Aşağıdaki bodrumda uyuyormuş yastığının altında bir tabancayla. | Open Subtitles | اذا لقد نام في الطابق السفلي في السرداب. مع مسدس اسفل وسادته. |
Bu arada hangi zavallı kadın yastığının atında silah olmadan uyuyamaz? | Open Subtitles | على أي حال , أي نوع من الجبناء ينام من دون وضع سلاح تحت وسادته ؟ |
Bugün o adam, yastığının altına sıkıştırılmış bu mektup gibi, tanımadığı insanların bunu öğrendiğinde yazdığı bir mektup yığınının üstünde güvenle uyuyor. | TED | حسنا، هو الآن بخير ينام مع كومة من الرسائل كتلك التي تم تخبئتها تحت وسادته والتي خُطت من قبل غرباء كانوا هنالك إلى جانبه |
Bir... Dostumun gidip kaygı yastığını boğması gerekiyor. | Open Subtitles | صديقي عليه الذهاب لخنق وسادته الممتصّة للتوثر |
Ne tür bir manyak bir çocuğun odasına gizlice girip yastığın altına para koyar ki? | Open Subtitles | مانوع الشخص الذي يتسلل إلى غرفة نوم طفل صغير ويضع بضعة نقود تحت وسادته |
yastığına sıçıp garajını yakacağım. | Open Subtitles | أقضي حاجتي في وسادته وأحرق مرآبه |
Bu gece alet biçimli yastığında uyurken ağlıyor olacak. | Open Subtitles | سيلوم نفسه وهو نائم فى حضن وسادته أثناء الليل |
İnsan 50 milyon doları yastığının altında çok fazla tutmak istemez. | Open Subtitles | 50$ milllon نقدا ليس نوع الشيء واحد llkes للترك تحت وسادته للمدة طويلة جدا. |
Babam yastığının altında bir silahla uyurdu. | Open Subtitles | نام والدي و بحوزته سلاح تحت وسادته |
yastığının altına 32 çeyreklik bırakmış. | Open Subtitles | و ترك 32 من الأرباع تحت وسادته |
Silahı yastığının altında buldular. | Open Subtitles | لقد عثروا على السلاح أسفل وسادته |
Dadısı bu sabah bunu yastığının içinde bulmuş. | Open Subtitles | والمربية وجدت هذه على وسادته هذا الصباح |
Kim sahte bir kafayı yastığının altına koyar? | Open Subtitles | من يحتفظ برأس مزيف محشو داخل وسادته ؟ |
-Burada yastığının altında... Stalin resmiyle yattığı yazıyor. | Open Subtitles | يقولون أنه ينام وتحت وسادته صورة لـ(ستالين) |
En sevdiği yastığını bile yanına almış. Karısını ve çocuğunu terk edip gitti. | Open Subtitles | حتّى أنّه أخذ وسادته المُفضّلة معه، و هجر طفله و زوجته. |
O bir kere benim evimde uyumuştu ve yastığını bende bıraktı. | TED | نام في منزلي مرة, وترك وسادته. |
Çok korktu ve yastığını ısırarak paramparça etti. | Open Subtitles | - لقد كان خائفا جدا حتى انه مضغ وسادته وطعها إلى القطع - قطعها إلى القطع |
Sorun şu ki; anahtarını uyuduğu yastığın altında saklıyor. | Open Subtitles | المشكلة هي أنه ينام والمفتاح تحت وسادته |
Dişimi yastığın altına sakladım, diş perisini bekliyorum. | Open Subtitles | ...ضعه تحت وسادته, في انتظار جنّيّ الأسنان أن يأتي . |
Yemeğine tükürmeyi, yastığına sıçmayı. | Open Subtitles | تبصق في وجبته أو تضع القذارة على وسادته |
William Wilberforce, tam tersine yuvasına geri döner kafasını yastığına koyup artık köle ticaretinin olmadığını hatırlar. | Open Subtitles | (وليام ويلبيرفورس) على أية حال سيعود إلى عائلته ويضع رأسه على وسادته |
Tazı hep sert bir darbe aldığında uyandığı zaman yastığında nereden geldiğini bilemediği bir kan olurmuş. | Open Subtitles | أتعلمى، (هاود روج) قال انه تعرض لصدام عنيف ينهض يومياً ليجد دم على وسادته لا يعرف حتى من أين يأتى |