"وذاك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ve o
        
    • şunu
        
    • ve bu
        
    • Bu da
        
    • ondan
        
    • İkisinin
        
    • İkisinden
        
    • bundan
        
    O dakikada Ve o yerde, benim için oyun bitmişti. TED كان ذلك في تلك اللحظة وذاك المكان، عندما انكشف الأمر.
    İşe yaramaz 10 binlik Ve o herifin cebine milyonlar girecek. Open Subtitles 10الآف حقيرة وذاك الرجل سيضع في جيبه الملايين؟
    Şimdi bunu yapmak için çok küçüğüm, şunu yapmak için çok küçüğüm. Sinderelli'ye yardım etmek için çok küçüğüm Open Subtitles والآن أنا صغير جدا لفعل هذا وذاك وصغير جدا لمساعدة سندريلا
    Bulamıyorum, başka zincir yok. ve bu, yüreğimi yiyip bitiriyor. Open Subtitles لا قدرة لى على هذا وذاك وهذا الأمر يفطر قلبى
    ve bu da göz ardı edilmesi oldukça kolay olan bir konudur. TED وذاك درس أكثر صعوبة أن يؤخذ بعين الإعتبار.
    Ama yaklaşık altı yıl sonra ondan bundan şikayet etmeye başladı. Open Subtitles لكن عند سـن السادسـة بدأ يشتكــي مــن هــذا وذاك
    Ama eğitimsiz olan ikisinin kafanı karıştırmasını anlayabilirim. Open Subtitles لكنّي أتفهم كم أن الجهلة يخلطون بين هذا وذاك.
    İkisinden da yarımşar koyup karıştırın ve iki kat fazla için. Open Subtitles إمزجهما معاً نصف من هذا وذاك وإشرب ضعف المعتاد
    Ve o da, eğer korkularımla yüzleşirsem tüm ağrılarımın büyülü bir şekilde yok olacağına bana inandırdı. Open Subtitles وذاك الوغد أقنعني أنني إذا واجهت مخاوفي فسيختفي بشكل سحري كل الألم
    Ben 160 kilometre çaplı bir organik restoran açtım Ve o kıskanç manyak da sırf bana nispet olsun diye 80 km açtı beni yok etmek için. Open Subtitles لقد افتتحت مطعم حرفي على بعد مئة ميل وذاك المتعجرف افتتح على بعد خمسين ميلاً فقط لكي يغيضني لكي يدمرني
    Ağzına sıçarım senin, adi herif. Sen Ve o çocuk katili tam birbirinize göresiniz! Open Subtitles تبّاً لكَ أيّها الحقير، أنت وذاك القاتل كلاكِما تتشابهان.
    Sağımda solumda, erkekler bana iş atıyor ve bunu, ayrıca şunu bilmiyorlar, ...ki sebebi de burada. Open Subtitles الرجال يغازلوني بكل مكان ولا يدركوا أن هذا وذاك بسبب هذا
    Rehabilitasyona gittim ve çoğu iyi geçti ama orada sürekli "Sen bir bağımlısın ve bir daha asla şunu bunu yapmadan edemezsin." falan diyorlardı. Open Subtitles الفطام أفادني جيداً، لكن لا تنفكون عن ترديد أنني مدمن ومحظور عليك هذا وذاك
    Bunu çözdüm, şunu da çözdüm ayrıca tatlılıktan ölüyorum. Open Subtitles أجبت على هذا السؤال، وهذا، وذاك وأنا جميلة للغاية
    Fletcher'ın suçunu üstüne aldın, ve bu kaset kanıtlıyor bunu. Open Subtitles أنت تحمًلت اللوم من أجل فليتشر وذاك الشريط يُثبت ذلك
    Her şey burada, arama kayıtlarında. Bu numara ötekini arıyor, Bu da onu geri arıyor. Open Subtitles كل شيء مدوّن هنا في السجلاّت هذا يتصل بذاك وذاك يعاود الاتصال
    Kurbanın adı Clive Morin, ve bu da James Costa. Open Subtitles اسم الضحية هو كلايف مورن، وذاك جيمس كوستا.
    -Bilirsin işte. ondan bundan. Open Subtitles أتقاذف القليل من هذا وذاك
    ondan bundan demek? Open Subtitles القليل من هذا وذاك
    Sen ona canlı diyorsun, ben makine diyorum ama gerçek şu ki o ikisinin arasında bir yerde. Open Subtitles إنّكِ تعتبرينها حياة، وأنا أعتبرها آلة. ولكنّ الحقيقة هي... إنّها شيء بين هذا وذاك.
    İkisinden de biraz diyelim. Open Subtitles ربّما شيء من ذا وذاك
    Mahkemeler ve avukatlar şundan bundan konuşurlarken. Open Subtitles بينما كانت المحاكم والمحامين يناقشون هذا وذاك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more