| Karım ve ben sıkı çalışırız. Onun bir, benim iki işim var. | Open Subtitles | أنا وزوجتي نعمل بجد، لديها وظيفة وانا لدي وظيفتين |
| Çöp görevine sürüldüm ve nefret ettiğim iki işim var. | Open Subtitles | لقد كلفت بجمع القمامه ولدى وظيفتين أكرههم |
| - İşimi yapmaya çalışıyorum. - İki işte daha çalışarak mı? | Open Subtitles | فقط احاول القيام بعملي , سكوت بالقيام بأكثر من وظيفتين ؟ |
| Ama iki işte birden çalışarak onu yetiştiren bir annesi var. | Open Subtitles | ,ولكن امه هى من قام بتربيته بمفردها كانت تعمل فى وظيفتين |
| Çift işte çalışıyorum ve hayatımı tekrar düzene sokmak için kıçımı yırtıyorum. | Open Subtitles | أنا أعمل في وظيفتين وأرهق نفسي وأحاول جمع شتات نفسي |
| İki işi olacaktı. Gündüzleri Denny's'de garson. Akşamları vampir avcısı. | Open Subtitles | إنها تحصل على وظيفتين النادلة فى النهار والمبيّدة فى الليل |
| Varsayalım ki iki iş arasında bir seçim yapmalısınız: bir yatırım bankeri veya grafik sanatçısı olabilirsiniz. | TED | افترض أنك تملك خيارًا بين وظيفتين: بإمكانك أن تكون مستثمرًا بنكيًا أو رسامًا. |
| İki işte çalışan bir annenin oğlunu futbol idmanına götürmeye zaman ayırabilmesi bir mucizedir. | Open Subtitles | الأمّ العازبه التي تعَمَل وظيفتين ومازال لديها الوقت لتقضيه مع اطفالها هذه معجزه |
| Bu, iki kariyer arasında olabilir -- sanatçı veya muhasebeci -- ya da yaşanacak yerler -- şehir veya kırsal -- hatta iki kişi arasından evlenilecek kişi seçmek bile olabilir -- Betty'yle evlenebilirsiniz ya da Lolita'yla. | TED | من الممكن أن يكون بين وظيفتين -- فنان أو محاسب -- أو أماكن للسكن فيها -- المدينة أو الريف -- أو حتى بين شخصين للزواج منهم -- بإمكانك الزواج من "بيتي" أو بإمكانك الزواج من "لوليتا". |
| Dinleyin çocuklar, benim iki işim var, bir buradayım bir de Bed Bath Beyond'da. | Open Subtitles | انا لدي وظيفتين , وبعد ذلك هُناك حماموسرير... |
| Ödemeye yardım etmek için şu anda iki işim var. | Open Subtitles | أعمل وظيفتين الآن، لأساعد على دفع الثمن |
| Evet, iki işim var. | Open Subtitles | نعم, لدي وظيفتين |
| Evet, iki işim var. | Open Subtitles | نعم .. أنا لدي وظيفتين |
| İki işim ve evde çocuklarım var. | Open Subtitles | لدي وظيفتين و طفل بالمنزل. |
| Aynı zamanda annesi iki işte çalışıyordu ve okula gitmesine ikna etmeye çalışmaktan yorulmuştu. | TED | فضلاً عن ذلك، كانت والدته تعمل في وظيفتين وكانت متعبة جداً لجعله يعود إلى المدرسة. |
| Çok dikkatli. İki işte çalışıyormuş. Müzik menajeri olmak için. | Open Subtitles | ذات روح عالية , إنها تعمل في وظيفتين لتصبح مديرة موسيقى أي كان ذلك يعني |
| Birkaç aydır iki işte çalışıyorum yemek masam yoktu, lavabom yerlerdeydi ezikler gibi Şükran Günü'nde restorandaydık. | Open Subtitles | قضيت آخر شهور في وظيفتين ليس لدينا طاولة طعام وحوضنا على الأرض وتناولنا وليمة عيد الشكر في مطعم |
| İki işte çalışıyorum, iki işlik yemek yemeliyim. | Open Subtitles | أنا أعمل في وظيفتين لذا آكل كثيرا |
| Annemin iki işi olan bir kocadan daha mutlu edecek bir şey varsa o da yeni bir kanepedir. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يُسعد أمّي أكثر من أن زوجها يشغل وظيفتين هو حصولها على أريكة جديدة |