- Evet, doğru. - Bu yılın teması.. Noel Baba'nm atölyesi. | Open Subtitles | فكرة الصورة,هي ورشة عمل سانتا كلوز ضعو قبعاتكم الصغيرة |
Lastik tamir dükkanı işletmiş, sonra da bir baskı şirketinde çalışmıştı. | TED | كان يدير ورشة لإصلاح الإطارات ثم عمل بشركة طباعة. |
Ben de bunun ilginç bir fikir olduğunu düşündüm, ve bunu bir tasarım atölyesine dâhil ettim. | TED | لذا فقد فكرت بأن هذه فكرة مثيرة، وقمت بتضمينها في ورشة عمل للتصميم. |
Tamirhanede dediklerine göre fren kampanasının valfı gevşemiş. | Open Subtitles | قالوا في ورشة التصليح أن صمام اسطوانة المكابح تم حله |
SWAT paravan olarak kullandıkları bir araba dükkanına baskın yaptı. | Open Subtitles | فتّش فريق التدخّل ورشة سيّارات كان يستخدمها هؤلاء الحيوانات كواجهة |
O zamanlar bir araba tamirhanesinde çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَعْملُ في هذا ظهر ورشة تصليح سياراتِ ثمّ. |
Geri dönen kadınlar gittikleri ilk köyde bir Atölye çalışması düzenlediler. Afganistan'da enerji ihtiyacını güneşten karşılayan ilk köy bu üç kadın sayesinde bunu başardı. | TED | عادت هذه المرأة وقامت بكهربة هذه القرية بالطاقة الشمسية أعدت ورشة عمل أول قرية يتم كهربتها بالطاقة الشمسية في أفغانستان كانت من قبل ثلاث نساء |
Kasabadan ayrıldığımdan beri yüze aşkın özel yarış atölyesi gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت مائة ورشة للتعديل منذ غادرت هذه البلدة |
İşte Noel Baba'nın atölyesi. | Open Subtitles | ومن هنا ، فريد ، وسانتا ورشة بناء. |
Noel zamanı, alanın kuzey ucunda Noel Baba'nın atölyesi olacak. | Open Subtitles | وفي وقت الكريسمس نضع ورشة عمل لـ " سانتا " في البقعة الشمالية |
Bu benim işim. Kevin'in Araba dükkanı. | Open Subtitles | لا , هذا عملي ورشة كيفين لتصليح السيارات |
Devriyeler Mikey Shoemaker'ın dükkanı yakınlarında bir çöp konteynırında bulmuşlar. | Open Subtitles | الوحدة وجدتها في مكب نفايات خلف ورشة الطلاء |
Babanın atölyesine gittiğimizde, uçağı orada göremeyince yüzünün aldığı ifade hala aklımda. | Open Subtitles | انظر , هناك شيء , أتذكر نظرة على وجهك عندما مشينا في ورشة عمل والدك وكانت تلك الطائرة لم يكن موجودا. |
Tamirhanede dediklerine göre fren kampanasının valfı gevşemiş. | Open Subtitles | قالوا في ورشة التصليح أن صمام اسطوانة المكابح تم حله |
Eğer aşk gemisinin makine dükkanına girebilirsem evet,belki bu hurda yığınını tamir edebilirim iyi çalışmayacak ama çalışacak | Open Subtitles | اذا امكنى ان ادخل ورشة سفينة الحب الميكانيكية نعم... ربما انا يمكنى ان اصلح هذه الكتلة من الزبالة |
Biz aslında daha önce babanın tamirhanesinde tanışmıştık. | Open Subtitles | بالواقع لقد تقابلنا من قبل في ورشة والدكِ. |
Atölye dersinin not ortalamam için kolaylık sağlayacağını sandım. | Open Subtitles | لأني أعتقدت بأن سأخذ مقرر ورشة العمل ستكون طريقة سهلة للحفاط على معدل درجاتي |
Mektubuma göre nalbandım, demek bir yerlerde bir dükkanım falan var. | Open Subtitles | استنادا لرسالتي , فأنا حداد, لذا فمن المحتمل أن لي ورشة في مكان ما. |
Bunlardan birinin nasıl olup da kendini Julio Pena'nın atölyesinde bulduğunu açıklar mısınız? | Open Subtitles | ثم شرح لي كيف انتهت واحدة منها حتى في ورشة عمل خوليو بينا. |
Gitmeliyim, yoksa Tantrik Seks Kursu'na geç kalacağım. | Open Subtitles | أنا فلدي تذهب أو وانا ذاهب ليكون في وقت متأخر عن الشيء التانترا ورشة العمل. |
Ama o zamanlar oldukça zengindi. Baban da Garaj işletiyordu. | Open Subtitles | لكن حينها، فقد كان غنيا ووالدك كان يدير في ورشة |
Burası mahallenizdeki herhangi bir dükkan değil. | Open Subtitles | صدقني، هذه ليست ورشة عادية في حي إنّه مكان آخر تماماً |
Çoğu zaman geceyarılarına dek atölyeye çevirdikleri küçük garajda tüm gün boyu çalışıyorlar. | Open Subtitles | سيعملون طوال اليوم، في الصغير الخاصّ بنا، ما كان مرآب لدينا، --تحول إلى ورشة |
Evet, kurban'ın kocasının kaportacı dükkânı vardı, değil mi? | Open Subtitles | زوج الضحية لديه ورشة تصليح، صحيح؟ |
Hazır olduğunuzda lütfen atölyeye gelin. | Open Subtitles | يرجى تأتي في أسفل ل ورشة عمل عندما تكون مستعدا. خرافية ماري سوف تريد مقابلتك. |