"وطالما" - Translation from Arabic to Turkish

    • Madem
        
    • olduğu sürece
        
    • eğer
        
    • müddetçe
        
    • oldukça
        
    • olduğum sürece
        
    • sürece de
        
    • ettiği sürece
        
    Madem tavşanlı bir hikaye olacak, Winky bir tavşan için çok güzel bir isim. Open Subtitles وطالما الأرنب موجود في حضوري وينكي هو الأسم الأفضل
    Ama sen hazır olana kadar, Madem kocam da bu evde ben de onu görebileceğim bir yerde bulundurmak istiyorum. Open Subtitles ولكن حتى انت على استعداد ، وطالما زوجي هنا في هذا البيت معي ، أنا ستعمل يكون له في مكان أين يمكنني أن أراه.
    ve okullar, kızın hayatında bir tehdit ya da zararın bir parçası olduğu sürece kız, okula karşı koymaya meyilli olur. TED وطالما تبدو المدرسة كتهديد، أو كجزء من نسيج الأذى في حياة الفتاة، فإنها ستميلُ إلى المقاومة.
    Ve eğer çiçek gönderirsek gitmemizi gerektiren bir neden görmüyorum. Open Subtitles وطالما سنُرسلُ الزهورَ، لا أعتقد بوجود أي سبب يدفعنا للذهاب
    Ve buralarda olduğun müddetçe kulübümde biraz emir komuta zincirini düzenlemek istiyorum. Open Subtitles وطالما أنك هٌنا أود أن احظى ببعض النظام في النادي الخاص بي
    Adaletsizlik ve suç oldukça, Ben herzaman kahram... Open Subtitles وطالما بقى هناك جريمه وعدم عدالة سأكون دائما بطلا خارقا
    Hayatta olduğum sürece bu gemi bir şekilde denizlerde olacak. Open Subtitles وطالما أنا على قيد الحياة السفينة ستظل دائما في البحر إذا جاز التعبير
    Burada yaşça büyük olan benim. Ve ben yaşadığım sürece de, burada kimse öldürülmeyecek. Open Subtitles أنا الأكبر هنا, وطالما بقيت حيّاً لن يُقتل أحدٌ هنا
    Yanlış yapmak mümkün değildi. Devam ettiği sürece hayat güzeldi. Open Subtitles لن تحظى بلحظةٍ سيئة، وطالما استمرّ هذا الخيال فستكون الحياة في عينك جميلة
    Madem ben Vida'yı bırakabiliyorsam sen de o koca götlü Maria'yı bırakabilirsin. Open Subtitles وطالما استطعت ذلك، فأنت أيضاً بمقدورك ترك هذه البهيمة
    Madem siz ikiniz karanlıktan korkuyorsunuz ısıtıcıyı ve ışıkları açmak için ben de jeneratörü bulayım. Open Subtitles وطالما تخافان من الظلام، سأرى إذا بوسعي إيجاد شيءٍ للتدفئة والاضائة.
    Madem dürüst davranıyoruz bir süredir ben de öyleyim. Open Subtitles وطالما نحن صريحين لفترة الان قلبي لم يكن متعلقا ايضا
    Ancak komuta bende olduğu sürece, hiçbir düzenbazlığa izin vermeyeceğim. Open Subtitles وطالما أنا القائد فلن أسمح بمثل هذه الخدع
    Ve ihtiyacım olduğu sürece, büyü yürürlükte olacak. Open Subtitles وطالما أنكم تحتاجوني فأنا هنا، والتعويذة تعمل
    Baban iktidarda olduğu sürece hiç kaldırılmayacaklar. Open Subtitles وطالما والدكِ هو الرئيس لن يستطيعوا العيش
    eğer hesap vereceğim kimse olmazsa artık beni favori göstermezler. Open Subtitles وطالما ليس لديّ من أطيعه، فسأكون أقلّ ميلًا لتقديم الجمائل.
    eğer olayı halka duyurma konusunda bizi engellemeye devam ederseniz ...şansımızın ne zaman döneceğini kestirmek güç olur. Open Subtitles وطالما استمريتم في منعنا من نشر القضية اعلامياً فلن استطيع أن اعدكم بأن حظنا سوف يتغير
    Ve eğer o artık ışından daha çok çok güç çekmezse, o zaman onun kalakanını çökertebilir ve onu yok ederiz. Open Subtitles ماذا, وطالما انها لن تاخد طاقة من الشعاع اكثر من ذلك, نستطيع اسقاط الدرع وندمرها.
    Yükleyici diğer beşinin kontrolünü elinde bulundurduğu müddetçe, geriye kalan işi burada yapabilirim. Open Subtitles وطالما أن الصاعق لديه السيطرة على الخمسة الباقيين، فيمكنني إنهاء بقية العمل من هنا
    Bak, sen bu gezegende konuksun, konuk olduğun müddetçe de bazı kurallara uyacaksın. Open Subtitles أنظر , أنت ضيف على هذا الكوكب وطالما أنت ضيف, فأنت ستتبع بعض القواعد,
    Ama tutkumuz var. Ve buna sahip olduğumuz müddetçe, hayatımız asla sıkıcı bir hal almayacak. Open Subtitles لكينا لدينا العاطفة، وطالما نملك ذلك لن تصبح أبدا حياتنا مملة
    Riley'nin etrafında oldukça, onunla aynı yerde yaşadıkça içmeye devam edeceksin. Open Subtitles طالما بقيت بقرب رايلي وطالما بقيت في نفس البناء معها
    Ve tedavi sürecinde oldukça, şirket ona dokunamıyor. Open Subtitles وطالما هو تحت العلاج لا تستطيع الشركة أن تطرده
    Adam ava çıkmış. Ben yakınında olduğum sürece yaşarsın. Open Subtitles هو في وسط مُطاردة وطالما أَبْقى على مقربة منك ستَبْقى حيّاً
    Bilmem kaç saat boyunca burada böylece sessizce oturmayacağım ve o silahı elinde tuttuğun sürece endişeli olacağım ve endişeli olduğum sürece de konuşacağım. Open Subtitles لن أجلس هنا صامتة بالساعات القادمة بأيّ حال وطالما لديك ذلك المسدس سأكون متوترة وطالما أكون متوترة، سأتكلّم.
    Herkes davranışlarına dikkat ettiği sürece nerede olduğu konusunda bana güvenebilirsin. Open Subtitles وطالما يحتذي الجميع أدب المعاملة، فثقوا بي أنّي سأخبركم بمكانها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more