"ودخل" - Translation from Arabic to Turkish

    • girdi
        
    • girmiş
        
    • daldı
        
    • girdiği
        
    Ve, cinayetten sonra, tam bitişten önce yarışa yeniden girdi. Open Subtitles ثم بعد ارتكابه الجريمة عاد ودخل السباق قبل النهاية مباشرة
    Nöroloğun odasına girdik, oturduk dört doktor içeri girdi ve baş-nörolog oturdu. TED دخلنا إلى مكتب طبيب الأمراض العصبية، وجلسنا ودخل أربعة أطباء وجلس الطبيب المسؤول
    Odaya girdiğinde ise derin bir nefes çekti ve hemşire ile doktor da odaya girdi. TED عندما عادت هناك مجددًا، أخذت نفس عميق، ودخل الطبيب والممرضة.
    İçkiliymiş, birinin otel odasına girmiş. Open Subtitles . لقد كان ثملاً , ودخل إلى غرفة شخص آخر فى الفندق
    Çitleri yarıp arıların arasına girmiş ve onlarda yüz kere onu sokmuşlar Open Subtitles ضرب السور ودخل نحو النحل ولسعته حوالي 100 لسعة
    İlk deneğimiz kendini kaybedip lanet bir bombayla laboratuvara daldı. Open Subtitles أول شخص خضع للتجربة فقد عقله ودخل المُختبر وبحوزته قنبلة
    Bölgeyi çaprazlama kesen kızılötesi bir ışın var ve o ışının alanına girdiği zaman fotoğrafı çekilmiş oluyor. TED وهذا ضوء أحمر لا مرئي يقطع المسافة وهو تجاوز ودخل في الضوء الأحمر ليأخذ صوره
    Dün gece sen onu getirdikten sonra, ben oradayken o adam kapıya vurmaya başladı Rose kapıyı açtı ve o içeri girdi. Open Subtitles عندما كنت متواجدة بعد أن عادت هناك شاب طرق الباب وذهبت للباب وقامت بفتحه ودخل هذا الشاب
    Ve sonra, bütün bunların ortasında şu virüsü kaptı ve komaya girdi. Open Subtitles ثم وفي وسط كل هذا مرض من هذا الفيروس, ودخل بغيبوبة.
    Misal, bir mucize oldu, ve oğlun üniversiteye girdi ve annem onu hukuk fakültesine yolladı... Open Subtitles مثلا, اذا حصلت معجزة ودخل للجامعة ودخل كلية الحقوق
    Bir lokantada oturuyordum, babam içeri girdi ve hemen yanıma oturdu. Open Subtitles كنت أجلس بذلك المطعم ودخل أبي إليه جلس بجواري.
    Hedefin kimliği onaylandı. Hedef buluşma yerine tam zamanında girdi. Open Subtitles تم تحديد الهدف , ودخل المشتبه به المكان في الوقت المحدد
    Bakteriyel menenjitin çok nadir olan bir türünü kaptı ve derin bir komaya girdi. Open Subtitles أصيب بنوع نادر جداً من التهاب السحايا البكتيري ودخل في غيبوبة عميقة
    Sadece ofisimde oturuyordum, tamam mı ... ve şu çirkin herif içeri girdi. Open Subtitles كنت جالساَ هناك في مكتبي ودخل ذلك القبيح
    Ama o şansı bulamadan, garip bir mahalleye geldik ve orada rezil bir otele girdi. Open Subtitles لكن قبل أن أتمكّن من ذلك، كنا في هذا الحي المخيف، ودخل إلى فندق رث.
    Silah sesini duymuş, odaya girmiş Bianca ve Heather arasında duran ceketini kapmış üzerine giymiş ve eve gitmiş. Open Subtitles وسمع الطلق ودخل الغرفة وأخذ الجاكيت من بين بيانكا وهيثر ولبسه وذهب للمنزل
    Birisi penceremi bir kısmını açıp, hayalet gibi odama girmiş ve onu komodinimin üstüne yerleştirmiş. Open Subtitles ،شخص ما أزال جزء من نافذتي ودخل إلـى غرفتـي كالشبح ووضع العملات على منضدتي
    Ceketinden düşüp benim çantama girmiş olmalı. Open Subtitles لابد وأنه سقط من معطفه سهوًا ودخل إلى حقيبتي.
    Diğeriyse çatıdan iple kayarak camdan içeri girmiş. Open Subtitles والآخر هبط بالمظلّة من على السطح ودخل من خلال النافذة.
    - Kapıyı kilitledin sanıyordum. - Kilitledim. Kendi anahtarı var, arkadan girmiş. Open Subtitles لقد فعلت، لكن لديه مفتاحه الخاص ودخل من الخلف
    Biz birkaç hata önce dışarıya çıktık ve bir adam Clara'ya hayatımı mahvettin deyip restorana daldı. Open Subtitles لقد خرجنا لتناول العشاء قبل أسبوعين، ودخل ذلك الرجل المطعم مُتّهماً إيّاها بتدمير حياته.
    Birisinin polis kordonunu geçtiği ve Vaat Şehri'ne girdiği haberini alıyoruz. Open Subtitles جائنا تقرير ان شخص ما تمكن من عبور خطوط البوليس ودخل مدينه الوعد..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more