"وستكون هناك" - Translation from Arabic to Turkish

    • olacak
        
    • Ve
        
    Bekleyen bir araba Ve uçak olacak. Open Subtitles وستكون هناك سيارة في الانتظار للحاق بالطائرة
    Bize parayı geri ödeyene kadar, bana bağlısın. Büyük değişiklikler olacak burada, Open Subtitles حتى تسدد الدين ستكون مسؤولاً أمامي وستكون هناك تغييرات كبيرة
    Sokaklarımızda devriye gezen yeni güvenlik minibüsleri olacak. Open Subtitles وستكون هناك شاحنات أمن جديدة تقوم بعمل دوريّات في شوارعنا
    Orada bir benzinci var Ve bir taksi seni bekliyor olacak. Open Subtitles توجد محطة بنزين وستكون هناك سيارة أجرة تنتظركِ
    Ve üç gün beklenmesinin nedeni ise Joel biliyor ki dördüncü veya beşinci gün o larvalar çatlıcak, Ve dev bir sinek sorunu oluşacak. TED والسبب لانتظارهم ثلاث أيام لأنه يعلم أنه في اليوم الرابع أو الخامس اليرقات ستفقس وستكون هناك مشكلة ذباب عظيمة
    Unutmayın, danstan sonra benimle Ve başkanın kızıyla fotoğraf çektirme imkanınız olacak... Open Subtitles نتذكر , في أعقاب والرقص , وستكون هناك صورة الفرصة مع نفسي و
    Chris, Bay Dougan'ın anma töreni yarın Ve o tabutta bir ceset olacak. Open Subtitles كريس , مراسيم السيد دوغان غدا وستكون هناك جثة في ذلك الصندوق
    Röportajlar Ve biyografiler olacak. Open Subtitles وستكون هناك مقابلات وتعرّف على الشخصيات.
    Evlere bakıcaz Ve sonra... sonra aramızda o garip sohbet olacak, mesela evimizde kaç yatak odası olmalı falan gibi. Open Subtitles وستكون هناك تلك المحادثة المحرجة عن عدد غرف النوم التي نحتاجها،
    Bütçe kısıtlı olacak Ve devam edip etmeyeceğine karar vermek için, bir ay sonra bir inceleme olacak. Open Subtitles وستكون هناك إعادةن نظر بعد شهر لتقرير هل سيتم الاستمرار
    Cadılar için yeni bir başlangıç olacak. Onların yeni bir lidere ihtiyacı olacak. Open Subtitles وستكون هناك بداية جديدة للسحرة، وسيحتاجون قائدًا لهم.
    Bunun sonucunda da bir devrim olacak. Open Subtitles تحول في التطور وستكون هناك ثورة كنتيجة له
    Bir partide olacaksın, güzel bir kız olacak... Open Subtitles سوف تكون فى حفله ، وستكون هناك فتاهجميله...
    Yargıtay birliğinde dökülmeler olacak. Open Subtitles وستكون هناك عواقب وخيمة من مجتمع القضاة
    "...bu sefer yıldızlar hizaya gelecek Ve her şeyin yoluna girdiği sihirli bir an olacak." diye bir ses var da ondan. Open Subtitles الذي يقول, "لربما هذه المرة مختلفة, لربما ستصطف النجوم" "وستكون هناك هذه اللحظة السحرية بيننا, و سيعود كل شيء عى ما يرام"
    Ve 2 hafta içinde bir ön duruşma olacak. Open Subtitles وستكون هناك محاكمة في غضون اسبوعين
    Başarısızlıklar olacak, evet. Acı çekeceğiz. Open Subtitles سيكون هناك فشل، نعم وستكون هناك معاناة
    (Gülüşmeler) Yazılım şirketleri olacak, oteller olacak, barlar olacak. TED (ضحك) وستكون هناك شركات للبرمجة، وستكون هناك فنادق، وحانات.
    Bunların milyonlarcası gittikçe birbirine yaklaşır, Ve daha sonra kaynaşırlar. Open Subtitles سميتزجان سويا وستكون هناك ملايين الجزئيات داخل القطب السالب وتقترب الجزيئات اكثر فأكثر حتى يحدث ذلك الاندماج
    Bunların milyonlarcası gittikçe birbirine yaklaşır, Ve daha sonra kaynaşırlar. Open Subtitles سميتزجان سويا وستكون هناك ملايين الجزئيات داخل القطب السالب وتقترب الجزيئات اكثر فأكثر حتى يحدث ذلك الاندماج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more