"وشراء" - Translation from Arabic to Turkish

    • alıp
        
    • almaya
        
    • satın almak
        
    • alabilirsin
        
    • alalım
        
    • alacaktım
        
    Kurbanımız Internet üzerinden pahalı çizgi romanları alıp satarak bir servet kazanmış. Open Subtitles الضحية حقق ثروة من بيع وشراء القصص المصورة العالية القيمة على الإنترنت
    Ayakkabı şirketimden para ödünç alıp sana bir limuzin alacağım. Open Subtitles أنا اقتراض المال من شركتي الأحذية وشراء لك سيارة ليموزين.
    yada barbekü sosu almaya gittiğim zamanlarda, ama, sen evde kalmak istedin. Open Subtitles أو إذا كان لي أن تنفد وشراء صلصة الشواء، ومن ثم، أردت البقاء في المنزل.
    Beni topuklu giymeye ikna ettiğine inanamıyorum ve çanta almaya. Open Subtitles لا أصدق أنيج علتك تقنعيني بارتداء الكعب وشراء حقيبة
    Davadan kazandığımız paraları birleştirip hastaneyi satın almak istiyoruz. Open Subtitles نريد جمع مكاسبنا من الدعوى القضائية وشراء المستشفى.
    Sen de araba yıkamaya gidip daha fazla zincir alabilirsin. Open Subtitles رائع, اذا يمكنك العوده لغسيل السياره وشراء المزيد من العقود
    En iyisi berabermişiz gibi yapalım ve erkek erkeğe havlularından alalım. Open Subtitles يمكننا حتى الإنتقال للعيش معاً وشراء مناشف منحرفين
    Evlenecektim. Ev alacaktım. Çocuklarım olacaktı. Open Subtitles الزواج وشراء منزل وإنجاب بعض الأولاد
    Bu günlerde, sanat eseri alıp satma işleri eserin kendisinden fazla ilgi çekiyor. TED فاليوم، بيع وشراء الأعمال الفنية يجذب جلّ الاهتمام أكثر من العمل الفني في حد ذاته.
    Denek, sağladığımız verinin gerçek zamanlı borsa verisi olduğunu bilmiyor, aslında hisse alıp satma kararı veriyor. TED هو لا يعرف أن ما نغذيه من بيانات هي بيانات فورية من سوق الأسهم، لكنه يتخذ قرارات بيع وشراء.
    Sadece bir şeyler yiyip, bir şeyler alıp sonra da ayrıldıkları ilişkilerinden mi konuşuyorlar? Open Subtitles الأشياء وشراء . . الأشياء أكل سوى شيء أي يفعلون ألا
    Birkaç yıl içinde çok güzel para eder, ve satar ot alıp içebilir. Open Subtitles وسيمكنها بيعها وشراء الحشيش الذي ستدخنه.
    Onun yerine, Amerikalıları az yağlı ve normalden daha fazla yiyecek almaya teşvik ettiler. Open Subtitles بدلا من هذا،شجعوا الأمريكيين على شراء منتجات اكثر صحية وشراء المزيد من الطعام بدهون أقل
    Ama milleti takip edip evlerini almaya, her şeyi beyaza boyamaya evlerine zorla girmeye devam ederseniz karşılık verirler. Open Subtitles لكن إذا استمريتم بمطاردة الناس وشراء منازلهم وتلوين كل شيء بالأبيض وإقتحام منازلهم, سيقومون برد ذلك
    O da ancak yemeye ve içki almaya yetiyor. Open Subtitles ما يكفى لتناول الطعام وشراء المشاريب
    Bana para verdi, çok para soru sormamı engellemek için ve Rose Gray'i satın almak için. Open Subtitles لذا دفع لي المال، الكثير من المال لمنعي من طرحي لأسئلة وشراء قارب الوردة الرمادية
    Esrar, tek gecelik ilişkiler bir de yazlık satın almak. Open Subtitles الحشيشة، ليلة واحدة رفقة فتاة، وشراء منزل شاطئيٍّ.
    Sanki birisi duyuru yapmış gibi ürünlerin tükenme tehlikesi var ihtiyacı olan herkes gidip satın almak zorunda Open Subtitles يبدو الأمر كما لو أعلن شخص نحن في خطر من نفاد كل شيء، وأولئك الذين بحاجة الى شيء لديك على الخروج وشراء الآن
    Böylece, dışarı çıkıp istediğin şeyi kendin alabilirsin diye düşündüm. Open Subtitles بهذه الطريقة يمكنك الخروج وشراء ما تشائين
    Hep istediğin o ayakkabıları alabilirsin. Open Subtitles والآن تستطيعين الذهاب وشراء الحذاء الذي أردته دائماً
    Ben çalışırken sen kredi kartımla yeni şeyler alabilirsin. Open Subtitles بينما اكون في عملي ، يمكنكِ ان تأخذي بطاقتي الإئتمانيه وشراء بعد الملابس الجديده
    Herkese pizza ve meşrubat alalım. Open Subtitles أعتقد أن علينا التصرف بلطف وشراء البيتزا للجميع
    Tamam. Dışarı çıkıp kahvaltı alacaktım. Open Subtitles حسنا, كنت على وشك الخروج وشراء الفطور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more