"وظائف في" - Translation from Arabic to Turkish

    •   
    Bulundukları yerde olmadığı için ayrılıyorlar. TED انهم يغادرون لانه لا توجد وظائف في المكان الذين هم فيه.
    Fabrikalarımızda, şirketlerimizde onlara vermemiz iyi değil. TED و ليس جميًلا أن نعطيهم وظائف في مصانعنا , أو شركاتنا
    Güneydeki Guangdong eyaletinde aradı, TED بحثت عن وظائف في مقاطعة قوانقدونق في الجنوب.
    Ama evde yapılacak yok. Burayı seviyorum, iyi sayılır. Open Subtitles ولكن لا توجد أيّ وظائف في البلاد أحب هذا المكان، إنه جيد
    Daha sonra ikimiz de aynı hastanede bulabiliriz. Open Subtitles عندما تنتهي إقامتنا فكلانا يستطيع الحصول على وظائف في نفس المستشفى
    Çocukluk hayalindeki "kahvecidekilerin mesleklerini bilmek" miydi? Open Subtitles هل حلمت عندما كنت طفلاً صغيراً أن تعمل مخمّن وظائف في المقهى ؟
    Birleşme yüzünden, küçülmeye göre çok daha fazla pozisyonunu kaybedeceğiz Open Subtitles سنفقد وظائف في التقليص أكثر من ما لدينا الإندماج
    Yazılımda yok ve donanımda büyüme yok. Open Subtitles لا توجد وظائف في البرمجيات وليس هناك جديد في العتاد
    İkimiz de şehir merkezinde bulabiliriz. Open Subtitles ونستطيع نحن الاثنان الحصول على وظائف في البلدة.
    İstemiyorlar. Arkabahçelerinde istiyorlar. Open Subtitles لا يريدون ولكنهم يريدون وظائف في عُقر دارهم
    EM acil merkezlerinde sağlayan bir program varmış. Open Subtitles ويحصل للأطباء مثلك على وظائف في ماركز الطوارئ الخاصة بإدارة الجنود
    "Üzgünüm. İş için postaneye göndersene." mi demeliydin?" Open Subtitles اعتذر فلتنظر اذا كانت هناك وظائف في البريد؟
    Linkedln'de yayınlanan ilanlarına tıpkı yemeğe saldırır gibi tıklıyor. Open Subtitles هي تبحث عن وظائف في موقع "لينكد إن" بكل بساطة
    Onlara hastanelerde ve şirketlerde buluyor. Open Subtitles إنه يوفر لهم وظائف في المستشفيات والشركات.
    Sanayi Çağı'nda daha fazla ortaya çıkmıştı çünkü zanaatkârların işleri seri üretim hatlarına ayrıldı, o yüzden de daha çok ortaya çıktı. TED بينما في العصر الصناعي فإنه يخلق المزيد من الوظائف بسبب تحلل وظائف الحرفيين إلى وظائف في خط التجميع، لذا ازدادت فرص العمل.
    Yani, eğitim harika bir şey; eğitimi seviyoruz ve çocukların dijital gelecekte sahibi olabilmesi fikri mükemmel bu yüzden onlara kodlama öğreteceğiz. TED أقصد أن التعليم أمر رائع، نُحب التعليم، وقد كانت فكرة مذهلة أننا نريد لأطفالنا أن يستطيعوا إيجاد وظائف في المستقبل الرقمي، ولذلك نعلمهم البرمجة من اﻵن.
    Blanca, bulamıyorum. Open Subtitles حسناً يا "بلانكا"، إنه ببساطة لا يوجد وظائف في الخارج.
    - İki senede beş değiştirdin, unuttun mu? - Ne yapayım? Open Subtitles -لقد تركتي خمسة وظائف في سنتين ، تذكرين ؟
    Zaten bu ülkede falan kalmadı. Open Subtitles لم تعد هناك وظائف في هذا البلد أصلاً.
    Dört ayda altı . Open Subtitles ستّ وظائف في شهر واحد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more