| Büyükannene söyle oraya Küçükler Ligi'ne üye olmadan geldin. | Open Subtitles | أخبري جدتك أنكِ وصلتي هناك ليس أنكِ عضوة في الأتحاد الأصغر |
| Sana anlattığım kısma geldin mi? | Open Subtitles | هل وصلتي لذلك الجزء بعد الذي أخبرتكِ عنه؟ |
| Öyleyse doğru yere geldin tatlım. | Open Subtitles | حسناً, لقد وصلتي إلي المكان الصحيح عزيزتي |
| - Demek artık o noktaya vardın hiçbir soruya yanıt veremediğin noktaya... | Open Subtitles | في اي شهر عيد ميلادك؟ لذا اظن انك وصلتي لتلك المرحلة تلك المرحلة عندما تكونين عاجزة عن اجابة الاسئلة تلك |
| Tavsiye vermek için tam zamanında geldiniz, nasıl olmuş? | Open Subtitles | لقد وصلتي في الوقت المناسب لإعطاك نصيحتك الن تفعلي؟ |
| Yıllardır Broadway'a girme hakkında konuştun.Ve sonunda girdin. | Open Subtitles | كل ما كنت تتحدثين عنه لسنوات بأن تصلي إلى البروداوي حسناً الآن لقد وصلتي |
| - Saat kaç civarı bu sonuca vardınız? | Open Subtitles | في أي وقت وصلتي إلى هذا الأستنتاج؟ |
| - Buraya nasıl geldin hiç bilmiyorum ama yarın sabah Mavi Saray resmî açıklama yapana kadar, gitmeyeceksin. | Open Subtitles | لا اعلم كيف وصلتي الى هنا فلن تغادري هذا المكان |
| Çabuk geldin. Taksi mi tuttun? | Open Subtitles | وصلتي سريعاً , هل طلبتِ تاكسي ؟ |
| Buraya nasıl geldin? | Open Subtitles | مالذي تفعلينه هنا؟ كيف وصلتي إلى هنا؟ |
| Bu iyi bir fikir değil. Gloria, buraya kadar geldin. | Open Subtitles | جلوريا, لقد وصلتي الى هذا الحد. |
| Hayır, hayır. Sen daha yeni geldin. Ben giderim. | Open Subtitles | لا لا لا ، أنتي وصلتي تواً ، أنا سأرحل |
| Buraya nasıl geldin. | Open Subtitles | لقد كنتُ اعمل بأنكم لم تموتُ كيف وصلتي الى هنا . |
| Tut, küçük bir atlayış, çek ve geldin. | Open Subtitles | وتمسكي، وقفزة صغيرة وها قد وصلتي |
| Harika. Neredeyse geldin. | Open Subtitles | فتاة جيدة،أنتي تقريباَ وصلتي |
| - Eve ne zaman geldin ? - Şimdi. | Open Subtitles | متى وصلتي الى المنزل قبل قليل |
| 14 Nisan sabahı Kuala Lumpura'dan ayrıldın ve akşam Jaffad'ın kalesine vardın. | Open Subtitles | " غادرتي " كوالا لامبور في صباح 14 أبريل وفي المساء وصلتي قلعته |
| EV: vardın | TED | صوت الكتروني: لقد وصلتي. |
| Umurumda değil ki geç kaldı. Lütfen komünü hoş geldiniz! | Open Subtitles | لا يهمني أن كنت وصلتي متأخرة لا يهمني أن كنت وصلتي متأخرة |
| Nasıl girdin oraya? | Open Subtitles | كيف وصلتي إلى هنا؟ |
| - Saat kaç civarı bu sonuca vardınız? | Open Subtitles | في أي وقت وصلتي إلى هذا الأستنتاج؟ |
| Daha sonra bahsedeceğim karışık nedenlerden dolayı, bu resme baktığımda, o zaman şöyle hissettim: Geena, başardın, yaptın, ulaştın. | TED | لعدة أسباب معقدة، سأتطرق لها لاحقًا، عندما أنظر إلى هذه الصورة، حينها، شعرت بأني حققت ذلك. لقد حققتي ذلك. لقد وصلتي. |
| Epey yol kat ettin. Dünyanın sonunu getirecek kadar. | Open Subtitles | كنت قد وصلتي إلى حد بعيد لإنهاء العالم |