| Beni her şekilde yok ettiniz. Şimdi ben sizin için en önemli şeyi elinizden alacağım. | Open Subtitles | دمرتماني بكل الطرق، وسآخذ منكما أغلى ما لديكما. |
| Sen hayatımın 30 yılını benden aldın, ben de seninkinden o 30 yılı geri alacağım. | Open Subtitles | لقد أخذت 30 عامًا من حياتي، وسآخذ 30 عامًا من حياتك. |
| Seni işlerinle baş başa bırakayım. Hizmetkarlarımı da alıyorum. | Open Subtitles | أما أنا فسأعمل على تنفيذ أمرك وسآخذ معي معاونيّ |
| Yanıma bazı eşyalarımı ve oğlumu alıyorum ve şimdi gidiyoruz. | Open Subtitles | لقد حزمت أغراضي، وسآخذ إبننا وسنرحل الآن |
| Bana da aynısından, bir de yolluk alayım. | Open Subtitles | وسآخذ نفس الشيء مع الويسكي المصّنوع |
| Öyleyse sorumlusunun kim olduğunu söylersin ben de işbirliğini dikkate alırım. | Open Subtitles | اذا ربما تخبرني من يكون هو المسؤول وسآخذ تعاونكم في الحسبان |
| Herşey halloldu. Hipopotan uyuyor. Shane'i Docky'nin yerine götürüyorum. | Open Subtitles | لقد أتممت التنظيف وهيبو نائم وسآخذ شاني إلى دوكي |
| O halde, yarın yaşlı adamı da yanımıza alıp kayıkla gezmeye çıkarız. | Open Subtitles | في هذه الحالة سوف نذهب للقوارب غدًا، وسآخذ الرجل العجوز معي. |
| O yüzden yolundan çekileceğim. Oğlumu da yanımda götüreceğim. | Open Subtitles | ولهذا سابتعد عن طريقك. وسآخذ ابني معي لأنني لا أريد |
| Ve bir yarısını alacağım, tamam mı, ve bir varile koyacağım ve dolabın diğer yarısını da tüm parçalarıyla alacağım ve başka bir varile koyacağım, tamam mı? | Open Subtitles | و سآخذ النصف الأول وأضعه في برميل وسآخذ النصف الثاني من الخزانة بكل قِطَعه,وأضعه في برميل آخر |
| Gitmek isteyen varsa yanımıza alacağım. | Open Subtitles | وسآخذ أيّ أحد يودّ المغادرة من الذين بالوراء. |
| Ve şu faturasız telefonlardan 4 tanesini alacağım. | Open Subtitles | اجل. وسآخذ أربعة من هذه الهواتف المُسبقة الدفع. |
| Eve gelip duş alabileceğimi bana söyleyen sendin ve şimdi gidip lanet duşumu alacağım. | Open Subtitles | انت اخبرتنى اننى يمكننى العودة واخذ حمام فى منزلى وسآخذ حماماً لعيناً |
| Ve geri alıyorum! Afili lakabını da alıyorum! | Open Subtitles | سأسترجعه ، وسآخذ منك اسمك المستعار الرائع أيضاً |
| Peki, bu bir uyarı atışıydı, ve ben de uyarıyı alıyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد كان إطلاق تنبيه وسآخذ التنبيه عين الاعتبار |
| alıyorum! | Open Subtitles | وسآخذ اللبغاء, تعلمين ماذا أريد أيضاً ؟ |
| Ve ben de o şahane salatadan azıcık daha alayım. | Open Subtitles | وسآخذ القليل من طبق السلطة الرائع أيضاً |
| Bir de şu karideslerden alayım. - İtalyan. | Open Subtitles | وسآخذ بعض من هذا الجمبرى. |
| - Tabağımla kahvemi alayım. Şapkamı da. | Open Subtitles | وسآخذ طبقي وقهوتي وقبعتي |
| Küçük kız arkadaşını da getir, sizden sadece 60 kağıt alırım. | Open Subtitles | يمكنك اصطحاب صديقتك وسآخذ منكما 60 دولار فقط. |
| Oraya gelir, seni kazarak çıkarır ve söz verdiğin iki milyon, bekle, beş milyonumu alırım. | Open Subtitles | فسآتى فورا وأحفر وأخرجك وسآخذ المليونان أعنى الخمسة ملايين الخاصة بى |
| Tehlikeli olan. Herşey yatışana kadar çocuğumu buradan götürüyorum. | Open Subtitles | بل فعل ، لقد سبب خطراً ، وسآخذ . ابنتي من هنا حتى تهدأ الأمور |
| Treni kendi başına onarmak zorundasın. İşi bırakıyorum. Bunu da beraberimde götürüyorum. | Open Subtitles | سيتعين عليك إصلاح تلك الأفعوانية بنفسك لأنني أستقيل وسآخذ هذا معي |
| Ben de karnınızdan yağ alıp boşlukları doldurarak yüzünüzün şeklini düzelteceğim. | Open Subtitles | وسآخذ بعض الشحم من معدتك وأملأ به الفراغات، ليكون شكل وجهك كاملًا. |
| Anahtarı da yanımda götüreceğim. Yapacağım şey bu! | Open Subtitles | وسآخذ المفتاح معي أيضاً وهذا كل شئ |