Ashley Wilkes hâlâ hayatta ve onu seven kadınlara geri dönecek ikisine de. | Open Subtitles | آشلي ويلكس لم يزل حياً وسيعود للنساء اللواتي ييحببنه كـلاهما |
Başkan bundan ötürü bugünkü ve yarınki programını iptal ederek Washington Beyaz Saray'a geri dönecek. | Open Subtitles | وبالتالي فإن الرئيس سيلغي برنامجه لبقية اليوم ولليوم التالي وسيعود الى واشنطن والبيت الأبيض |
Ona nereye gittiğini sorduğumda sevgilin dedi ki, "Neptün'e" ve yarın dönecek. | Open Subtitles | سالته الى اين هو ذاهب قال انه ذاهب الى" نبتون" وسيعود غدا |
Belki annem içkiyi bırakır ve babam da eve döner. | Open Subtitles | لعل أمى ستقلع عن الشراب وسيعود أبى للمنزل |
Hayır. Bankaya kadar gitti. Birazdan döner. | Open Subtitles | كلا ، لقد ذهب ألى المصرف وسيعود قريبا ، أجلس |
Billis haklıydı, yarık açılırsa her şey normale dönecek demişti. | Open Subtitles | كان بيليس محقاً ، لقد قال افتحوا الصدع وسيعود كل شئ طبيعياً |
Eninde sonunda, bir grup galip gelecek ve her şey önceki haline dönecek. | Open Subtitles | في آخر الأمر، سيتفوق أحدهم على الجميع، وسيعود كلّ شيء كما كان من قبل. |
Tek yapman gereken ona ulaşıp onu beslemek ve her şey eski hâline geri dönecek. | Open Subtitles | لا عليكِ سوى الذهاب إليه وإطعامه وسيعود كلّ شيء كما كان |
Sadece güç ve otorite uygulayacağız, ve çocuklar da yurtlarına geri dönecek. | Open Subtitles | نحن فقط سنشرع في فرض سلطتنا وسيعود الاولاد لمهاجعهم |
Fakat bizim dualarımızı işitecek ve zamanla tapınak temizlenecek ve Tanrı geri dönecek. | Open Subtitles | لكنه سيسمع صلواتنا، وفي الوقت المناسب، سيتم تطهير المعبد وسيعود الله. |
Teslim aldığında İspanya'ya dönecek. | Open Subtitles | وسيعود لأسبانيا بمجرد أن يحصل على الأغراض. |
Hayır, lütfen onu görmeye gitme, yakında dönecek. | Open Subtitles | ارجوكِ لا تذهبين هناك سيكون بخير وسيعود |
O uydu ölüyor. Geri dönecek. | Open Subtitles | ذلك القمر الصناعي يحتضر وسيعود أملي الوحيد هو هذا ... |
Eve dönmüş olacağız ve karikatürümüz de gazeteye dönecek. | Open Subtitles | و سنعود للمنزل وسيعود شريطنا للورق |
Eminim çoktan kaçmıştır. Sağ salim dönecek. | Open Subtitles | أنا متأكد أنه هرب بالفعل وسيعود سالماً |
İşini bitirdi mi evine dönecek. | Open Subtitles | وهذا عمله ثاني وسيعود إلى بيته |
Ama ondan kurtulup bana geri dönecek. | Open Subtitles | . لكنّه سيتخلص منها، وسيعود لأجلي |
Eğer yakalayamazsak başladığımız yere geri döneriz. Ve virüs de ortalığa geri döner. | Open Subtitles | واذا لم نمسك به سنعود الى الخطوة الأولى وسيعود الفيروس للبيع |
Ona orda bir gün verin, bir diploma alıp döner. Peki, ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | أعطه يوماً واحداً هناك، وسيعود بشهادة دبلوم. |
Yarın sabah eski haline döner. | Open Subtitles | إن كنتُ محقّاً فسنعالجه الليلة وسيعود إلى حاله في الصباح |
Kamyonu arızalanan bir adama yardıma gitti. Birazdan döner. | Open Subtitles | لقد ذهب فقط لمساعدة رجل مع شاحنته وسيعود |