Ses, büyük ihtimalle oy getirir -- ve sonra belki de veto. | TED | ومع الصوت المسموع ربما يأتي التصويت، وربما يكون هناك أيضًا حق الفيتو. |
- Çok yaratıcı olabileceğini söylemiştim belki de dediğim çıktı. | Open Subtitles | قلت لها أن تكون خلاقة ، وربما يكون قد تم. |
Üçüncüsü ve belki de en önemlisi; yeteneğe ihtiyacımız var. | TED | وثالثا، وربما يكون الأكثر أهمية، نحتاج إلى المواهب. |
Güneş, Dünya'yı bir kartopuna döndürmeden önce insanlar muhtemelen ya başka bir gezegene taşınmış olur ya da yeryüzünden silinmiş olur. | Open Subtitles | وربما يكون البشر قد إنتقلوا وقتها للعيش على كوكب آخر أو إنقرضوا قبل أن تُحول الشمس الأرض إلى كرة من الثلج |
Başbakan ile de olabilir mi? | Open Subtitles | وربما يكون أيضاً مرتبط برئيس الوزراء |
belki de ilk defa güneş sistemimizin dışındaki gezegenlerde, yaşam bulacak teleskop olacak. | TED | وربما يكون ولأول مرة قادرا على إيجاد حياة على سطح الكواكب الأخرى خارج نطاق المجموعة الشمسية. |
Bunun rahatsız edici bir konu olduğunu biliyorum belki de biraz önce dinlediğimiz şeylerden ötürü ruhsal bir yorgunluk hissediyorsunuz. | TED | لذلك، هذه هي المشكلة في القضية، وربما يكون لديك ذلك -- ماذا كان؟ -- التعب النفسي الذي سمعنا عنه سابقاً. |
Generalin evinde görmüş olduğunuz kişi belki de oydu. | Open Subtitles | وربما يكون هو الشخص الذى رأيتيه فى منزل الجنرال |
- Belki önemsiz bir şeye belki de önemli bir şeye. | Open Subtitles | ربما يكون لاشىء ذو اهمية وربما يكون العكس |
belki de İtalyan hükümetini utandıran bu belgeler ellerine geçmiştir ve Ascanio da onları geri satmaya çalışıyordur. | Open Subtitles | ربما يكونوا قد حصلوا على بعض الاوراق التى قد تحرج الحكومة الايطالية وربما يكون اسكانيو هو الذى يتفاوض للأبتزاز بأسمهم |
Ona bunu sokakta bulduğumu ve belki de çalıntı olduğunu söyledim. Favori tercihi... | Open Subtitles | سأخبره بأني اشتريته من الشارع وربما يكون لُقطة، إنه يعشق ذلك. |
Biliyorsun, sanki seninle konuşmayı kesmiş gibi hissediyorsun ve alınma ama belki de bu aşırı tepki göstermedir. | Open Subtitles | هل تعرفي , اعلم انكِ تشعرين كأنها لم تعد تفضلكِ ولكن بدون اساءه وربما يكون هذا رد فعل عنيف منكِ |
Biliyorsun, sanki seninle konuşmayı kesmiş gibi hissediyorsun ve alınma ama belki de bu aşırı tepki göstermedir. | Open Subtitles | هل تعرفي , اعلم انكِ تشعرين كأنها لم تعد تفضلكِ ولكن بدون اساءه وربما يكون هذا رد فعل عنيف منكِ |
Seni hapsettik biliyorum, belki de bu yanlıştı. | Open Subtitles | أعرف أننا قد حبسناك ، وربما يكون هذاخاطئاً. |
Yaşıyor olabilir, belki de yardım etmemiz gerekiyordur. | Open Subtitles | ربما يكون على قيد الحياه وربما يكون بالخارج, وايضا يحتاج الى مساعدتنا |
Belki sadece bizizdir, belki de bizim gibi yüzlercesi vardır. | Open Subtitles | ربما نكون نحن فقط، وربما يكون هناك المئات من الآخرين مثلنا تماماً |
muhtemelen benden çok daha iyi bir eleştirel düşünür olur. | Open Subtitles | وربما يكون مفكراً نقدياً أفضل مما كنت أنا عليه أبداً |
muhtemelen gerçekten bir şey görmüş olabilirsin, gerçekten bir şey işitmiş de olabilirsin. | Open Subtitles | ربما يكون حقا, انك رأيت شيئا ما وربما يكون حقا, انك سمعت شيئا |
Ve gelecekte bu, kanser ve benzeri şeyler için muhtemelen ilginç bir tedavi olacaktır. | TED | وربما يكون هذا علاجاً مشوِّقاً بالمستقبل للسرطان وما يشابهه. |
Aynı zamanda bir dahi de olabilir çünkü gerçekten işe yarıyor. | Open Subtitles | وربما يكون عبقرياً أيضاً لأنها نجحت إنه ينظف خلفه تماماً -جون) ) |
Herhangi bir şey de olabilir. | Open Subtitles | وربما يكون شيئاً |
Ayrıca son filmim de olabilir. | Open Subtitles | وربما يكون آخر فيلم |