"وعدتها أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • söz vermiştim
        
    • dair yemin ettim
        
    • diye ona söz verdim
        
    • filan dedim
        
    • dair söz verdim
        
    Çok hoşuma giden bir elbise patronunu götürmeye söz vermiştim. Open Subtitles كنت قد وعدتها أن أحضر معى تصميم فستان قد أعجبها
    Bana çok kızgın. Onu arayacağıma söz vermiştim ama lanet olası kaçırılma yüzünden arayamadım. Open Subtitles وهي غاضبة منّي، لقد وعدتها أن اتصل بها ولم أفعل، لأنني انخطفت
    Sizi bulup koruyacağıma dair yemin ettim. Open Subtitles وعدتها أن أجدكِ وأقوم بحمايتكِ
    Sizi bulup koruyacağıma dair yemin ettim. Open Subtitles وعدتها أن أجدكِ وأقوم بحمايتكِ
    Bu gece sevgi dolu, özel, ya da öyle bir gece olacak diye ona söz verdim. Open Subtitles وعدتها أن تكون هذه الليلة، ليلة حُبّ، ليلة حميمة، شيءٌ ما‪. ‬
    Jonathan, Leydi Pole'u Harley Sokağı'nda gördüğüm zaman sana bir şey söyleyeceğim diye ona söz verdim. Open Subtitles جوناثان)، عندما رأيت السيدة) ..."بول) فى شارع "هارلي) وعدتها أن أُخبرك شيئاً.
    Hastalıkta sağlıkta ona bakacağımı falan filan dedim işte çünkü delikanlı adamımdır. Open Subtitles وعدتها أن أعتني بها في السقم والصحّة ونحوه، لأنّي رجل وفيّ.
    Kes şunu. Ona şu lezbiyen olayıyla ilgili konuşacağımıza dair söz verdim. Open Subtitles كف عن ذلك ، لقد وعدتها أن نناقش مسألة السحاقية
    Kız kardeşlerin beni öldürecek. Zamanında orada olacağıma söz vermiştim. Open Subtitles أختك ستقتلني وعدتها أن تكون حاضرا في الموعد
    -Sally kampanyamıza destek verdiğinde ona mahkemede bir koltuk boşalırsa istediği birini aday gösterebileceği konuşunda söz vermiştim. Open Subtitles كان هذا اتفاقنا حين وقعت سالي لدخول الحملة. لقد وعدتها أن ترسل أسماء لهذا المنصب
    Evet, dinle. Ellie'yi görmeye gittiğinde yanında olacağıma söz vermiştim. Open Subtitles (نعم ، اسمعى ، لقد وعدتها أن أذهب معها ل(إيلى
    Angie o gece uçakta bana sırlarını anlattığında ona yardım edeceğime söz vermiştim. Open Subtitles وتلك الليلة على متن الطائرة حينما .. أخبرتني "آنجي" بسرّها .. وعدتها أن أساعدها
    Ondan bunu istemeyeceğime dair söz vermiştim. Open Subtitles لقد وعدتها أن لا أطلب منها فعل ذلك
    Hastalikta saglikta ona bakacagimi falan filan dedim iste cunku delikanli adamimdir. Open Subtitles وعدتها أن أعتني بها في السقم والصحّة ونحوه، لأنّي رجل وفيّ.
    Yarınki yarışmanın ilk turu için şiirini ezbere okumasına yardım edeceğime dair söz verdim. Open Subtitles قد وعدتها أن أساعدها في قصيدتها لأجل الجولة الأولى من المنافسة غدا
    Annen ölmeden önce, seninle ilgileneceğime, seni koruyacağıma dair söz verdim. Open Subtitles قبل وفاة والدتك وعدتها أن أعتني بكِ وأني سأحميكِ ولقد فعلت هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more