"وركبت" - Translation from Arabic to Turkish

    • bindim
        
    • bindi
        
    • bindin
        
    • binip
        
    Evime yürüdüm ve acil serviste doktor olan komşumla asansöre bindim. TED كنت في طريق العودة إلى شقتي وركبت المصعد مع جارٍ لي كان طبيبًا لحالات الطوارئ.
    Bu grup insan değildir. Onlarla birlikte at bindim, onlardan kaçtım. Open Subtitles القوات ليسوا أناس ، ركبت معهم ، وركبت ضدهم
    Evet, anne babama bile söylemedim, çantalarımı hazırlayıp otobüse bindim. Open Subtitles نعم , أنا لم أخبر والدي أنا فقط وضبت حقائبي , وركبت الباص
    Akabinde,Ben indim ve o bindi bu biraz sıra dışıydı,... ...Sonrasında kendi etrafında döndü ve 6 metre kadar gitti,... ...sonra geri döndü bütün gücüyle gülüyordu. TED فنزلت، وركبت هي، وكان الأمر طبيعياً قليلاً، آه، ثم انعطفت، وابتعدت عني 20 قدماً، ثم دارت، يعلو وجهها ابتسامة عريضة.
    On dakika sonra, karım evden çıktı ve bir taksiye bindi. Open Subtitles بعد عشرة دقائق ، خرجت من المنزل وركبت سيارة أجرة وركبت أخرى
    Babanın taksisine bindin. Open Subtitles ومعك الكيتامين و السكين ؟ وركبت سيارة أبيك
    Hiç trene bindin mi? Open Subtitles هل سبق وركبت قطار؟
    Aslında bir elbise satınaldım, otobüse binip stüdyosuna gittim. Open Subtitles أشتريت فستان وركبت الباص الى الأستدويو الخاص به
    Yolun kenarına çekilen bir arabaya bindim, Open Subtitles وركبت في سيارة توقفت من أجلي بجانب الطريق
    Dışarı çıkıp evin önündeki bisikletime bindim. Open Subtitles خرجت من المنزل وركبت دراجة هوائية كانت في ممر منزلنا
    Arabama bindim, kendimi gerçekten boğulmuş hissediyordum. TED وركبت سيارتي وشعرت بأنني كنت أتجاوز الحد -- تجاوزت الحد.
    Sonuç olarak "Birçok tren gördüm ve birine bindim. TED بذلك ، وقال "رأيت العديد من القطارات وركبت أيضا على واحد.
    Otobüs durağına gittim ve bir otobüse bindim. Bir not bıraktım. Open Subtitles ذهبت الى موقف الحافلات وركبت الحافلة
    Dünyanın yarısı kadar yol geldim. Uçağa bindim. Open Subtitles لقد سافرت نصف العالم وركبت طائرة
    Onu durduramadan, dışarı çıkıp arabasına bindi. Open Subtitles قبل أن أستطيع إيقافها، ركضت للخارج، وركبت سيارتها.
    Kız ayrıldı. Bir taksiye bindi. Open Subtitles -الفتاة غادرت للتو وركبت تاكسي
    Sonra taksiye bindi. Open Subtitles وذهبت خارجاً وركبت تاكسي.
    Daha önce tekneye bindin mi? Open Subtitles هل سبق وركبت مركباً من قبل؟
    - Ve Küçük Annie'ye elbise ile mi bindin? Open Subtitles وركبت بهذا الثوب ؟
    Sonra atıma binip kalan son Apaçi sığınağına gidip kafa derimi yüzmeleri için yalvardım. Open Subtitles وصعدتُ الجبل وركبت إلى أخر معقل أباتشي، وتوسلت إليهم كي يأخذوا فروة رأسي
    Ve arabama binip şimdiye kadar hiç arkama bakmadım. Open Subtitles وركبت سيارتي ولم أنظر للوراء إلا الآن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more