"وراء ظهره" - Translation from Arabic to Turkish

    • arkasından
        
    • arkadan
        
    • ondan habersiz
        
    onun yüzüne veya arkasından hiçbir şey söyleyemem. Open Subtitles ، و أنا لن أناديه بأياً من هذه الألقاب من أمامه أو من وراء ظهره
    arkasından alay ediyorlar ama onun karşısında yalakalık ediyorlar. Open Subtitles من وراء ظهره يهزأون به لكن إذا قابلوه يقبلون مؤخرته
    Mesele şu ki, yüzüne karşı bir şey söyledin ama arkasından başka bir şey yaptın. Open Subtitles المشكلة بأنك تقول كلام أمامه ثم تقول كلاماً مختلفاً من وراء ظهره
    Bir eli arkadan bağlı şekilde Samson, Goliath ve Herkülle dövüşebilir. Open Subtitles يمكنه التغلب على شمشون وجالوت وهرقل ... ويده مربوطة وراء ظهره
    Lynn eğer ondan habersiz işler yaptığımızı öğrenirse-- Open Subtitles ...لو عرف (لين) أننا نعمل مع (جاك) من وراء ظهره
    Daima onun arkasından eski karısıyla konuştuğunu sanıyordu. Open Subtitles إعتقد دائما بأنّني كنت أتكلّم إلى زوجته السابقة وراء ظهره.
    Kesinlikle hissetmeyecek, arkasından iş çevirmeye devam edecek olursan. Open Subtitles هذا غير صحيح إن كنتِ ستتسللين من وراء ظهره
    Balıkları yüzmesi, kuşların uçması ve eş cinsellerin, parti sahibinin arkasından onu eleştirmesi gerek. Open Subtitles الطيور يجب أن تطير , والرجال شاذين يجب أن ينتقدوا مضيف الحفلة وراء ظهره
    - Nevison'un arkasından iş çevirmişim gibi olacak. Open Subtitles لا اريد منه ان يعتقد بأني ذهبت من وراء ظهره
    Aslında, arkasından dönen bu şüpheli dağıtım döngüsünden haberi bile yok. Open Subtitles في الواقع، انه ليس لديه فكرة عن هذه الدورة غريبة من إعادة توزيع يجري وراء ظهره.
    O herşeyini sizinle paylaştı, ama siz- onun arkasından dalga geçiyorsunuz! Open Subtitles لقد جعلكم تُشاركوه في كل شيء يملكه ...وأنتم من وراء ظهره تسخرون منه وتنتقدوه
    arkasından konuşmanın kötü olduğunu düşünürdüm. Open Subtitles لقد ظننت ان الامر سيء لتحدث وراء ظهره
    Ve herkes onu arkasından Buster diye çağırıyor. Open Subtitles والجميع يدعونه بالمغفل من وراء ظهره.
    arkasından ona Şanslı Leprechaun diyoruz. Open Subtitles ندعوه بالجني المحظوظ من وراء ظهره
    arkasından kötü işler çevirme. Open Subtitles ولا تقومي بأفعالك الخبيثة من وراء ظهره
    arkasından konuşuyorlar dedemin. Open Subtitles إنهم دائماً يتحدثون عنه من وراء ظهره
    arkasından iş çevirmek, güvenini sarsacaktır. Open Subtitles والذهاب من وراء ظهره هو خيانة لثقته بك
    Elbette ki, Emniyet Amiri de, kapandığını söylediği davaları, arkadan dolaşarak Federallere götüren memurlarının olduğunu ilk kez duyuyor. Open Subtitles وبالطبع انزعج نائب الرئيس لدى سماعه أنّ جماعته تتسلّل من وراء ظهره لعرض قضية على المباحث الفدراليّة بينما قيل لهم إنّ القضيّة انتهت
    Hep arkadan konuşursun. Open Subtitles تتكلم الكثير من الأمور من وراء ظهره.
    - Eğer G.K.'nin arkadan böyle bir şey yaptığını görürsen... - Onbeş saniye. Open Subtitles ... إن رأيت (ج ك) يفعل ذلك من وراء ظهره - خمس عشرة ثانية -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more