Bir haftalığına söz verdim. Dört günüm kaldı, sonra olay biter. | Open Subtitles | لقد وعدته بأسبوع تلاتهأيام أخرى وسينتهي الأمر |
Onlar isteyecek. O şeyi doğru ellere verirsen bu iş biter. | Open Subtitles | سلِّم هذه إلى الشخص المناسب، وسينتهي كلّ شيء. |
Bu bir şey değiştirmiyor. İstediğin şeyi vereceğim ve bu iş bitecek. | Open Subtitles | وهذا لا يغيّر من الأمر شيئاً، سأمنحك ما تريد، وسينتهي هذا الأمر |
Altı saat içinde sinyal yok olacak ve gerisayım bitecek. | Open Subtitles | مستعملين هذه الاشارة لتكثيف جهودهم في خلال ست ساعات ستختفي الاشارة وسينتهي العد العكسي |
Bana güzel bir istihbarat verin ve bu iş bitsin. | Open Subtitles | أعطوني معلومة واحدة فقط وسينتهي الأمر هُنا. |
Umarım, Bilgisayar'ı hizmete sokarız da senin için bu kâbus sona erer. | Open Subtitles | نستطيعُ الآن إعادة بناء "التداخل", وسينتهي هذا الكابوس بالنسبة إليك -طاب يومكم |
Şimdi, doğru zamanda Chuck içeri dalacak ve resimler çekecek ve sizin burada ki işiniz bitmiş olacak. | Open Subtitles | والأن عندما يحين الوقت سيظهر تشاك ليلتقط الصور وسينتهي عملكم |
Polisleri çağaracaklar. ve Sonunda hapse boyluycaz. | Open Subtitles | سوف يبلغون الشرطه وسينتهي أمرنا في السجن |
Huzura erecek. Her şey sona erecek ve biz de zengin olacağız. | Open Subtitles | سينعم بسلامه، وسينتهي كل هذا وسنغدو أثرياء |
Eğer o ofise gözüm mor, duygusal bir halde girersem işim biter. | Open Subtitles | إذا دخلتُ المكتب بعين متورّمة مثقلة بأي نوع من الأعباء العاطفية، وسينتهي كل شيء |
Sana öğrettiğim gibi yap. Enseye tek bir darbeyle. - Böylece hemen biter. | Open Subtitles | افعليها كما علّمتك، ضربة واحدة في العنق وسينتهي الأمر سريعًا. |
Bir gün bütün bunlar biter, inşallah. | Open Subtitles | يوماً ما وسينتهي كل هذا. أن شاء الله. |
Bir adım daha atarsanız, her şey biter. | Open Subtitles | تتقدم خطوه واحده وسينتهي الأمر |
İster inanın ister inanmayın, iki imza daha, sonra her şey bitecek. | Open Subtitles | صدّق أو لا تصدّق , أحتاج لتوقيعين أضافيين وسينتهي الأمر |
İki hafta sonra sonuçlarımızı alacağız ve her şey bitecek. | Open Subtitles | بعد أسبوعان من الآن سنستلم نتائجنا وسينتهي كل شيء. |
Sonra ne sonu kötü bitecek bir ilişkiyle cebelleşirsin ne de ömrünün sonuna kadar bir kişiye bağlanırsın. | Open Subtitles | واقفا أمام كل أهله، وسينتهي كل شيء. وبعدها لن تكافحي في علاقة محكوم عليها بالفشل، أو ترتبطي بشخص لما تبقى من حياتك. |
Şimdi gideceğim yere gelmek istemezsen söyle, çıkıp gideyim terapistimi arayayım, olay bitsin, tamam mı? | Open Subtitles | إن لم تكن تريد أن تسمع ما عندي اخبرني الآن و سأخرج من هذا الباب و أتصل بطبيبي النفسي وسينتهي الأمر، حسناً؟ |
Şimdi, şu yalancı şerefsizi vur ve her şey burada bitsin. | Open Subtitles | الآن، أطلق النار على هذا الكاذب الحثالة، وسينتهي كل شيء. |
Alım-satımı üstlen, işlemi yap, ifadeni ver ve işimiz bitsin. | Open Subtitles | احصل على الصفقة وأجر التبادل واشهد وسينتهي الأمر - أشهد؟ |
İkimizde tıka basa doyarsak sınav sona erer. | Open Subtitles | وسينتهي الاختبار، حالما يأكل كلينا حتّى مرحلة الشبع. |
Kırması neredeyse an meselesi ve sonra bu iş bitmiş olacak. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت فحسب قبل أن نتمكن من الدخول وسينتهي كل هذا |
.. kala kala, Sonunda bu şekilde.. .. düşünmeye başlarsın. Değil mi? | Open Subtitles | أنت تتسكع حول المجرمين وسينتهي بك المطاف بالتفكير كأحدهم, صحيح؟ |
Hayır Tom. Onu kuyuya götüreceğiz ve bu sona erecek Greg. Bundan emin değiliz. | Open Subtitles | لا يا توم سنأخذها الى البئر وسينتهي هذا يا غريغ |
Gün gelecek Aidan ve Josh kapının ardında bizi bekliyor olacaklar ve tüm bunlar son bulacak. | Open Subtitles | , واحدة من هذه الأوقات ايدين و جوش سيكونون في انتظارنا . وسينتهي كل هذا |