"وصديقه" - Translation from Arabic to Turkish

• ve arkadaşı
• dostu
• arkadaşıyla
• ve arkadaşının
• ve arkadaşları
• ve onun arkadaşı
• kankası
• arkadaşını da
• ve arkadaşına
• ve arkadaşını
• ile arkadaşına

Hatta, Edson ve arkadaşı Alfredo, her birinin adını biliyorlar.
في الحقيقة, إدسون وصديقه الفريدو يعرفون كل واحد ٍ بالاسم.

Brian ve arkadaşı bir cinayette ihmalkârlık yüzünden üç hafta evvel suçlu bulundu.
براين وصديقه روجر وجدو انفسهم مذنبين بالتهاون في جريمة قتل منذ ثلاثه اسابيع

Memnun oldum. Bu oğlum Mattty ve arkadaşı Justin.
جميل أن ألتقي بكم هذا هو ابنى ماتي وصديقه جوستين

Günaydın! Hey! Benim favori deham ve onun robot dostu nasılmış bakalım?
صباح الخير، كيف حال عبقريّي المفضّل وصديقه الرجل الآلي؟

Bu akşam onunla ve arkadaşıyla yemek yemeğe ne dersin?
ما رأيك في أن نتناول نحن وهو وصديقه العشاء الليلة؟

Babanız ve arkadaşının, eski defterleri kapatamaması çok kötü. Özellikle böyle zamanlarda.
من المؤسف أن والدك وصديقه لن يعفوان عمّا سلف

Yeğenim ve arkadaşları bütün gece ayaktaydı. Artık mahalle eskisi gibi değil.
يسهر ابن أخي وصديقه طوال الليل للدرس لكن الحي يتغير

Bak, tatlım, karşındaki Matt LeBlanc ve onun arkadaşı, Chim Chim Cher-ee!
عزيزتي إنه مات لي بلانك وصديقه .. شيم شيري

Konuşmasınlar diye o ve arkadaşı birbirlerini yok ettiler.
هو وصديقه قهروا بعضهم البعض لذالك لم نستطع التحدث معه

O hikayeyi biliyorum. Babam ve arkadaşı yanlışlıkla tren köprüsünü havaya uçurmuş.
أنا أتذكر هذه القصة عندما قام أبي وصديقه بتفجير القطار عن طريق الخطأ

Alo, ben Bayan Cooper. Simon ve arkadaşı Will hasta. Hoşça kalın.
السيده كوبر تتحدث, سيمون وصديقه ويل مريضان00 وداعا

O ve arkadaşı karımın yanında olmak için fırsat kolluyordu.
هو وصديقه يبحثان عن اي سبب ليكونا قرب زوجتي

Oraya gittiğimde, o ve arkadaşı boxerlarında ağırlık kaldırıyorlardı.
وعندما وصلت هناك وهو وصديقه كانوا يرفعون الأوزان في ملابسهم الداخلية

Kızlar bu Shmuley ve arkadaşı David.
بنات , هذا شمولي وصديقه من البيت المجاور دافيد

Sonra Jimmy ve arkadaşı sırf eskiden penisim olduğu için üstüme atlayıp bana vurmaya başladı.
ثم فجأة هجم جيمي وصديقه علي وبدأوا بضربي لأنه كان لدي قضيب

Eski dostu aslan Socrates kalan günlerini huzurlu bir şekilde gökyüzünü seyredip yaşlanarak geçirdi.
وصديقه العتيد سقراط الأسد امضى بقية حياته في المنزل وتقدم به العمر وهو يحدق بسلام إلى السماء

Bu delikten çıkmak için Beltrami ve arkadaşıyla yattı.
للذهاب من هناك، وذهب إلى بلترامي وصديقه.

Hey, babamın ve arkadaşının arasına kız mı sokacaksın?
. سَيكون ذلك طريف جداً أنت , تُريد أن تُحضر فتاة بين أبى وصديقه ؟

Oğlum ve arkadaşları onlar dışında başka yerden yemek yemiyorlar.
ابني وصديقه في الكلية يقسمان عليهم

Spor salonundan Omar'ı götürecektim ama sonra Omar ve onun arkadaşı son anda gemi gezisine gitmeye karar verdi ve Hicks benim yedek plânımdı ve şimdiyse ne yapacağımı bilmiyorum.
كنت سآخذ عمر من مركز اللياقه لكنه هو وصديقه قرروا الذهاب في رحله بحريه باللحظه الاخيره

Onun kankası sensin. Yardım et biraz.
حسنآ أنت أخوه وصديقه ساعده بذلك

O kindar cüce, ve tahta gözlü arkadaşını da alabilirsin.
القزم العدواني وصديقه ذو العين الخشبية كلاهما

Lütfen kocama ve arkadaşına evimi derhal terk etmelerini söyler misin?
...من فضلك هلَا طلبت من زوجي وصديقه أن يغادرا المنزل فوراً؟

Ne garip, Joe;nehirden buraya doğru yol alırken, seni ve arkadaşını tutuklayacağımı düşünüyordum.
سيئة للغاية، جو. عندما وصلنا حتى النهر هنا وثبته على نفسه وصديقه ...

Sam, Bay Bruchschnauser ile arkadaşına ordövr ikram et.
اه، سام، قدم للسيد برشنسر وصديقه بعض المقبلات و المازات.