Sırtımı sıvazladılar, avukatlığa giriş sınavındı dediler ben de onlarla güldüm ama aslında hiç hoşuma gitmemişti. | Open Subtitles | أنهم طبطبوا على ظهري، وقالوا أنه مجرد أختبار لتحمل صبري. وضحكت معهم لكن كما تعلمين لم يسير الأمر بخير معي أبداً. |
O kadar çok güldüm ki neredeyse ölüyordum. | Open Subtitles | وضحكت كثيرا، حتى كدت أن أموت |
O buruşuk ağzıyla. Bana öylece güldü. | Open Subtitles | ارتسمت على وجهها ابتسامة خبيثة وضحكت علي، واستمرت بالضحك |
Onları sonrası için nasıl soğutacağını söyleyip güldü. | Open Subtitles | وضحكت كيف أنّها ستضعها جانباً لوقت لاحق |
Sen de bu yüzden onu onaylayıp, güldün. | Open Subtitles | لذا مقابل ذلك أنت فقط وافقته وضحكت. |
Ben de seni yatağına taşıdığımda kafanı duvara çarpmana güldüğüm bir rüya gördüm. | Open Subtitles | حظيت بحلم جيد، حيث وأنا أحملك لأضعك بفراشك تركت رأسك لتصطدم بالحائط، وضحكت |
Sonra çocuk güldü, ben güldüm, o da beni yumrukladı. | Open Subtitles | ضحك الولد وضحكت , فضربني |
Seni kucakladım ve güldüm. | Open Subtitles | فاخذتك فى حضنى وضحكت |
Mahmud, senin için endişelendiğimden imam ile konuştum ve o da, bana senin ona bu durumundan bahsettiğini söyledi ve ben sadece güldüm, çünkü olamazsın, değil mi? | Open Subtitles | ( محمود )، لقد تحدثت مع الإمام ) لأنني كنت قلقة بشأنك وقال لي أنكَ أخبرته بشيء عن نفسك وضحكت فقط.. |
Adaline'a bundan bahsettim ve suratıma baka baka güldü. | Open Subtitles | أخبرت.. أخبرتها بهذا وضحكت علي |
Aynı anda hem güldü hem de ağladı. | Open Subtitles | بكت وضحكت في نفس الوقت. |
güldü, güldü, güldü. | Open Subtitles | لقد ضحكت وضحكت وضحكت |
Battlestar'dan bahsediyorum zannetti ve güldü. | Open Subtitles | إعتقدت أنّني كنتُ أتحدث عن (باتلستار) وضحكت. |
Sen de güldün. | Open Subtitles | وضحكت عليه. |
Oh, gördüğüm ve güldüğüm her kızartmanın bana aynı şekilde döneceği konusunda kimse beni uyarmamıştı. | Open Subtitles | لا أحد حذّرني أنّ هذه السخرية ستعالجني بنفس الطريقة كما في كلّ سخرية رأيتها وضحكت عليها |