Senin gibi yakışıklı birinin, kadınların oyunun %70'ini alması lazım. | Open Subtitles | رجل بمثل وسامتك أراهن أنك تفوز بـ70 بالمئة من النساء |
Amerika' da ki tüm çocuklar senin gibi yakışıklı mı? | Open Subtitles | هل كل الاولاد فى امريكا على نفس قدر وسامتك ؟ |
Ne kadar yakışıklı olduğunu bu derece anlayan bir kızla tanışmadığını. | Open Subtitles | كان بإمكانها أن تعرف مدى وسامتك لا أعلم. |
O olsan, on santim daha uzun, iki kat daha yakışıklı olurdun. | Open Subtitles | إن كنت بمكانه, لكنت أصبحت أطول بـ3 بوصات وضِعف وسامتك |
Hey Ord, eminim vurulmak için çok yakışıklı olduğunu zannediyordun. | Open Subtitles | أورد أراهن أنك ظننت أن وسامتك ستحميك من الإصابات |
Sen bana hep ne kadar güzel olduğumu söylüyorsun ama ben sana hiç ne kadar yakışıklı olduğunu söyleyemiyorum. | Open Subtitles | .أوتعرف ، لطالما ما أخبرتني عن مدى جمالي لمْ تمنحني فرصة لكي أخبرك عن مدى وسامتك .التي أعتقد أنك بها |
Belki size bu kravatla ne kadar iyi göründüğünüzü söylemiştir ne kadar yakışıklı olduğunuzu. | Open Subtitles | ربمّا أخبرتك، أنّك تبدو رائعًا بربطة العنق هذه... ودرجة وسامتك بها |
Kendi adıma ve tüm McCann Erickson milyonerlerin namına sana çok yakışıklı olduğunu söyleme şansını bize bahşetmeni isterim. | Open Subtitles | نيابةً عني وعن جميع الهوامير في "ماكان إيركسون"، نريد فرصة لنخبرك بمدى وسامتك. |
Senin ne kadar yakışıklı olduğundan bahsettik. | Open Subtitles | تحدثنا عن وسامتك. |
Jed Mosely senin kadar yakışıklı olmayabilir. Senin kadar uzun boylu olmayabilir... | Open Subtitles | (جيد موزلي) قد لا يكون بمثل وسامتك وبمثلطولك.. |
Senin kadar yakışıklı değildim gerçi. | Open Subtitles | وإن لم أكن بمثل وسامتك |
Senin ne kadar yakışıklı olduğunu severek söylemek üzere bir şansımız var | Open Subtitles | نريد فرصة لنخبرك بمدى وسامتك. |
Ama ne kadar yakışıklı olduğunuzu hiç duymamıştım. | Open Subtitles | لكن لا شيء عن مدى وسامتك |
Mesela yakışıklı birisin. | Open Subtitles | مثل، مثل وسامتك |
Ama aslında ben sizin kadar yakışıklı değilim, bayım. | Open Subtitles | لست بمدى وسامتك يا سيدي |
Oh, Homer, yakışıklı olduğun kadar zekisin de. | Open Subtitles | (هومر)، أنت ذكي بقدر وسامتك. |
- yakışıklı. | Open Subtitles | و بمثل وسامتك |
yakışıklı olmanın dışında tabii. | Open Subtitles | بجانب وسامتك. |
Ne kadar yakışıklı olduğunuzdan. | Open Subtitles | ومدى وسامتك |