"وساعات" - Translation from Arabic to Turkish

    • saatleri
        
    • saatler
        
    • saatlerce
        
    • ve düzenek
        
    • saatlerini
        
    Ücreti hiç de fena değil çalışma saatleri de bana uyuyor. Open Subtitles هنا يدفعون أكثر بكثير. وساعات العمل تناسبني أكثر.
    Üzgünüm ama aile yakınları haricindekiler için ziyaret saatleri sona erdi. Open Subtitles أنا آسف ، وساعات الزيارة على الجميع بغض النظر عن على الفور عائلة من المرضى.
    Bu yüzden bu işi yapmaya başladım. Gerçek bir hayat normal çalışma saatleri istedim. Open Subtitles وهذا هو سبب قيامي بهذا العمل اردت حياة حقيقية ، وساعات مثمرة
    Merkezi topluluk beş dakika önce çıktı... ve saatler, saatler sonra birileri gelecek. Open Subtitles سياره السجن غادرت قبل 5 دقائق ولن تكون هناك سياره اخره لساعات وساعات
    Küçük böceğin gübre topunda sürüklenişini dinleyerek saatler geçirirdim. Bunu yaparken de Çeşitli çevresel sesler duyardım. TED كنت أقضي ساعات وساعات استمع إلى الخنفساء الصغيرة تدحرج كرة عملاقة من الروث وأثناء ذلك سمعت أصواتًا بيئية مختلفة
    Artık tedavinizi ve testlerinizi yaptırmak için saatlerce araba sürmeye gerek yok. TED وليست هناك حاجة للقيادة لساعات وساعات من أجل الحصول على علاجك وتحاليلك.
    Robotlar... burada bir şey yok... Sadece ışıklar ve düzenek. Open Subtitles نعم، لا يوجد شيء هنا فقط اضواء وساعات
    Evet! Evet. Daha çok para ve esnek çalışma esnek saatleri. Open Subtitles نعـم, نعـم, و مزيد من المال, وساعات العمل اقـل
    Düşman gibi hastalar, korkunç çalışma saatleri... - Nasıl bırakabilirim ki? Open Subtitles لن أصبر على فراق المرضى المزاجيين وساعات العمل
    Harika sağlık hizmetleri, dişçilik hizmetleri düzenli çalışma saatleri, bu iş kadar kestirilemez değil. Open Subtitles فوائد كثيرة، وطبيب أسنان جيد. وساعات عادية من العمل، بدلاً من تلك الغير متوقعة.
    Bazen şirketler öyle hızlı büyürler ki, ...maaş sorunları, saatleri kabullenme göz ardı edilir. Open Subtitles الشركات أحيانًا تكبر بسرعة فينسون مراعاة أمور مثل الأجور وساعات العمل
    Salonu, saatleri, kimin gelip gelmediğini kontrol edeceğiz falan. Open Subtitles وتحكم بالنادي وساعات العمل ومن يأتي ومن يذهب وما إلى ذلك
    Bütün yüzükleri, incileri, elmasları saatleri, cüzdanları alacağım ve kimse itiraz etmeyecek. Open Subtitles سلموا كل خاتم ومحفظة ولؤلؤة وساعات اليد، ولن يستثنى أحد
    %15 maaş zammı Komiserliğe terfi, daha iyi çalışma saatleri ve tüm gün masa başında oturarak vurulmama fırsatını da elde edeceğim. Open Subtitles زيادة أجر بنسبة 15%، ترقية إلى منصب ملازم، وساعات عمل أفضل واحتمال إصابتي بطلق ناريّ مستبعد لجلوسي إلى مكتب طوال اليوم
    Bu garantili bir iş. Sabit bir iş, saatleri iyi-- - Biliyorum. Open Subtitles إنه عمل مضمون عمل مستقر وساعات جيدة
    Ve başvuru ibraz edildiğinde, parmak izi alınması gerekiyordu, geçilmesi gereken bir sınav, sırada beklenecek sonsuz saatler vardı. TED وبمجرد تقديم الطلب، كان هناك أخذ بصمات، فحص لدراسة الحالة، وساعات غير معدودة من الانتظار.
    Bu bir problem çünkü anneler emzirme sürecinde dakikalar, saatler, günler ve haftalar içinde birçok problemle boğuşabiliyor. TED هذه مشكلة، حيث قد تواجه الأمهات العديد من المشاكل خلال دقائق وساعات وأيام وأسابيع الإرضاع.
    Öteki iki kadehi getirmesen olur. Beyaz saatler, sarı saatler, kahverengi saatler, mavi saatler. Open Subtitles انسى امر الكأسين الآخرين ساعات بيضاء, وصفراء, وبنية, وساعات زرقاء,
    Hücremde uzanıp seni öptüğümü hayal ediyorum sevişmeyi değil yalnızca saatler boyu hiç durmadan öpüşmeyi. Open Subtitles إنني أستلقي في زنزانتي أتخيل نفسي أقبّلك, لا أن أمارس الحب معك فقط أقبّلك لساعات وساعات
    Bazen günlerce ve saatlerce oturmak zorunda kaldım, sadece aileler ile nefes alabiliyordum. Sadece olmak. TED كنتُ أجلسُ أحيانًا لأيام، وساعات وساعات، أتنفسُ فقط مع الآباء؛ موجودة فقط.
    Bu şeyler sadece ışık ve düzenek. Open Subtitles هي فقط أضواء وساعات
    Sahillerde saatlerini harcadı adam bunlarla. Open Subtitles كان يقضي ساعات وساعات جيئة وذهابا على الشواطيء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more