| Şu şarkıyı söylemeyi kesmezsen sokağın ortasında bal kabağı çarpıştırmaya gitmek zorunda kalacağız. | Open Subtitles | إن لم تكفي عن الغناء سنقيم حفلة لقذف القرع هنا في وسط الشارع |
| Siyahiler dayak yiyorlar, işkenceye maruz kalıyorlar, sokağın ortasında vuruluyorlar. | Open Subtitles | القوم السود يتم ضربهم وتعذيبهم، وقتلهم بالرصاص في وسط الشارع. |
| Anlamadığım şey, babamın yolun ortasında ne yaptığı? | Open Subtitles | لا أفهم ماذا كان أبى يفعل فى وسط الشارع. |
| Caddenin ortasında elinde bir Çinli'nin koluyla mal gibi kalırsın. | Open Subtitles | أنت تريدنى أن أقف فى وسط الشارع ومعى رجل صينى يحتضر. فكر فيما سيحدث. |
| Sonra hatırladığım ilk şey, polislerin beni alması ve Sokak ortasında şeytanlar hakkında çığlık atmamdı. | Open Subtitles | ثم تذكرت الشرطة تمسكني وأنا وسط الشارع أصرخ بشأن الشياطين |
| Onu yolun ortasındayken daha güvende olacağına inandır. | Open Subtitles | أجعليه يصدق أنه أكثر أمان في وسط الشارع |
| Midway'da çıplak bir halde koşuyor olabilir. | Open Subtitles | و لا ندري فربما يجري عارياً في وسط الشارع |
| Bu kadar anlayışlı olmasana, sokağın ortasında ağlayıvereceğim şimdi. | Open Subtitles | لا تدعي العقلانية ، أنا على وشك البكاء هنا في وسط الشارع |
| Biraz dolaşmış ve nedense iki saat sokağın ortasında durmuş. | Open Subtitles | تجول في الجوار لمدة قصيرة. و بعد ذلك و لسبب ما، قضى ساعتان و هو واقف في وسط الشارع. |
| Böyle bir aracı böyle bir sokağın ortasında bu saatte kim bırakır biliyor musun? | Open Subtitles | تعرف من يترك سيارة كهذه في وسط الشارع في هذا الوقت من الليل يا رجل؟ |
| sokağın ortasında dans etmeyeceğiz herhalde. | Open Subtitles | ليس من المفترض على الرقص في وسط الشارع. |
| Bugün sokağın ortasında ona vurdum. Herkesin önünde. | Open Subtitles | ضربتها اليوم وسط الشارع أمام الناس |
| Hindistan'da eğer yolun ortasında bir kaza olmuşsa, ne olur? | Open Subtitles | في الهند ، إذا كان هناك حادث في وسط الشارع ، أنت تعرف ماذا يفعلون؟ |
| yolun ortasında yatan ben değilim. | Open Subtitles | لست أنا من يستلقي في وسط الشارع |
| yolun ortasında vurdu. | Open Subtitles | ما قتل وسط الشارع. |
| Kardeşin öldü. 18. Caddenin ortasında ızgarada tavuk gibi yandı. | Open Subtitles | تمّ إضرام النّار فيه مثل مشواة كباب وسط الشارع ثمانية عشر |
| Caddenin ortasında patronunu açığa çıkarmak. | Open Subtitles | قام بأخراج الزعيم بنفسه في وسط الشارع. |
| Caddenin ortasında, bordo bir koşu kıyafeti var. | Open Subtitles | هو في وسط الشارع |
| Sokak ortasında, merkezin yarısının önünde ortağımın üzerine atla diye anlatmadım. | Open Subtitles | وليس لأنني أردتك أن تقفز على شريكي في وسط الشارع أثناء دوريتي |
| Bir adam Sokak ortasında vurulabiliyor. | Open Subtitles | رجل يمكن الحصول على لقطة في في وسط الشارع . |
| Onu yolun ortasındayken daha güvende olacağına inandır. | Open Subtitles | أجعليه يصدق أنه أكثر أمان في وسط الشارع |
| Onu yolun ortasındayken daha güvende olacağına inandır. | Open Subtitles | أجعليه يصدق أنه أكثر أمان في وسط الشارع |
| Midway'da çıplak bir halde koşuyor olabilir. | Open Subtitles | و لا ندري فربما يجري عارياً في وسط الشارع |