"وطلبنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • istedik
        
    • sipariş ettik
        
    • ricacı
        
    ve bir cerrahtan bir görev gerçekleştirmesini istedik robotla yaptığımız şuydu, TED وطلبنا من طبيب جرّاح أن يجري مهمة، وما نقوم به هو،
    Ve bir surat ifadesi yapmalarını istedik, TED وطلبنا منهم تعديل ملامح وجوههم لاظهار الجدية.
    Biz de şöyle yaptık, 4 yaşındaki deneklere bu bulgu örneğini verdik ve sadece çalıştırmalarını istedik. TED وهذا بالضبط ما قمنا به، حيث أعطينا أطفالا بعمر أربع سنوات هذا النمط من الأدلة، وطلبنا منهم أن يجعلوا الكاشف يعمل.
    Bir şeyler aldık, bir şeyler sipariş ettik ve çoğunlukla skandal yarattık. Open Subtitles لقد شرينا اشياء وطلبنا اشياء وبشكل عام احدثنا فضيحة.
    Yenisini sipariş ettik, bu hafta içinde gelir. Kutuları bilmiyorum. Open Subtitles وطلبنا شراء واحد جديد، وسيكون هنا هذا الأسبوع، الصناديق، لا أعرف
    Babanızdan tahta dönmesi için ricacı olduk. Open Subtitles وطلبنا.. من والدك أن يستعيد عرشه مرة أخرى.
    İş arkadaşımla uzak bir kasabayı ziyaret ediyorduk ve olgun bir adamdan bizi küçük bir mezara götürmesini istedik. TED سافرت مع زميل لي إلى قرية بعيدة جدًا، وطلبنا من رجل مسن أن يأخذنا إلى القبر الصغير.
    Üzerinde rastgele harfler olan bir sayfa kağıt aldık ve insanlardan aynı harf çiftlerini bulmalarını istedik. TED أخذنا صفيحة من الورق مع أرقام عشوائية وطلبنا من الناس إيجاد أزواج من الأحرف المتماثلة جنباً إلى جنب
    Bazılarından hemen yapmalarını istedik, TED وطلبنا من بعضهم القيام بهذه المهمة فوراً.
    İsimlendirmelerini daha sonrasında oynamalarını ve bir saat kadar etkileşimde olmalarını istedik. TED وطلبنا منهم إطلاق أسماء عليها واللعب والتفاعل معها لمدة ساعة تقريبًا.
    Üstelik, bir çekiç ve balta çıkardık robotlara işkence edip öldürmelerini istedik. TED ثم قدمنا لهم مطرقة وفأس وطلبنا منهم تعذيب الروبوتات وقتلها.
    Sonra kalabalığı beşer kişilik gruplara ayırdık ve grup kararı vermelerini istedik. TED ثم قمنا بتقسيم الحشد إلى مجموعات من خمس أفراد، وطلبنا منهم التوصل إلى إجابة جماعية.
    Bu yüzden rekabeti benimsedik ve diğer basın kuruluşlarının da katılmalarını istedik. TED لذلك انتهزنا الفرصة وطلبنا من منصات إعلامية أخرى الانضمام إلينا.
    Sanki turistmişiz gibi, bizi limana götürmesini istedik. Open Subtitles وطلبنا منه أن يأخذنا إلى الميناء كما لو أننا سياح.
    Evet, Dan ve ben oradaydık, bir kaç çift küpe sipariş ettik. Teşekkürler. Open Subtitles أجل، لقد كنت أنا و " دان " هناك وطلبنا بعض الأقراط، شكراً لك
    Ah, Richard ve ben evde kaldık Çin yemeği sipariş ettik ve çok güzeldi. Open Subtitles المنزل في " ريتشارد " و أنا قضيناه صينيّاً طعاماً وطلبنا جميلة أمسية وكانت
    Babanızdan tahta dönmesi için ricacı olduk. Open Subtitles وطلبنا.. من والدك أن يستعيد عرشه مرة أخرى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more