Bütün istihbarat teşkilatları Savunma Bakanlığı'nda bir köstebek olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | كلّ عملاء الاستخبارات تعتقد بوجود جاسوس في وزارة الدّفاع. تعرف النظرية. |
Savunma Bakanlığı'na ani bir hava saldırısı önereceğim. | Open Subtitles | سأوصي إلى وزارة الدّفاع الضربة الجويّة الفورية. |
Bilgisayar ağının Savunma Bakanlığı'nın gözünde parladığı zamanda. | Open Subtitles | حينما كانتْ شبكات الحواسيب فكرةً لم تُنفَّذ في رأس وزارة الدّفاع. |
- Savunma Bakanlığı tesisine giren intihar bombacılarının kimliklerini tespit ettik. | Open Subtitles | لقد تعرّفنا على المفجّريْن الذيْن اقتحما منشأة وزارة الدّفاع. |
Pentagon'du. Dinleme cihazı konduğunda elbette fark edebilirdim. | Open Subtitles | إنها كانت وزارة الدّفاع ، بالتأكيد هم من قاموا بالتجسس. |
Savunma Bakanlığı'nda, Özel Projeler'de çalışıyor. | Open Subtitles | إنّه برفقة وزارة الدّفاع للعمل على مشاريع خاصة |
Savunma Bakanlığı'nın bilgisayar sistemine girdi. | Open Subtitles | دخلت على وزارة الدّفاع نظام الحاسوب. |
Savunma Bakanlığı'na ait bazı dosyaları hack ederek de bitirdik. | Open Subtitles | وإنتهى بالدخول على بعض عقدة وزارة الدّفاع. حيث طلبوا ذلك نميّز أنفسنا فورا... |
Savunma Bakanlığı'nın orijinal dosyaları. | Open Subtitles | ملفات وزارة الدّفاع الأصلية. |
Burası Savunma Bakanlığı hastanesi. | Open Subtitles | انه مستشفى وزارة الدّفاع |
Ulusal Savunma Bakanlığı mı? | Open Subtitles | وزارة الدّفاع الوطني ؟ |
Savunma Bakanlığı Hastanesi | Open Subtitles | "مستشفى وزارة الدّفاع" |
Savunma Bakanlığı | Open Subtitles | "وزارة الدّفاع" |
Bana Pentagon'daki Yüzbaşı Mike Faber'ı bağlayın. | Open Subtitles | أعطني القائد ( مايك فابر ) في . ( البنتاغون ) إسم مقر وزارة الدّفاع الأمريكيّة في ولاية فرجيينيا * |
Pentagon'un içinden birinin, içinde Çinli bir firmaya ait güvenli kaynak kodları bulunan bir dizüstü bilgisayarı sattığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | (تطوان)، (المغرب) نعتقد أنّ شخصًا داخل وزارة الدّفاع قد باع حاسوبًا محمولًا يحتوي على رموز سرّيّة لشركة صينيّة. |