"ورائع" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve harika
        
    • muhteşem
        
    • ve güzel
        
    • ve müthiş
        
    • harika bir
        
    • Ey yüce ve
        
    • hoş
        
    • ve mükemmel
        
    Yaptığım her şey, verdiğim her karar başıma gelen her kötü ve harika şey beni tam da buraya getirdi, bu ana, senin yanına. Open Subtitles كلّ شيءٍ قمتُ به، وكلّ خيار اتخذته، وكلّ شيءٍ فظيع ورائع حدث لي على الإطلاق، كل ذلك قادني إلى هنا، إلى هذه اللحظة معكِ.
    Ve gözetlemelere gittiğimizde Toni Braxton dinliyoruz, aşırı üzücü ve harika. Open Subtitles وعندما نذهب في عملية مراقبة نستمع لتوني براكستون فهو حزين ورائع
    Ben güzeller güzeli, muhteşem azıcık kabız küçük bir çocuğun annesi olmak zorundayım. Open Subtitles وانا عليّ ان أكون أُم لطفل صغير جميل ورائع ومصاب بالإمساك قليلاً وانت..
    Bekar ve güzel olmak haftasonları serbest olmaktır. Open Subtitles يجري واحد ورائع تحرر أيضا واحدة و تضمينه في عطلة نهاية الأسبوع.
    Pekâlâ, benim yaptığım siktiri boktan ve müthiş şeyi duymaya hazır mısınız? Open Subtitles حسناً , أتريدون سماع شيئاً حقيقي لعين ورائع فعلته ؟
    Çin kültürünün devasa zenginliğiniyle ve tarihiyle tamamen saplantılı hale geldikten sonra, tamamen Amerikan ve harika bir şeyi duymak çok rahatlatıcıydı. TED وبعد ان كنت مهووسة تماما بالتاريخ العظيم والضخم الخاص بالحضارة الصينية, كان تماماً يشبه الانقاذ ان تسمع شيئاً امريكيا خالصاً ورائع حقاً
    # Ey yüce ve azametli İmparator, hoş geldin yüreklerimize. # Open Subtitles إمبراطور عظيم ورائع وحاكم المرسومِ الملكيِ
    Asil, hoş, havalı, tatlı ve seksi bakışları var. Böyle iyi mi? Open Subtitles ارستقراطي ورائع , لطيف , جميل , ويبدو مثير مثل ذلك ؟
    O sıcak ve mükemmel bir insan, daha iyisini hakediyor, özellikle ailesinden. Open Subtitles هذا إنسان طيب ورائع. ويستحق المزيد, وخصوصاً من عائلته.
    Çok mükemmel ve harika. Open Subtitles أَنفجرُ بالبكاء. أوه، تلك الأصواتِ مثالي ورائع جداً.
    Sen nazik, zeki ve harika bir erkeksin. O kadar fazla potansiyelin var ki. Open Subtitles أنتَ رجل طيّب، ذكي، ورائع لديكَ الكثير من الإمكانات
    - Minnettarım, ama sıradaki albümümün yeni, orijinal ve harika olmasını istiyorum. Open Subtitles أقدّر هذا ... لكن أريد ألبومي الجديد يكون جديد , مبتكر ورائع
    Benim gibi bir şifacı olabilir. Ya da başka bir şey, farklı bir şey. Çok enteresan ve harika bir şey. Open Subtitles يمكن أن تكون معالجة مثلي أو تكون شيء أكثر، مثير ومختلف ورائع
    Bir şiirin nasıl göründüğüyle ilgili gizli ve muhteşem bir şey var. TED هنالك شيء غامض ورائع حول الطريقة التي تبدو عليها القصيدة.
    Yani, ah, şey hakkında ah, tılsımlı bir taşın içine kilitlenmiş garip ve muhteşem bir hazine hakkında. Open Subtitles حسنا، آه، حول لها آه، فهو يقع في حوالي كنز غريب ورائع الذي يحبس في حجر السحر.
    Evet, evet, göğüslerin diri ve güzel... Open Subtitles نعم، نعم، صدورك طرية ورائع أيضا.
    Bir içki pek çok içkiye dönüştü, sonrasında tek hatırladığım yorgun, bekar ve güzel kıçımı eve sürüklediğim. Open Subtitles تحول أحد الشراب إلى كثيرين، وقبل كنت أعرف أنه... ... كنت سحب بلدي متعب، ولكن واحدة ورائع الحمار المنزل في الفجر.
    Telefonda bahsetmiştim. Yeni ve müthiş bir sevgilim var. Open Subtitles لقد أخبرتك علي الهاتف لديّ حبيب جديد ورائع
    -Yolunda ve müthiş. -Evet, hepimiz öyleyiz. Open Subtitles هادئ ورائع نعم
    Abin tarafından yazılmış, oldukça harika bir ödev varken, neden bir daha yazasın ki? Open Subtitles لما تريد كتابة واحد جديد عندما يوجد هناك واحد جاهز ورائع لتقوم بأرساله مكتوب عن طريق اخوك
    # Ey yüce ve azametli İmparator. # Open Subtitles إمبراطور عظيم ورائع
    # Ey yüce ve azametli İmparator. # Open Subtitles إمبراطور عظيم ورائع
    Ona, "Hepsi iyi hoş da Tommie Lee, benim böyle bir ihtiyacım yok." diyorum. Open Subtitles هذا كله جميل ورائع يا تومي لي لكني لا أشعر بضرورته
    Buna rağmen inanılmaz ve mükemmel bir iş çıkardınız. Open Subtitles ولكن رغم ذلك قمتم بعمل مثالي ورائع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more