هذة وداعية له ولك |
| Vega benim için bir veda partisi düzenliyor. | Open Subtitles | الشباب من العمل دعيني أخبركِ أن (فيغا) سينظم حفلة وداعية لي |
| veda gezintisine çıktım. | Open Subtitles | أنا في رحلة وداعية |
| En iyi arkadaşım Ann Perkins için bir veda partisi düzenliyorum. | Open Subtitles | أنا سأقيم حفلة وداعية لصديقتي (المفضلة (آني بيركنز |
| Bir veda hediyesi. | Open Subtitles | انها وداعية للحاضر |
| Mükemmel bir veda konuşması. Gitme vakti. | Open Subtitles | خطبة وداعية عظيمة! |
| Bir elveda turu yaptım. | Open Subtitles | لأقوم بجولة وداعية |
| elveda gibi. Doğru. | Open Subtitles | إنها وداعية. |
| - O elveda değildi. | Open Subtitles | -لم تكن وداعية . |
| Yarın Carl için bir uğurlama partisi veriyoruz. | Open Subtitles | سنقيم حفلة وداعية لـ (كارل) غدًا |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 