Erkek arkadaş ve kız arkadaş gibi değil de, köpekle sahibi gibi görünüyorsunuz. | Open Subtitles | الأمر يشبه مالكاً مع حيوانه الأليف أكثر من صديق وصديقة |
Sonra olaydan memnunsan erkek arkadaş, kız arkadaş olacaksınız. | Open Subtitles | ومن ثم اذا انتما سعداء بهذا التصرف تصبحان صديق وصديقة |
Kötülüğe karşı savaşta kilit isim ve Crane'nin bir arkadaşıydı. | Open Subtitles | لقد كانت شخصية رئيسية في المعركة ضد الشر خلال الحرب وصديقة لكرين |
Bir kardeş ve bir kız evlat olarak davranışım, bir hemşire, bir arkadaş ve bir komşu olarak yaptıklarım. | Open Subtitles | كيفية معاملتى لزوجى ومعاملة أبى وأمى وكيف أتعامل كأخت وأبنة وكممرضة وصديقة وجارة |
İyi bir eş kötü bir sevgili bana borç para veren ya da iyilik yapan herkesin saygısını kaybettim. | Open Subtitles | خسرت زوجة صالحة وصديقة سيئة وخسرت احترام أي شخص حاول إقراضي المال أو إسداء خدمة إليّ |
Tetikçi eski kız arkadaş... Onları vursak mı acaba? | Open Subtitles | عاشقة رماية وصديقة سابقة ألا نُطلق عليهم؟ |
- Sadece, kendi işlerimi yapmak gece nöbetlerini tutmak, ayrıca abla, arkadaş ve kız arkadaş olmak için yeterince zamanım yok. | Open Subtitles | فى اليوم ، لكى أقوم بكل شيء بنفسى بجانب العمل الأضافى بجانب كوني أختاً وصديقة ، وحبيبة |
Daha anlayışlı Daha seven kız arkadaş. | Open Subtitles | ومقدرة أكثر وصديقة محبة بشكل أكبر |
Erkek arkadaş, kız arkadaş değiliz senle, biz sadece "mrmmzeep" ve "jinglebin"iz. | Open Subtitles | نحن لسنا صديقها وصديقة. نحن فقط "mrmmzeep" و "jinglebin". |
Biz kız arkadaş, erkek arkadaş değiliz, güzelim. | Open Subtitles | لسنا صديق وصديقة |
Tamam, ben ve Daisy, bir şey yaşıyoruz ama yaşadığımız şey erkek arkadaş/kız arkadaş şeyi değil. | Open Subtitles | أنا و(دايزي بيننا شيء لكن ما بيننا ليس مثل صديق وصديقة |
Futbol takımının kaptanıydı ve başkanın kız arkadaşıydı. | Open Subtitles | وقائدة فريق كرة القدم وصديقة الرئيس. |
Kendisi öğretmenim ve komutanın bir arkadaşıydı. | Open Subtitles | كانت معلّمتي وصديقة للدكتاتور |
Katrina bir cadıydı ve senin büyük büyük babanın çok yakın bir arkadaşıydı. | Open Subtitles | (كاترينا) كانت ساحرة، وصديقة مقربة للغاية إلى جدك الأول. |
O çok yardımsever, iyi bir dinleyici ve iyi bir arkadaş. | Open Subtitles | هي لطيفة ، مساعدة جداً مستمعة جيدة وصديقة رائعة |
O benim için bir anne, bir arkadaş, ve hepsi bir arada Meksikalı bir işçi gibi. | Open Subtitles | هي كما لو انها ام وصديقة وعاملة مكسيكية كل ذلك في شخص واحد |
"Harika bir kız, harika bir arkadaş ve daha fazlasına." | Open Subtitles | "إلى فتاة رائعة، وصديقة مخلصة، وأكثر من ذلك" |
..sonsuza dek sevgili olalım dedim. | Open Subtitles | سكون صديق وصديقة للابد سكون صديق وصديقة للابد |
Beş seksi numarayı duydun ve birden bire gözünde güzel küçük bir hatchback ve ekonomik bir sevgili canlandı, değil mi? | Open Subtitles | تسمع خمسة أرقام مثيرة وفجأة 'إعادة رؤية هاتشباك صغيرة لطيفة وصديقة بأسعار معقولة، أليس كذلك؟ |
! Sana bir arkadaş ve bir yetişkin olarak davranılmasını mı istiyorsun? | Open Subtitles | تريدين أن نعاملك كبالغة وصديقة ؟ |