| Eula, bütün çamaşır sepetlerini benimle bölüşmeye söz vermiştin, adil ve eşit! | Open Subtitles | ايولا ، لقد وعدتني أن تتقاسمي معي في كل سلة غسيل بالعدل |
| Sen de bana partide olmanla ilgili endişelenmemem konusunda söz vermiştin. | Open Subtitles | أجل فأنت وعدتني أن لا يجب أن أقلق حول وجودك بالحفلة |
| Bu ne karışıklık. Bugün tadilatı bitireceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | يالها من فوضى، لقد وعدتني أن تنهي إعادة الترميم اليوم. |
| Sırrımı tutacağına dair bana söz verdin nasıl yapacağını kendin bulman gerek. | Open Subtitles | لقد وعدتني أن تكتم سري عليك فقط إيجاد طريقة لذلك |
| İyileşene kadar kendini yormayacağına söz verdi. | Open Subtitles | ولقد وعدتني أن تأخذ الأمور بروية في فترة تعافيها. |
| Parçalama yerinde bana katılacağına söz vermişti | Open Subtitles | لقد وعدتني أن تنضمّ إليّ عند محطّة التمزيق. |
| Mektup yazacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | أنت حتّى لم تخبرني. لقد وعدتني أن تكتب لي. |
| Dilini öğrenmek istiyorum. Bana öğreteceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | أريد أن أتكلم لغتك لقد وعدتني أن تعلمني إياها |
| Şu televizyona bakmayı bırakıp beni tatile götürmeye söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتني أن تتوقف عن مشاهدة التلفاز وتأخذني بعطلة |
| Dilini öğrenmek istiyorum. Bana öğreteceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | أريد أن أتكلم لغتك ,لقد وعدتني أن تعلمني إياها |
| Bana dikkatli olacağına dair söz vermiştin. | Open Subtitles | وعدتني أن تكوني حريصة كان ذلك حادثاً أنا آسفة |
| Taşındığımda her şeyin hazır olacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | أنظر ، لقد وعدتني أن المكان سيكون جاهزاً عندما أنتقل إليه |
| Peter, Autumn's Piano'u beraber izleyeceğimize dair söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتني أن تأتي معي لمشاهدة فيلم بيانو الخريف |
| Carl bu müdür yardımcılığı pozisyonunu bana söz vermiştin. | Open Subtitles | كارل .. لقد وعدتني أن أكون مساعدة المدير |
| Bir zamanlar babamı düğün gecesinde rezil etmeden önce kitabımı okumaya söz vermiştin. | Open Subtitles | في ما مضى, قبل أن تُهِيني والدي في ليلة زواجه وعدتني أن تقرئي كتابي في أخر لحظة استعدت أفكاري, ألا تعتقدين؟ |
| Buraya geldiğimde futbolun adilce yürüyeceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | عندما قدمتُ إلى هنا وعدتني أن تسير كرة القدم بشكل نظامي |
| Babamı geri getireceğine söz verdin Babam hiç gelemeyecek | Open Subtitles | لقد وعدتني أن تعيد والدي لن يعود والدي أبداً للمنزل |
| Onu hep el çantanda taşıyacağına söz verdin. | Open Subtitles | لقد وعدتني أن تحتفظي به في حقيبة يدك دائماً |
| Emrindeki tüm kaynaklarını kullanacağına söz verdi. | Open Subtitles | لقد وعدتني أن تستخدم جميع الموارد التي في حوزتها |
| Evet, ama orada olacağına söz vermişti. | Open Subtitles | أجل, لكنها وعدتني أن تكون هناك |
| Bana hayatta kalacağım sözünü vermiştiniz ama yalanmış. | Open Subtitles | لقد وعدتني أن تُخلص لي طوال العمر، والآن تُخلف وعدك.. |
| Burayı yönetmeye başlar başlamaz maaşıma zaman yapmaya söz verirsen, olur. | Open Subtitles | فقط إذا وعدتني أن تعطيني علاوة عندما تصبح مدير هذا المكان |